Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bugüne Kadar Çektiğim En Ağır Filmdi

Bugüne Kadar Çektiğim En Ağır Filmdi
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Savaş pilotu olmaya çalışan gençlerin öyküsünü anlatan 'Anadolu Kartalları'nın yönetmeni Vargı: "Bugüne kadar çektiğim en ağır filmdi.

Hava Kuvvetleri'nin 100'üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle çekilen, savaş pilotu olmaya hazırlanan bir grup gencin öyküsünü anlatan 'Anadolu Kartalları' dün vizyona girdi. Çağatay Ulusoy, Özge Özpirinçci ve Engin Altan Düzyatan'ın rol aldığı filmin yönetmeni Ömer Vargı; son projesini Sinema dergisinden Müjde Işıl'a anlattı. Vargı, "Uçak çekimlerinin, bugüne kadar Türkiye'de yapılmış en başarılı çekimler olduğunu düşünüyorum. Çekim süreci çok zordu. Bir buçuk saat cırcır böceğinin susmasını beklediğimiz zamanlar oldu. Bu filmi üç değil, altı ayda çekmek isterdim" dedi.

Bu filmi yapmaya nasıl ikna oldunuz?

New York'ta başka bir film çekmeye niyetliydim. Fakat Murat Akdilek aradı, "Bir proje var. Bunu ancak birlikte yapabiliriz. Seninle görüşmek istiyorum" dedi. Konusu itibariyle çok cazip ama çok da risk taşıyan bir proje. Ama bunu bir başkası çekerse ve iyi çekerse kıskanırım duygusuyla "Yapalım" dedim.

ÖN SENARYO DEĞİŞTİ

Senaryo 'Güneydoğu'dan Öyküler'in yazarı Hakan Evrensel'e ait. Senaryo üzerinde ne gibi değişiklikler yaptınız?

Ben o ön senaryonun üzerinde çok değişiklik yapılması gerektiğini düşündüm ve Erol Hızarcı'yı da işin içine kattım. Filmin ana hikayesini çok değiştirdik. Fazla belgesel tadında olan projenin drama kısmını daha ağırlıklı hale getirdik. Filmde savaş uçağı pilotlarının nasıl yetiştiği anlatılıyor. Öykünün daha izlenir hale gelebilmesi için bu insanların sosyal yaşamlarını da işin içine katmaya çalıştık.

Filmlerinizde arkadaşlık, dostluk, vefa duygusu hep bir şekilde gelip yakalıyor hikayeyi. 'Anadolu Kartalları'nda da benzer bir duygu var sanki...

Ben mümkün olduğu kadar bunu yapmaya çalışıyorum. Şöyle bir inancım var; yaşamdaki birçok şeyi, o andaki sosyal durumun etkilediğine inanıyorum. O nedenle filmlerimde mümkün olduğu kadar insanların sosyal yaşamlarını koymaya çalışıyorum.

1963 yapımı 'Şafak Bekçileri' filminden sonra pilotluk başvurularında artış yaşanmış. Siz de böyle bir sonuç bekliyor musunuz?

O dönemin filmlerine saygıyla yaklaşıyorum. İnşallah o filmin gördüğü ilgiyi görür. O başarıya ulaşabilirsek ne mutlu bize... Şimdi eski filmlere bakıp onlarla dalga geçme hakkının olduğunu düşünmüyorum. Değerlendirme yaparken; kendi zamanının şartlarına bakmak lazım. Ben özellikle pilotluğu cazip göstermeye çalışmadım. "Bu hayat çok cazip" gibi pembe bir tablo çizmedim. Bu gerçekten ağır bir iş... Biz bu zorluğu gösteriyoruz filmde. Ama 'Şafak Bekçileri'ndeki gibi bir ilgi doğarsa, film başarılı olmuş demektir.

ZOR AMA GÜZEL

Filmografiniz içinde 'Anadolu Kartalları'nı nereye koyuyorsunuz peki?

Bugüne kadar çektiğim en ağır filmdi. Hiçbir zaman şikayet etmedim ama bu film süresince, bu tempoyla, iki film çekebilirdim. Çok zor olduğunu biliyordum ama zor şeyleri yapmak güzel zaten. O mücadeleyi yaşamak için girdim işin içine... 200 sahne çektik. Bugüne kadar hiç 200 sahneli film çekmedim. Mesela filmin yüzde 95'inde; en az iki kamera var. Beş kamerayla çekilmiş sahneler de var. Uçaktakileri de sayarsak 9 kameranın çalıştığı günler oldu. Filmin kamera arkası bölümleri, belki filmden daha enteresan olacak. İki bölümlük televizyon dizisi çıkacak malzeme var elimizde...

Bu proje, bir sonraki filminiz için seyircinin beklentisini daha da yükseltecek...

Şimdi çok kolay bir film çekiyor olmak isterim. İzleyinin değerleri çok önemlidir. Ben şuna inanmam: "Ben seyirci için film yapmıyorum!" O zaman hiç yapma... Sinemanın tanımı içinde seyirci vardır.

EN BAŞARILI HAVA çeKİMLERİNİ YAPTIK

Savaş uçaklarını ve pilotluk hikayelerini sinemamızda pek görmüyoruz. Neden?

Böyle bir film çekmek hem maddi, hem teknik açıdan çok zor. Hava Kuvvetleri filme destek olmazsa, böyle bir filmin yapılması söz konusu değil. Bugüne kadar hava çekimleri yapılmış uzun metrajlar içinde, en başarılı çekimleri biz yaptık. Kolay bir şey değil hava çekimleri; bir uçağın yanına ikinci bir uçağın gelmesi gerekiyor. Bunların tam zamanında oraya gelebilmesi neredeyse mümkün değil. Bu konuda çekim yapan dünyanın en iyi iki şirketinden biriyle çalıştık. Onlar da "Bugüne kadarki en iyi çekimleri yaptık" dediler.

Film 'Yerli Top Gun' olarak nitelendirildi. Bu sizi rahatsız etti mi?

Biz de ülkemizde öyle bir başarıya ulaşabilirsek, bunu iyi bir şey olarak görebiliriz.

HİÇBİRİNİN GİŞE GARANTİSİ YOK!

Oyunculukta inandırıcı olmak çok önemlidir. Filmdeki hiçbir oyuncunun gişe garantisi yok. Dolayısıyla oyuncuların inandırıcılığı, seyirciyle bütünleşirse bir şey olabilecek. Oyuncular için fiziki anlamda çok ağır bir süreçti. Bütün testlere gerçekten girdiler; gerçekten uçağa binenler de oldu. Bu gençlerin çoğu dizilerde oynuyor. Bütün boş dönemlerini bu filme verdiler.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title