Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Boşanmasak Beni Boğazlardı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

6 yıl evli kalan Betül Mardin-Haldun Dormen çifti; birbirlerine zaman ayıramadıkları için ayrıldıklarını söyledi.

Usta tiyatrocu Haldun Dormen ve Türkiye'de iletişim alanında ilklere imza atan Betül Mardin; boşanmalarından tam 49 yıl sonra, ilk kez birlikte röportaj verdi.

Quality of Magazine'den Yeşim Günal'a konuşan ikili; dostluklarını, aşka ve evliliğe bakış açılarını samimiyetle anlattı.

TİYATROYU O KURTARIR

Nasıl tanıştınız ve evlenmeye karar verdiniz?

BETÜL MARDİN: Ben Haldun'u tanıdığım zaman 17-18 yaşındaydı.

Onu ilk olarak tiyatro sahnesinde gördüm.

Haldun'u göstererek "O mavi kazaklı çocuk iyiye benziyor" dedim.

Tanışmadık, görüşmedik de... Ben evliydim zaten o dönem, bir de kızım vardı. Aradan uzun seneler geçti ve ben boşandım. 6-7 ay içinde, 1959 senesinin Temmuz ayında, Haldun ile evlendik. 61'de oğlumuz Ömer doğdu.

HALDUN DORMEN: Altı yıl evli kaldık, gayet iyi bir evlilikti. Asansörde, evlenme teklif etmiştim kendisine.

İkimiz de çok çalıştığımız için zamanla aksaklıklar olmaya başladı.

Allah'tan zamanında bitirdik. İlk başta ayrılmak kolay olmadı; hemen dost olamıyorsunuz tabii ama iki taraf da aklını kullanırsa ve saygılı davranırsa, oluyor.

Betül Hanım, Haldun Dormen'in oyuncu olması sizi etkilemiş olabilir mi?

B.M.: Haldun'un Avrupai bir havası vardı; çok farklı geldi bana. 26 yaşındaydı, yurtdışından yeni gelmişti. Ben o sırada bir oyunu Türkçe'ye tercüme etmiştim; getirip Haldun'a verdim bir davette.

Zamanla onun tiyatrodaki önemini gördüm. "Türk Tiyatrosu'nu Haldun kurtarır" dedim çünkü o zamanki oyunlarda hiç his yoktu. Haldun ise hisli ve gerçekçi oynuyordu. Birdenbire ışık gibi geldi bana. Zamanla da aşık oldum.

Boşandıktan sonra nasıl bir ayrılık süreci yaşandı? Kavgalar oldu mu mesela?

H.D.: Hayır. Biz hiç kavga etmedik.

Dediğim gibi ayrılma sebebimiz; birbirimize vakit ayıramamamızdı.

Evliliğiniz sırasında ya da boşanma aşamasında ailelerinizin rolü ne oldu?

H.D.: Benim ailem Betül'ü çok severdi, Betül'ün ailesi de beni... Öyle kaynana çekişmeleri olmadı. Annem "Betül'den boşanırsan, seni evlatlıktan reddederim" dedi. Ailelerimizin bizim dost olmamızda çok büyük etkisi oldu. Oğlumuz Ömer için de bu dostluğun devam etmesi çok onurlu oldu.

Ömer çok iyi bir insan olarak yetişti bence.

B.M.: Boşandıktan sonra bile; haftada bir kere kayınvalidem yemeğe çağırırdı. Cumartesi günleri yemek yerdik çoluk çocuk. Tuhaf bir aileydik yani, hiç ayrılmadık aslında.

Bazı çiftlerin boşandıktan sonra düşman olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz peki?

H.D.: Bana çok ayıp geliyor, çok rahatsızlık verici. Yıllarınızı paylaştığınız, çocuklarınızın olduğu insanın arkasından hakaret etmek rezillik!

B.M.: Sanırım kendilerini haklı çıkarma çabası. Arkasından laf ederek kendi haklılığını ispatlamaya çalışıyor belki de. Acizlik tabii.

#Sayfa#

KISKANÇLIKLAR OLMADI

Aranızda kıskançlık krizleri yaşandı mı hiç?

B.M.: Kadın, erkeği kıskandıracak bir şey yapmaz.

H.D.: Betül'ün beni kıskandığı tek bir durum oldu, o da yanlış anlaşılmaydı.

Ben turnedeyken bir kıza evlenme teklifi etmişim diye saçma bir dedikodu gelmiş kulağına ama öyle büyük kıskançlıklar falan yapmadı.

Birbirinize olumsuz yanlarınızı söyler misiniz?

B.M.: Haldun çok hızlı konuşuyor, bazen anlamıyorum.

Eli çok açıktır, sonrasını düşünmez. Ben çok tedbirliyimdir. Maaşları, kurban paralarını, fatura paralarını hepsini önceden zarflarım. Haldun'un işi iyi gitmedi mi, gelir zarflardan ister. Olumlu yanları ise çok iyidir. Kimseye kötülük yaptığını bilmiyorum, yapamaz yani. Kadın ruhundan anlayan kibar bir erkektir, terbiyelidir.

H.D.: Olumsuz yanı; hemen işlerin negatif yönünü görür, tedirgin olur, karşısındakinin tedbirli olmamasından korkar. Fazla tedbirlidir. Olumlu yanı ise çok asil ve kültürlü bir kadındır.

AŞK VAZGEÇEMEMEKTİR

Hala evli olsaydınız ne değişirdi hayatınızda?

H.D.: ya ben onu boğmuştum, ya o beni boğmuştu.

B.M: Ne değişirdi bilmiyorum ama şu anki dostluğumuz evliliğimizden çok daha iyi oldu.

Aşk nedir sizlere göre?

B.M: Onsuz olamama hali. İlla gelmeli...

H.D: Vazgeçememek.

Peki, sizce başarılı kadınların, başarılı evliliği olur mu?

B.M.: Ben de merak ediyorum.

Görürsen bana da haber ver.

Betül Hanım boşanan kadınların depresyon dönemleri olur. Siz yaşadınız mı böyle bir dönem?

B.M.: Depresyon dönemi, boşanmamdan çok sonra oldu. Bir kaza geçirdim, kalçamı kırdım. Hem çalışıyorum, hem çok ağrım var, hem çocuklarla uğraşıyorum. O ara böyle bir dönem geçirdim. Boşanmadan dolayı değildi sanırım.

SANATÇI EVLİLİĞİ

Haldun Bey, sanatçıların evli olmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

H.D.: Hiç kolay değil çünkü oyuncunun gecesi gündüzü olmuyor. Mesela eskiden gece 11-12'ye kadar tiyatro oluyordu. Ben eve gelene kadar Betül beni beklerdi. Çay iç, sohbet et derken saat 2-3' e kadar otururduk. Tiyatronun içinde olmayan bir hanım için zor. Şimdi de televizyon var. Saat kaçta geleceğiniz, hangi gün çalışacağınız hiç belli olmuyor.

#Sayfa#

HAYATTA YALNIZ YAPAMAM

Bekar bir erkek olarak hayat sizin için daha mı zor?

H.D.: Ben yalnız yaşamadığım için hayat benim için çok kolay. Düzenli hayatı seviyorum ben zaten. Evde asistanlarım benimle kalıyor. Bu hayatta hiç yalnız kalmadım. Betül yalnız yaşıyor, nasıl çekiyor bilmiyorum. Ben asla yalnız yaşayamam.

İKİ VOLKAN ARASINDA YAŞAMAK ZORDU!

İki baskın karaktersiniz. Evliliğinizi bu da zorlamış olabilir mi?

H.D.: Olabilir. Ömer; biz boşandıktan sonra annesine "Ayrılmanız iyi oldu, iki volkan arasında yaşamak çok zordu" demiş.

Oğlunuzla ilişkiniz nasıl?

H.D.: Küçüklüğünden beri dertleştiğim kişidir. Benim parasal konularımla o ilgileniyor. Hatta bazen kızıyor bile harcamalarıma. Yani o benden değil, ben ondan akıl istiyorum.

Ünlü bir babanın çocuğu olmasının dezavantajlarını yaşadı mı?

H.D.: Hayır. Oyuncu olsaydı belki yaşardı. 14 yaşına kadar yönetmen olmak istedi sonra "Her ay kazandığımı bilmek isterim" deyip işadamı oldu.

HİÇBİR EVLİLİK YÜRÜMEZ YÜRÜR SANILIR !

Evlilikler nasıl yürür sizce? B.M.: Yürür zannedilir ama yürümez.

H.D.: Evlilik güç bir iş; geleneksel evlikler de, modern evlikler de aynı. Hiç birinin çok da mutlu olduğunu sanmıyorum. Bence birlikte yaşamak daha mantıklı ve daha güzel.

EVLENMEYİN!

Gençlere evlilikle ilgili ne önerirsiniz?

Evlenmeyin! (Birbirlerine bakıp gülüyorlar...)

'Kadınlara Öğütler' başlığı adı altında 10 maddeden oluşan önerileriniz var. "Evlilik gerekli değil, hayatınızda bir problem eksik olur" diyorsunuz.

B.M.: Orada bahsettiğim evlilik de değil tam olarak; uzun süren birliktelikler de olabilir. Bir noktadan sonra tükeniyor. Akşam adamın derdini çekemiyorsun. Uzatmanın ne alemi var?

"Erkeklerin aynı anda birkaçını sevmeyeceksin ama onların böyle bir şerefsizliği olduğunu bileceksin" de diyorsunuz...

B.M.: Yalan mı? Kadınlar tek bir erkeği sever ama erkek birden çok kadını sevebilir. O kapasiteleri vardır.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title