Erkeğe Benzemek Moralimi Bozuyor
'Şubat' dizisinde erkek kılığına giren genç bir kadını canlandıran Türkü Turan'dan ilginç açıklama.
Yeni sezonda iki farklı projeyle izleyicinin karşısına geçen Genç oyuncu Türkü Turan, 14 Eylül'de vizyona giren 'Toprağın Çocukları'nda idealist bir öğrenciyi canlandırmıştı. Başarılı oyuncu şimdi de TRT'nin yeni dizisi 'Şubat'ta ise erkek kılığına giren genç bir kız olarak ekrana geliyor.
Türkü Turan; 'Toprağın Çocukları' filmini ve 'Şubat' dizisini anlattı.
"SETTE YEMEK DAĞITTIM"
'Toprağın Çocukları' filminde bütün oyuncular ücretsiz çalıştı. Nasıl bir süreç yaşadınız?
Film çekilmeden 2 yıl kadar önce Ali Adnan Özgür ve Erkan Can; Köy Enstitüleri'ni film yapmaya karar vermişler ve senaryoyu yazdırmaya başlamışlar. Bu projede yer almam için beni aradılar. Ben de henüz senaryo tamamlanmadan hemen kabul ettim.
Filmin çekimleri sırasında kamera arkasında da çalışmışsınız...
Tüm ekip; hem kamera arkasında, hem de kamera önünde gönüllü olarak çalıştı. Yemek de dağıttım, gece ışığı da yaptım, kamyon da topladım. Bütün oyuncular böyle çalıştı. Ekipten hiç kimse "Ben oyuncuyum oturayım" demedi. Kamera arkasında çalışanlar da filmde bazı sahnelerde oynadı. Bu projeyi hepimiz sahiplendiğimiz için böyle çalıştık. Hepimizin çocuğu gibi oldu.
'Şubat' adlı yeni TRT dizisinde rol alıyorsunuz. Nasıl bir dizi bu ve tarzı nedir?
Ekranlarda daha çok dramalar, komedi dizileri, sit-com'lar var. 'Leyla ile Mecnun'la beraber absürt komedi anlayışı da oluşmaya başladı. Bunlar dışında çok seçenek yok. Dünyada fantastik, bilim kurgu, felsefe, psikoloji üzerine bir sürü iş yapılıyor. Biz de sadece drama dizileri yapmaktan sıyrılmaya başladık. 'Şubat' fantastik bir dizi. Hikayesi çok farklı, kadro da çok iyi...
Dizinin hikayesi nedir?
Yeraltında yaşayan bir grup genç var. İnsanlar "Bunların başına neler gelebilir?" diye merak edecek. Yer yüzündekiler ve yerin altındakilerle ilgili enteresan bir hikaye oldu. Birinci bölümü yaklaşık 1.5 ayda çektik. Bayağı sinema filmi gibi oldu.
Dizide erkek kılığına giriyorsunuz. Biraz bundan bahseder misiniz?
Canlandırdığım karakter kadın ama 'Yusuf' adında bir erkek kılığına giriyor. Yeraltında kadın olmadığı ve onların yanında barınabilmesi gerektiği için erkek kılığında yaşıyor. Elimden gelen en erkek şekilde erkek olmaya çalıştım. Benim bugüne kadar oynadığım en zor rol 'Yusuf'...
"KONTROL ALTINDAYIM"
Sizi zorlayan tarafları neydi?
Sürekli erkeklerle yaşasak da onların davranışlarına çok dikkat etmiyoruz. "Neye, ne tepki veriyorlar?", "Konuşurken nasıl tonluyorlar?", "Nasıl yürüyorlar?", "Bu duyguyu bir erkek nasıl yaşar?" gibi soruların cevabını bilmiyoruz. İçgüdüsel ve duygusal oynadığım zaman rol; kadın olarak çıkıyor. Bu nedenle sürekli kendimi bastırmak, sürekli elimi kolumu kontrol altında tutmak zorundayım. Başka rol olduğu zaman kendimi özgür bırakarak "Ne hissediyorsam öyle gelsin" diyorum ama 'Yusuf'ta onu yapamıyorum. 'Nasıl yürüyorum, nasıl tonluyorum?' diye kendimi sürekli kontrol altında tutuyorum.
Peki sonuç nasıl oldu?
Ben biraz 15-16 yaşlarında oğlan çocuğu gibi oldum. Bıyıkları yok, sakalı çıkmamış. Erkek olmaya çalışıyor. Biraz böyle bir karaktere benzedi. Saçlarımı da şapka ve kapüşonla saklıyoruz.
Erkek halinizi beğendiniz mi?
Moralim bozuluyor. (Gülüyor) Normalde hiç süslenen bir kadın değilimdir. Dışarı çıkarken hiç makyaj yapmam, takı takmam, çok sade giyinirim. Şimdi sette herkes bana "Türküllah!" diyor. (Gülüyor) Normalde de biraz erkeksi tavırlarım olduğu için herkes bana erkek muamelesi yapmaya başladı. Aslında o kadar benzemeyi beklemiyordum. Tipim kadına benziyor diye düşünüyordum. Meğer erkeğe de benziyormuşum.
"HERKES ŞANSLISIN DİYOR"
Dizi çekimlerinde erkeklerin ellerine, kollarına bakıyorum. Setteki oyuncu arkadaşlarım da çok yardım ediyorlar.
Erkek rolü oynamak çoğu kadın oyuncunun hayalidir. Oyuncu kız arkadaşlarım "Erkek oynadığın için çok şanslısın" diyorlar.
Farklı bir iş; hem yapan, hem yazan, hem de oynayan için cesaret gerektiriyor. Ama bu dizinin tutacağını düşünüyorum.
"FİLMİMİZİN İZLENMESİ BİZİM İÇİN ÖDÜL OLUR"
'Toprağın Çocukları'nda enstitü öğrencilerinden 'Aybike'yi canlandırıyorsunuz. Siz de 'Aybike' gibi idealist misiniz?
'Aybike' ve 'Cevher' (Ufuk Bayraktar): idealist, insanları yönlendiren iki öğretmen adayı. Aşk yaşıyorlar ama davaları, aşklarından daha önemli... Benim için de ailem ve işim her şeyden önemlidir.
İzleyicileri bu filmde neler bekliyor?
Benim kuşağım Köy Enstitüleri'ni bilmiyor. İzleyenler; Köy Enstitüleri'nin ne olduğunu görüp merak edecekler ve araştırmaya başlayacaklar. Topraklarımızda bütün dünyanın kabul edebileceği kadar iyi bir eğitim sistemi olmuş ve bizim haberimiz yok!
Film, Altın Portakal Film Festivali'nde aday olarak gösterildi. Ödül beklentiniz var mı?
Bir şey beklemiyorum. Gidip orada çok güzel filmler izleyeceğim. Hikayemizi anlatmak bizim için en güzel ödül olacak. Film izlenirse, sevilirse ve bu hikaye öğrenilirse çok mutlu oluruz.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr