Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

Bir görme, bir işitme engelli tango yaparsa...

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bayrama birkaç gün kalmıştı.

Bayrama birkaç gün kalmıştı... Annem geleneksel bayram temizliğine girişmiş, büyük kızımla ben de ona yardım ediyorduk. Arkası temizlenen dolabı yerine çekerken bozulmuş kapağı savrulup düştü. Kapakla birlikte bir de zarf... Zarfa aldırmadık. Kapağı kaldırıp ellerimle yoklamaya başladım. Neden düştüğünü anlamaya çalışıyordum. O sırada kızım da yerdeki zarfı kapmış. Ben 'Vidaları sıksak yeter' diye düşünüp kızımdan tornavidayı istedim ama hiç oralı olmadı. Fotoğraflara dalmıştı; "A aa, baba baksana senin folklor fotoğrafların burada" dedi sadece.

Zil çalsa halay çekerdim

Düşünmeye başladım... Okuldaki ilk yılımdı. 23 Nisan gösterileri için öğretmenimiz bir folklor ekibi kurmak istiyordu. Bir anda kendimi içinde buldum. Hazırlıklar, provalar... 23 Nisan sabahı ayağımda tabansız bir ayakkabı, bacaklarımda şalvar, belde kuşak, üstümde eski tip bir gömlekle cepken, başımda yan bağlanmış açık sarı bir sarıkla koşuyordum. Kızım "Baba" diye seslenince uyandım düşüncelerimden. "Senin tango yapman hiç şaşırtıcı değilmiş" dedi. Annem karıştı söze: "Zil çalsa baban halaya başlıyordu."

Eğitmen çok endişelendi

Tangoya da böyle başlamıştım. Müzemizi ziyaret eden bir tango eğitmeninin teklifiyle dört görme engelli gönüllü olmuştuk. Meğer eş gerekiyormuş. Ama kaderimiz baştan ilginç yazılmış: O günlerde müzemiz iki bölümden oluşuyordu. İlkinde görme engelli erkek rehberler, ikincisinde işitme engelli kadın rehberler... Hepimizde endişe vardı. En çok da eğitmende...

Endişelenmemize gerek yokmuş. Üç haftada öğrendik. Partnerlerimizle iletişimimizi eğitmen sağladı ilk başta. Sonra alıştık. Dokunarak anlaşıyorduk. Hayatımda ilk defa işitme engelli bir arkadaşım olmuştu. Bir şekilde anlaşıyorduk, körler ve sağırlar birbirini ağırlıyordu. Kızlar bize şaka yapıyor, bir tanesi gelip elimden tutuyor. Tabii ben, onun eşim olmadığını eline dokunarak anlayınca şaşırıyor, gülüyordu...

Aşkın dansı tango müthiş bir heyecan katmıştı bana. Salgın bitse de dönsek tangoya. Çok özledim.

Kaynak: Hürriyet / Magazin
title