Bu Yaştan Sonra Genç Kızı Oynayamam Ya!

Ünlü tiyatro sanatçısı Oya Başar, Rumelihisarı'ndaki yalı dairesinin kapılarını Quality of Magazine dergisine açtı. Başar; sağlığından yeni televizyon projesine, çocuklarından en beğendiği oyunculara, yaşam felsefesinden gönül ilişkilerine kadar birçok konuyu Ateş Çelik'le konuştu...

Sağlıklı olabilmek için neler yapıyor, nasıl yaşıyorsunuz?

Sabah kalktığımda kahvaltımı mutlaka yaparım; biraz beyaz peynir, domates, salatalık yerim. Çok fazla karbonhidrat almamaya çalışırım. Sonra Türk kahvesi içerim. Gazetemi okurum. Ondan sonra yürüyüşümü yaparım. Duşumu alırım. Arkadaşlarımla birlikte toplanıp bir yerlere giderim. Oyun oynarım. Çok severim oyun oynamayı; briç, kanaska...

MİGREN İLACIM OLMADAN OLMAZ!

Sağlık konusunda zor günler geçirdiniz. Nasıl aştınız o günleri?

Bir dönem kansere yakalandım; tedavi gördüm. Şimdi çok iyiyim. Üç-beş sene fazla yaşamışım, hiç önemli değil benim için. Yaşarken iyi yaşamak çok önemli. Ben aslında hastalığı çok ciddiye almadım. Almamaya çalıştım. İlk zamanlar kendime "Grip oluyorum" demiştim. Levent'ten (Kırcalı) ayrılalı yedi yıl oldu ama benimle o dönemde çok ilgilendi.

Yeni projeleriniz var mı?

Ocak'ta başlayacak bir sit-com'da; Pastel Film'in yapımcılığını yaptığı 'Takma Kafana' adlı dizide oynayacağım.

Genellikle anne, kayınvalide rollerini oynuyorsunuz. 'Takma Kafana' dizisindeki rolünüz ne olacak?

Yine her zamanki gibi anneyim. Bu saatten sonra genç kız olamıyorum.

Olmazsa olmazlarınız var mı?

Var tabii. İşim tiyatro; yaşam kaynağım. Ayrıca çocuklarım ve migren ilacım.

BEN NE YAPAYIM CORC'U, MERİ'Yİ

Nefret etiğiniz şeyler var mı?

Nefret ettiğim çok şey var. Ama söylemeyeyim. Denizi çok severim. Boğaz manzarasına bakıp deşarj oluyorum. Boğaz gibi bir güzelliğimiz var. Ülkemiz dünyada en güzel yer, kıymetini bilmeliyiz. Dünyanın her yerine gidiyorum ama kendi ülkem gibisi yok. 15 gün zor kalırım, hemen dönerim. Her şeyine alışmışız; çukuruna, kafamıza taş düşmesine, yanlış ilaçla komaya girmemize... Her şeyi ile güzel bu ülke. Kızdığım çok şey var. Diğer yandan bende de çok kızılacak şey var. Onlar da bana kızıyordur. Mesela Amerika... Ben ne yapayım Corc'u, Meri'yi, tanımam, etmem. Ben geleceğim, burada Ayşe, Fatma, Ahmet, Mehmet göreceğim, bir kahkaha atacağım. Bir kadeh içki içeceğim. Bana dostlarımla yaşamak keyif veriyor.

Yaşlandığınızı mı hissediyorsunuz?

Yaş diye düşünmüyorum. Yaşanmış her şey çok güzel. Önemli olan sağlıklı olabilmek, dünyayı yakalayabilmek, yaptığın işi sürdürebilmek. Eğer bunları yakalarsanız, hiçbir zaman yaşlanmazsınız. Yaş gelir, geçer. Yüzümüzde yaşamışlığımızın çizgileri olmalı.

Estetik operasyon geçirdiniz mi?

Hayır ama gerekirse yaptırırım. Sadece kaşımın arasında botoks var. Kaşımın ortası kalındır. Oraya altı ayda bir botoks yaptırıyorum. Estetik müdahalelere karşı değilim ama yüzün tamamen değişmesine karşıyım. Küçük dokunuşlar hoş yapıyor insanı. Kendisini mutlu hissetmesini de sağlıyor. Ama ben şu aralar çok ameliyat geçirdim; en küçük konuda "Aman aman" diyorum.

En beğendiğiniz genç oyuncular kim?

Gençleri çok beğeniyorum. İşlerine dört elle sarılıyorlar. Kendilerini yetiştirmeye çalışıyorlar. Örneğin Beren Saat, Yiğit Özşener, Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ gibi birçok genç oyuncuyu başarılı buluyorum.

GELİNİMİN MUTLULUĞU BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Oğlunuz Umut'u evlendirdiniz. Kayınvalidelik nasıl bir duygu?

Gerçek kaynana oldum. Ama kaynanalık diye bir şey yok; anneyim ben. Benim için çocuklarımdan farklı değil gelinim Zeynep; onu çok seviyorum. Ben onların hayatına karışmam. Beni istedikleri zaman onların yanında olurum. Gelinimin mutluluğu da benim için çok önemlidir. Benim de kayınvalidemle aramda hiç sorun yaşanmamıştır.

Kızınız Ayşe Amerika'da. Onu özlüyor musunuz?

Çok özlüyorum. Yakında yanına gideceğim. İki yıl oldu gideli. Ama yazın buradaydı.

AŞKLAR BAŞLAR VE BİTER

Ali Karagöz'le ilişkinizi neden bitirdiniz?

Aşklar başlar ve biter. Hayat bitiyor. Her şeyin dozunda olması gerekiyor. Dost olmak, arkadaş olabilmek, gördüğün zaman elini sıkabilmek çok önemli şeyler. Artık dünya öyle bir hale geldi ki, teknolojiyle birlikte her şey çabuk tükeniyor. Ama ben sevgide tükenmek gibi bir şey olabileceğini düşünmüyorum.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr