"Burcu Karakteri Beni Çok Korkutuyor"
7 Aralık'ta vizyona girecek olan 'Açlığa Doymak' filminde rol alan Didem Balçın, oynadığı karakteri anlattı.
'Islah Evi' adlı tiyatro oyunundaki sevişme sahneleriyle gündeme gelen Didem Balçın; 7 Aralık'ta iki farklı filmle izleyiciyle buluşacak. Murat Şeker'in yönettiği 'Çakallarla Dans 2' ve Zübeyr Şaşmaz'ın 'Açlığa Doymak' adlı filmlerinde rol alan oyuncu filmlerin aynı anda vizyona girmesini şans olarak değerlendiriyor. Balçın ile bir araya geldik ve iki yeni filmi ile tiyatro oyununu konuştuk.
Öncelikle 'Islah Evi' ve oyundaki sevişme sahneleriyle başlayalım. 8 kere öpüştünüz mü gerçekten?
(Gülüyor) Ben hiç saymadım. Bir oyun sırf bunun için mi izlenir? Kenan'la (Ece) oyunda mutlu aile tablosu çizen bir karı-kocayı oynuyoruz. Keşke oyunun tamamını izleyip ona göre oyunculuk veya oyunla ilgili bir şeyler yazsalardı.
YALNIZIZ
Ne anlatıyorsunuz peki?
Oyunun konusu rol aldığım 'Açlığa Doymak' filmine benziyor; aslında hepimiz, kalabalıklar içinde yalnızız.
'Açlığa Doymak' filminiz 'var olmak' üzerine kurulu değil mi?
Evet. Film; ayrı dünyaları olan üç kişinin, açlık hikayesini anlatıyor. Ben 'Burcu' karakterini canlandırıyorum. Bireylerin yalnızlaşmasını sorguluyoruz. Evli olmak veya bir sürü arkadaşının olması önemli değil; önemli olan insanın içinde ne yaşadığı.
Nasıl bir karakter 'Burcu'?
Defilelerde makyözlük yapan bir kız. Bakımlı ve güzel kadınlara makyaj yaptığı için kendisini onların yanında çirkin ve ezik görüyor. Var olmanın güzellikle olabileceğine inanıyo çünkü evliliğe gittiğine inandığı uzun bir ilişkisi var ancak bitiyor. Ondan sonra kendisini bırakıp kilo almaya başlıyor ve özgüvenini yitiriyor. Kilo verme çabası onu işkenceye itiyor, vücuduna işkence yapıyor.
KİMSE ÇİRKİN DEĞİL
Karaktere nasıl hazırlandınız? Zorlandınız mı?
Yalnız kalmayı tercih ettim. Set dışında da hiçbir arkadaşımla görüşmedim. Sıkıntılı günler geçirdim, içime kapandım. Bu da 'Burcu'yu anlamama yardımcı oldu. Yalnızken var olmaya çalıştım ki bu da çok zor. 'Burcu' benim hayatımı çok etkiledi.
Nasıl? Beni çok sarstı, kendime gelemedim. Filmi izlemeye korkuyorum. 'Burcu'yla tekrar karşılaşacak olmak beni çok ürkütüyor. Beni yoran, oyunculuğumu zorlayan bir roldü.
Rol için kaç kilo aldınız?
5 kilo aldım ama makyaj ve kostümle 15 kilo almış gibi oldum. Ne kadar odaklanırsanız odaklanın aynada kendinizi öyle görmek özgüveninizi azaltıyor.
Sizde de 'Burcu' gibi özgüven sorunu var mı?
Var biraz. Bu tamamen yetiştirilmeyle alakalı. Annem Türkiye güzeli olmasına rağmen gayet mütevazıydı. Ailem beni el üstünde tuttu. Sevgi dolu ailede büyüdüm. Dış dünyada da herkes öyle olacak sandım ama insanlar öyle değil. Şaşırtabiliyor dış dünya. Allah şaşırtmasın.
Siz de "Var olmak için güzellik şarttır" diyor musunuz?
Hayır, kesinlikle değil. Güzellikle var olmak saçma bir düşünce. 10 kişiden 10'unun çirkin dediği adam benim için hayatımın en yakışıklı adamı olabiliyor. Zaten ben bir insanın çirkin diye nitelendirilmesini çok yanlış buluyorum. Kimse çirkin değildir. Önemli olan kişinin kendisini güzel görmesi, pozitif enerji yayabilmesi.
#Sayfa#
ÖPÜŞMEKTEN ÇEKİNMEDİM
Sahnede öpüşmek sizi rahatsız etti mi?
Hayır, çok rahatsız olmadım. Dört aylık prova sürecinde bile 'Öpüşmeler basına yansır mı?' diye düşünmedim. Bu oyunun öpüşme, sevişme sahnelerine indirgeyerek değerlendirilmesi çok üzücü çünkü öpüşmek dayak yemek gibi bir şey. Yani, dayak yediğin sahne için de aynı özeni gösterirsin. Bu sahneleri basına verip öyle bir tanıtım yapmayı amaçlamadık.
BEKLEMEYİ KALDIRACAK BÜNYEM YOK
İki film, bir tiyatro oyununuz var. Yoğunluğa alıştınız mı?
'İşim olsun, tatile gitmeyeyim' diye düşünen işkolik biriyim. Sürekli bir şeyler üretmeyi, bir üretimin parçası olmayı çok seviyorum. Beklemeyi kaldıracak bir bünyem yok. Çünkü bekleme süreci çalışmaktan daha zor. O yüzden çalışmak zorundayım.
İki sinema filminizin aynı gün gösterime girmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şans mı şanssızlık mı? Çok güzel denk geldi! 'Firar' dizisi biterken 'Açlığa Doymak'ın çekimleri başladı. O bitti, 'Çakallarla Dans 2' başladı. İkisi bitti oyun provası başladı. Hatta şimdi yeni bir sinema filmine daha başladım. Ben bunu şans olarak değerlendiriyorum çünkü biri dram, biri komedi. Çok ayrı filmler ve çok farklı oyunculuk görecekler. O hafta mecburen birinde beni izleyecekler. (Gülüyor)
AĞLATMAK DAHA KOLAY
Hangisi daha keyifli geldi? Komedi mi, dram mı?
Oyuncu olarak ikisinden de çok büyük keyif aldım. Güldürmek çok zordur çünkü gülmek insandan insana değişen bir şey. Ağlamak ve ağlatmak ise daha kolay. Herkesin iç dünyasında yaşadığı dramlar vardır. Bir seyirci olarak; komedi ve dram arasında tercih yapmam gerekse, kesinlikle dramı seçerim.
KOMEDİ SUİSTİMAL EDİLİYOR
'Çakallarla Dans'ın bu kadar beğenilip fenomen haline geleceğini düşünmüş müydünüz?
Bu kadar beğenileceğini düşünmemiştim. Bir komedi filminde oynayacağımı da hiç düşünmezdim.
Neden komedi düşünmezdiniz?
Çünkü bizde komedi, taklit yapmak; belden aşağı espri, hatta küfür etmek olarak algılanıyor. Ayrıca bizde komedi çok suistimal ediliyor. Bence bir gün komedi filmleri de festivallerde yarışıp ödüller alabilmeli.
İkinci film için beklentiniz nedir?
Birincisinden daha iyi oldu. Biz oyuncular, karakterlerimizi ve birbirimizi tanımış olmanın avantajını yaşadık. Bu da oyunumuza yansıdı. İlk filmden daha fazla izleneceğini düşünüyorum. hatta üçüncüsünün de gelmesini bekliyorum.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr