Böbrek yetmezliği nedir? Böbrek yetmezliği belirtileri neler?
Böbrekler karnın arka duvarın yer alan bir çift organlardır.
Böbrekler karnın arka duvarın yer alan bir çift organlardır. Vücutta metabolizma artığı temizleme görevi ile yer alan böbrekler, bazen hastalıklara maruz kalabiliyor. Bu kronik hastalıklar böbreklerin fonksiyonlarını etkilerken işlevselliğini yitirecek raddeye bile getirebiliyor. Bunlardan biri olan böbrek yetmezliği ise günümüzde toplumda insanların bir kısmında yaşanabilmektedir.
Böbrek Yetmezliği Nedir?
Asit ve baz dengesini düzenlemekle görevli olan böbrekler, asit ve baz dengesi sınır değerin altına indiği vakit böbrek yetmezliğini oluşturmaktadır. Su, tuz ve elektrolit minerallerin sınır değerinin bozulmasıyla oluşur. Bazı böbrek yetmezliği vakaları hayatlarına devam edebilirken bazıları riskli durumda olabilmektedir. Vücutta biriken sıvılar dışarı atılmadığı müddetçe böbreği küçülteceği gibi, ölümcül hastalıklara da sebebiyet olur. Böbrek yetmezliği iki farklı şekilde meydana gelebilir. Ani gerçekleşen böbrek yetmezliği ve kronik böbrek yetmezliğidir.
Kan basıncının artmasıyla birlikte böbrekler küçülür. Küçülmeye devam böbrekler işlevselliğini kaybeder. Metabolizma artığını temizleyemeyen ve asit/baz dengesini sağlayamayan böbrek, böbrek yetmezliği durumuna gelir. Bu durumsa yüksek tansiyon sonucunda böbrek yetmezliğine neden olur.
Böbrek Yetmezliği Nedenleri
Yüksek Tansiyon: İnce damarlarda tıkanıklığa sebep olan yüksek tansiyon, kan basıncını artırır. Kan basıncı artmasıyla da böbrekler küçülerek işlevini yitirir. Devam eden süreçte ise böbrek yetmezliği görülür. Böbrek yetmezliğinin nedenleri arasında başlarda yer alan yüksek tansiyon için sürekli tetkik yapılmalıdır.
Diyabet Hastalığı: Kan basıncını etkileyen diyabet hastalığı, böbrekteki ince damarlarda tıkanıklığa sebep olur. Tıkanıklık dışında yapısal bozuklukları da damarlarda meydana getiren diyabet hastalığı, böbrek yetmezliğinin nedenleri arasında yer alır. Damarlara hakim olabilen bu hastalık mineral sıvıların dengesini de bozmaktadır.
Sigara Alışkanlığı: Böbreklerin en riskli düşmanı olan sigaralar böbrek yetmezliğine neden olur. Böbrekte kılcal damarlardaki dolaşımı yavaşlatır/durdurur. Böbrek içinde bulunan oksijen miktarını
sürekli azaltır. Günümüzde böbrek yetmezliği yaşayanların birçok kısmı; ya sigaraya maruz kalanlar(pasif içiciler) ya da sigara kullanan olarak bulunur.
Genetik: Böbrek hastalıkların bir kısmı da genetik olarak meydana gelebilmektedir. Böbreğin kaçak atıkları, kist oluşumu ve böbrek boyutunun küçük olması bir bakıma böbrek yetmezliğini geliştirir. Birçok ailede de bu bakımdan böbrek yetmezliği görülebilir.
Fazla Kilo: Fazla kilolar obeziteye yol açtığı gibi böbrek yetmezliğine de yol açabilmektedir. İdrarda protein kaçağı fazla kilolu insanlarda görülebilir. Bu durumsa kılcal damarlardaki basıncın arttığını gösterir. Böbrekler küçülerek ya da damarlar yapı düzenini kaybederek böbrek yetmezliğine ilerlemeden önce kilo vermek çözüm olacaktır.
Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?
Böbrek yetmezliği belirtileri bazı süreçlerde kendini göstermeyebilir. Ancak devam eden süreçte yavaş yavaş belirtileri görülür. Belirtilen yavaş hissedilmesi bir bakıma mutlu edici bir haberdir. Çözüm için geç kalınmadığının habercisidir. Geç kalınmadığı süreçte böbrek yetmezliğinin çaresi bulunabilir. Bu sebepten belirti süreci mutlaka takip edilmelidir.
Hafif şiddette halsizlik ve nefes darlığı görülür. Bu süreçte vücudun bazı bölgelerinde şişlikler oluşabilir. Nedeni bilinmese de bu şişlikler böbreklerin işlevini kaybettiğine yönelik yorumlanabilir.
İdrarın az gelmesi böbrek yetmezliğinin habercisi olabilir. İşlevselliğini yitiren böbrekler tam teşekküllü çalışamadığında idrar az gelir. Bu durumsa metabolizma atıklarının kaçak olmasına yönelik değerlendirilir.
İştahsızlık, kusma ve mide bulantısı da böbrek yetmezliği belirtileri arasındadır. Bunun yanı sıra öfke kontrol sorunu da böbrek yetmezliğine işaret olabilir.
Kas krampları, yüksek tansiyon, göğüs ağrısı ve hıçkırık da böbrek yetmezliğinin belirtisidir.
Yukarıda yer alan bu belirtilerin dozu herkeste aynı olamayacağı gibi, bazı belirtiler görülmezken başka belirtileri de bulunabilir. Bu durumsa tamamı ile kişiden kişiye değişen durum olmasından kaynaklıdır.