Bilirkişi Raporu "Muşta Değil, Kültablası" Diyen Rüzgar Çetin'in Lehine
2013'te karıştığı bir yumruklu kavgada muşta kullandığı iddiasıyla yargılanan Rüzgar Çetin için, bilirkişi raporunda cismin muşta ve kültablası olabileceği yönünde değerlendirme yapıldı.
Bilirkişi raporu Asmalımescit'te 2013'te karıştığı bir yumruklu kavgada, muşta kullandığı iddiasıyla yargılanan ancak kendini "Elimdeki muşta değil, kül tablasıydı" şeklinde savunun Rüzgar Çetin'i doğruladı. Bilirkişi raporunda, Çetin'in elindeki metal parçasının muşta olmadığı ve kül tablasının üst kısmı olabileceği belirtildi.
MAHKEME, DOSYAYI BİLİRKİŞİYE GÖNDERMİŞTİ
Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin'in kavga ettiği Ahmet Tigrel'i muşta ile yumrukladığı iddiasıyla 10 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, "Olay gecesi kullandığım cisim muşta değildir. Kül tablasıdır" savunması üzerine mahkeme dosyayı bilirkişiye göndermişti. Teknik bilirkişi raporunda cismin muşta ve kültablası olup olmadığı yönünde değerlendirme yaptı. Kavgaya ilişkin o dönem medyada yayınlanan görüntü ve fotoğraflar bilirkişi tarafından incelendi.
"KUVVETLE MUHTEMEL KÜLTABLASININ ÜST KISMI"
Raporda, metal parçasının Rüzgar Çetin'in sağ eli parmaklarının ön boğumunda kaldığı, ikinci boğuma kadar takılmadığı, baş parmağı ve işaret parmağının boş olduğu, bu nedenle söz konusu metal parçasının saldırı / savunma amacıyla kullanılmak üzere özel olarak imal edilmiş silahlardan olan ve muşta olarak belirtilen aletlerden olmadığı belirtildi. Söz konusu metal parçasının "Olay yerinde bulunan ve başka amaçlar için kullanılan sert ve künt bir cisim olduğu, bu cismin de kuvvetle muhtemel derecesinde kül tablasının üst kısmı olabileceği" ifade edildi.
"SALDIRI VE SAVUNMADA KULLANILMAYA ELVERİŞLİ"
Rüzgar Çetin'in avukatı Mikail Dilbaz'ın sunduğu kültablasının incelemesinde ise metal parçasının 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'da belirtilen ve muşta adı verilen silahlardan olmadığı tespitine yer verildi. Muşta olmadığı gibi kanunda belirlenen yasak aletlerden de olmadığı belirtilerek "Ancak TCK'nin 6/f maddesindeki (Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli) aletlerden olduğu" kaydedildi.
AVUKATLAR SÜRE İSTEMİŞTİ
İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen raporun, 7 Şubat'ta ikinci celsesi yapılan duruşmada mahkemeye ulaştığı taraflara bildirilmişti. Ancak Rüzgar Çetin ve Ahmet Tigrel'in avukatları raporu inceledikten sonra beyanda bulunmak istemeleri üzerine duruşma ertelenmişti.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, olayın 30 Kasım 2013'te Asmalımescit'teki Propaganda isimli mekanda meydana geldiği belirtildi. İddiaya göre Rüzgar Çetin, Ahmet Tigrel'in yanından geçerken yanağından makas aldı ve tokat attı. Tigrel de Çetin'e yumruk attı. Daha sonra Çetin, güvenlik görevlilerince dışarı çıkarıldı. Çetin tekrar içeri girip Tigrel ile konuşmak istedi, ancak görevliler tarafından çıkarıldı. İddianamede, dışarıda bekleyen Rüzgar Çetin'in, Ahmet Tigrel'i yanına çağırdığı ve parmaklarına taktığı ve elde edilemeyen muşta ile vurarak Tigrel'i darp ettiği belirtildi. Boğuşmaya başlayan tarafları arkadaşlarının ayırdığı anlatıldı. Çetin daha sonra Tigrel'in telefonuna mesaj atarak tehdit ettiği de ileri sürüldü. Rüzgar Çetin'in, "Basit yaralama", "tehdit","hakaret", "Bıçak veya diğer aletleri izinsiz taşıma" suçlarından 3 yıl 10 aydan 10 yıl 10 aya kadar hapsi istendi. Sanık Ahmet Tigrel'in ise "Hakaret" ve "Basit yaralama" suçundan 7 aydan 3 yıla kadar hapis istenirken; meşru müdafaada bulunması nedeniyle ceza verilmemesi de talep edildi.