Erkekler Bana Komik Geliyor!
Yeni kitabı 'Renkli Kalem'de kadın-erkek ilişkilerini konu alan Pakize Suda: Aşk kadını falan değilim ben.
Ünlü yazar ve televizyoncu Pakize Suda, yeni kitabı 'Renkli Kalem'de; kadın-erkek ilişkileri üzerine hepimizin bildiği ama okuyunca 'Aa çok doğru!' demekten kendimizi alamadığımız konuları ele alıyor. Kitapta; günümüzün değişen aşk anlayışı, kadın ve erkeğin birbirlerinden beklentileri ve hayata dair saptamalar; Suda'nın samimi ve dobra tarzıyla okuyucuyla buluşuyor.
Kadın-erkek ilişkileri ve aşk üzerine bir kitap bu, değil mi?
Hayata dair bir kitap. Her şey var içinde; evlilik, erkek, kadın...
Köşe yazılarınız da genelde ilişkilerle ve hayatla ilgiliydi. Okuyucunun böyle bir talebi mi var sizden?
Hayır. Ben insanın, talep üzerine bir şey yazabileceğini zannetmem zaten; içinden nasıl geliyorsa öyle yazar. Ben çok iyi gözlem yaparım. Kitapta çok değişik şeyler söylemiyorum; insanların bilip de kabul edemediği şeyleri anlatıyorum. Miş gibi yaşamlar bunlar; mutluymuş gibi, seviyormuş gibi yapmak, aldatmıyormuş gibi düşünmek... Bunları dile getiriyorum.
SORUNSUZ İLİŞKİ YOK Kİ!
Kadın-erkek ilişkileri hiçbir şekilde değişmiyor, ilerlemiyor; neden?
Dünya kurulduğundan beri kadın-erkek ilişkilerinin ne olduğu ortada ve düzelen bir şey yok. İki farklı dünyadan gelmiş insan oturacak, çok mutlu olacak; imkansız bu!
Mutlu olmaları zor diyorsunuz yani...
Keşke mutlu olsalar ama "Mutluyuz" diyenler oynuyor gibi geliyor. Sorunsuz ilişki yok ki...
Binlerce yıl geçmiş, niye kadınla erkek birbirini çözemiyor hala?
Çözmemiz mümkün değil. Yedi-sekiz sene ilişki kuruyorsunuz bir insanla; kavga ediyorsunuz, iyice yüz göz oluyorsunuz ve sonra evleniyorsunuz. Olacak iş mi bu? Bir insanı tanımanın müddeti olmalı bence.
Nedir sizce o müddet?
Sekiz sene değildir herhalde! Tam birbirinden bıkmaya başladığın zaman evleniyorsun. Bilmediğin bir şey yok artık. Sonra "Evlendiler ve mutsuzlukları başladı" deniyor. Hemen başlamadı aslında; evveliyatı var. Sanki görücü usulüyle evlenenler, daha mutlu gibi geliyor bana. Birbirini tanıma falan bozuyor insanları bence.
BENDEN UZAK DURSUNLAR!
Kadın ile erkeğin bir orta yol bulması imkansız mı?
Ortada bir razı olma durumu var. Evlilik bir lükstür bazen; çok büyük konfor... Karısını aldatan erkek, sevgilisinin yanında kendisini daha rahatsız hissediyor. Bir kadına kendini beğendireceksin diye o kadar poz kesmek kolay mı! Kadınlar için de; kocası paralıysa, çok büyük lüks evlilik...
Aşkın kıymeti kalmadı mı hiç?
Kalmadı bence. Bir şeyi çok kolay elde edersen, onun senin için anlamı kalmaz. Fakat paranı biriktirip "Bu çantayı mutlaka alacağım" dersen, o çantaya gözün gibi bakarsın.
Siz bir 'aşk kadını' mısınız?
Aşk kadını falan değilim ben; gençliğimde çok hata yaptım. Bayılmadığım halde sürdürdüğüm ilişkiler oldu. Hayatıma dört erkek girmiş, bazılarının hayatına günde dört adam giriyor.
Bazı kadınlar vardır, aşka aşıktır...
Ben aşka aşık falan değilim; yaptım, bitti. Artık komik geliyor erkekler bana; onların ısrarcı tavırları, ahlaksızca bakışları, rahatsız edişleri, senden hiçbir şey olmayacağını bildiği halde rahatsız etmeleri...
Bundan sonra birine aşık olsanız mesela...
Yok yok, Allah korusun, istemem! Erkekleri sevmiyorum artık ben. Benden uzak olsunlar.
BAŞKALARI GİBİ DÜŞÜK REYTİNGLE GEÇİNMEDİM
Yaptığınız televizyon programında tüm Anadolu'yu gezdiniz. Oralarda aşk-meşk durumları nasıl?
Anadolu'da kızlar birini sevince, anne-babalarına söylüyor artık. Anne- babalar daha çağdaş gibi geliyor bana; daha modern herkes. Anadolu, artık eski Anadolu değil...
TÜM KÖŞE BAŞLARI KAPILMIŞ
Programınız çok seviliyordu. Yeni bir proje var mı gündemde?
Yakında yeni bir programa başlarım herhalde. Çok seviliyor gerçekten. Ben programlarımla 40 küsur reytinge ulaşmış biriyim. Millet gibi 2-2.5 reytingle geçinip gitmedim ben; programlarım hep çok izlendi.
Neden bir gece şovu yapmayı düşünmüyorsunuz?
Çünkü bütün köşe başları kapılmış; başkasına şans tanınmıyor. Her şeyin önüne geçersin fakat o ahbapçavuş ilişkisinin önüne geçemezsin. Çoğu iş; ilişkilerle yürüyor. Bense işimi, iyi yaptığım için yapıyorum.
'RENKLİ KALEM' DİYEREK KÜÇÜK GÖRÜYORLAR
Kitabınızın ismi 'Renkli Kalem' ve burada köşe yazarlığınızın 'renkli kalem' olarak nitelendirilmesinden yola çıkmışsınız. Bu tanımdan pek memnun değilsiniz sanki...
Evet, değilim çünkü bu 'renkli kalem' tabirinde bir küçük görme olduğunu düşünüyorum. "Güzel yazıyor, eğlenceli yazıyor" diyorlar ama yazdıklarımı fazla ciddiye almıyorlar sanki. Oysa ben kendime göre çok ciddi şeyler yazıyorum. Bunları eğlenceli bir dille yazıyor olmam, ciddi olmadığı anlamına gelmez ki. Nedense, bir türlü kabullenemediler beni medya dünyasında...
Kitabınızın kapağında yer alan renkli kalemin, siyah yazması da bu konuya bir gönderme mi?
Evet, 'Sizin o renkli dediğiniz kalem aslında son derec
Sabah : http: //www.sabah.com.tr