Haberler
Bakan Tunç'tan İmralı-DEM görüşmesi açıklaması: Henüz netleşmedi

DEM Parti, İmralı'ya ne zaman gidiyor? Bakan Tunç'tan açıklama var

Sahte dolar nasıl ayırt edilir? Canlı yayında testle anlattı

Sahte dolar, gerçeğinden nasıl ayırt edilir? Canlı yayında testle anlattı

Suriye'de patlak veren savaşta muhaliflerin ilerleyişi sürüyor

Yanı başımızda patlak veren savaşta son durumu en iyi anlatan görüntü

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Bu Filmdeki Korku Öğesi İnsanın Ta Kendisi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hem ismi, hem de konusuyla dikkat çeken korku filmi 'HTR2B: Dönüşüm'ün oyuncusu Tuğrul Tülek: Doğaüstü konulara değil, gerçek olaylara yer veren bir film....

Son olarak 'Keşanlı Ali Destanı' dizisinde 'Sipsi Selim' karakteriyle ekrana gelen genç oyuncu Tuğrul Tülek; geçtiğimiz hafta vizyona giren 'HTR2B: Dönüşüm'le korku sinemasına adım atıyor. Osman Evre Tolga'nın yazıp yönettiği filmde, ormanın içindeki bir evde ailesiyle birlikte hayatta kalmaya çalışan 'Tayfun' isimli bir genci canlandıran Tülek; son filmini GÜNAYDIN'a anlattı...

'HTR2B: Dönüşüm' ne anlatıyor?

Osman Evre Tolga'nın yazıp yönettiği film; konusunu gerçek olaylardan alıyor. Bu, doğaüstü olaylara yer vermeyen bir korku filmi... Filmdeki en büyük korku öğesi; yine insanın ta kendisi. O yüzden de benim çok sevdiğim bir senaryo...

GERÇEK OLMASI KORKUNÇ!

Filmin senaryosunu okurken neler hissettiniz?

Yönetmenimiz Osman, kafasında o kadar açık ve net belirlemiş ki her şeyi; elimize neyi, nasıl anlatacağına dair çok detaylı bir senaryo geldi. Hatta Osman'la ilk tanıştığımızda, bunu ona da söyledim. Senaryoyu okuduktan sonra bir araya geldiğimizde ise "Ben resmen senin çekeceğin filmi hayal edebiliyorum" dedim. Filmin hikayesinin kaynağını oluşturan deneylerin gerçek olması, insanın kanını donduruyor.

Filmde oynadığınız karakterle ilgili neler söyleyeceksiniz?

Filmde kalabalık bir aile var. Ben de bu ailenin bir üyesi olan 'Tayfun' karakterini canlandırıyorum. 'Dönüşmeye' müsait bir adam bu.

HİKAYESİYLE İDDİALI BİR FİLM

Filmi çekerken ekip olarak bir endişeniz var mıydı?

Bir sinema filminde oyuncu olarak yer alıyorsunuz ve sonrasında geri kalan hiçbir şey sizin elinizde olmuyor. Dolayısıyla, filmin ne yöne gideceğini, nasıl bir şeye dönüşeceğini bilmiyorsunuz. Oyuncu olarak vizyonuna güvendiğiniz kişilerle çalıştığınız zaman, kendinizi daha güvende hissediyorsunuz. Ben de Osman'ın vizyonuna gerçekten güvendim ve o nedenle bu filmde oynamayı kabul ettim.

Peki iddialı mısınız?

Hikayesi dolayısıyla iddialı bir film olduğunu düşünüyorum çünkü burada olay, sadece bir korku filmi çekmek değil. İnsanlığın nereye kadar gidebildiğini gösteren bir hikaye bu. Kaynağı insan olan bir film yaptık.

ROLÜM İÇİN DÖVÜŞ DERSLERİ ALDIM

Her rolün farklı bir hazırlık süreci var. Ne yazık ki, sinema filmlerinde ve televizyon dizilerinde çok fazla ön hazırlık yapmaya vaktimiz olmuyor ancak bu film için ciddi dövüş tekniği dersleri aldık. Çok zorlu sahneler vardı. Fiziksel olarak da çok zorlandık, ruhsal olarak da... 10 saniyelik bir aksiyon sahnesini, belki 20-30 kere çekmek zorunda kaldık.

#Sayfa#

ÇOK İYİ BİR KORKU FİLMİ İZLEYİCİSİYİM

Bu ilk korku filmi deneyiminiz...

Evet ama ben çok iyi bir korku filmi izleyicisiyimdir. O yüzden çok mutluyum bu türde bir filmde oynadığım için.

Sizin için tiyatro mu daha ağır basıyor, sinema mı?

İkisi de güzel. Tiyatroda o rolle daha fazla vakit geçirebiliyorsunuz. Onu çok uzun süre, siz şekillendirebiliyorsunuz. Sonra o yolculuk devam ediyor. Yani bir sene boyunca o rolü oynuyorsunuz. Sinemada her şey çabuk bitiveriyor. O nedenle bir şeyler yarım kalıyor hissi yaratıyo

KİMSEYE HİTAP ETME DERDİM YOK

Tiyatroya nasıl başladınız?

Çocukken oyunlar yazardım. Mahalle arkadaşlarıma verir, onlara ezberletir, yönetirdim. Sonra da bizim evin salonunda oynatırdım. Okulda da mutlaka tiyatroyla ilgili gösterilerde yer almışımdır. İngilizce öğretmenliği okuduktan sonra, konservatuvar da okudum.

Tiyatroya gelmeyen insanlara da hitap etme, onlarla buluşma gibi bir derdiniz var mı?

Kimseye hitap etme gibi bir derdim yok. Açıkçası ben sadece içime sinen işlerde yer almak istiyorum. Zaten insanlar o hikayede kendilerine ait bir şeyler buldukları zaman; ister istemez, onlara hitap etmiş oluyorsunuz.

RENKLİLİK HOŞUMA GİDİYOR

Aynı zamanda İngilizce öğretmenliği yapıyorsunuz. Hem oyunculuk, hem öğretmenlik yapmak sizi zorluyor mu?

Zor olmuyor aslında. Ben çok uzun zamandır böyle yaşıyorum. Benim çalıştığım okulda, düzenime onlar da alıştılar. İngilizce öğretmenliği benim hayatımın büyük bir bölümünü kaplamıyor. O yüzden de bu renklilik hoşuma gidiyor.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title