Ben 'Çok Amaçlı Komedyen'im!
Yaptığı Ünlü Taklitleriyle Şöhrete Kavuşan Yavuz Seçkin, Kendisine Komedyen ya da Şovmen...
Kavacık'ta mini bir stüdyo açan ünlü komedyen Yavuz Seçkin; çalışmalarını ve yakında hayata geçirmeyi düşündüğü projelerini GÜNAYDIN'a anlattı...
Sizce nasıl bir komedyensiniz?
Ben aslında kendime komedyen veya şovmen diyemiyorum çünkü her ikisinden de özellikler taşıyorum. Mesela taklit yeteneğim var, oyunculuk yeteneğim var, kukla yapıyorum, senaristliğim, sinemacılığım, stand-up gösterilerim var; dolayısıyla bunların hepsi birleşince 'çok amaçlı komedyen' oluyorum. Yani kendime 'çok amaçlı komedyen' desem sanki daha iyi izah etmiş olurum. Özel hayatımda ise yüzde 80 eğlenceli ve şakacı bir insanım. Yani çoğu komedyen gibi özel hayatımda yüzüm asık değildir.
MİNİ UNIVERSAL STUDIOS!
Biraz mini stüdyonuzdan bahsedelim. Neler yapıyorsunuz burada?
Ben burada kendime minik bir plato yaptım. Kostüm odasından green box'a, dekorlardan makyaj odasına kadar her şeyim var. Burada minik minik filmler çekip internette ve sosyal medyada paylaşıyorum. Hatta burada kısa film, zorlarsak uzun film bile çekilebilir. Burası benim 'Mini Universal Studios'um! Şaka bir yana burası benim başlangıç noktam; belki ileride daha büyük bir plato kurabilirim.
Taklidini yapacağınız kişileri sıkı bir takibe alıyorsunuz herhalde. Neler yapıyorsunuz o aşamada?
Çok fazla televizyon izliyorum mesela. Turnelere falan giderken yollarda sürekli kulağımda kulaklık; video paylaşım sitelerini takip ediyorum. Yeni tipler üzerine çalışıyorum. Oluşturduğum yeni karakterleri çıktığım sahne şovlarında deniyorum. Tepkiye göre gelip, mini stüdyomuzda skeçler çekip internette yayınlıyorum.
Önümüzdeki günlerde izleyeceğimiz yeni tiplemeler var mı?
Mesela İlber Ortaylı'yı yaptım, Aykut Kocaman'ı yaptım. Yaşar Nuri Hoca var. Onun haricinde Ahmet Maranki'miz, İbrahim Saraçoğlu'muz var. Yıldırım Demirören var. Yani genelde denenmemiş karakterler üzerinde çalışmalar yapıyorum. Aslında benim kafamda 'Azman TV' adlı bir kanal var. Bu projeyi bir televizyon formatına çevirmeye çalışacağım. Bu stüdyo da benim bu tarz düşüncelerime hizmet ediyor. Bir nevi ileride yapacağım televizyon formatının test yayınını yapıyorum burada.
'YAPTIM OLDU' DEĞİL!
Taklit edeceğiniz bir karaktere hazırlanırken sıralamanız nelerdir genelde?
İlk olarak karakterin mimiklerine çalışıyorum. Çünkü sesi nasıl olsa yakalarım. O yüzden önce mimiklerini ve karakteristik özelliklerini takibe alıyorum. Daha sonra bu karaktere benzeyebilir miyim diye bir değerlendirme yapıyorum. Genelde yüzde 80 oranında benzeyebiliyorum. Çok benzemediklerimi de iptal ediyorum zaten; çok fazla sıkmıyorum kendimi. Daha sonra ise sesini dinleyip diksiyonunu ezberlemeye çalışıyorum. Aslında çok derin bir ön çalışması var bunların; yani 'yaptım oldu' gibi bir durum yok.
Peki, bu zamana kadar sizi en çok zorlayan karakter kim oldu?
Beni son dönemde en çok Aykut Kocaman zorladı. Çünkü üç dakika boyunca gözümü kırpmadan konuşmaya çalıştım. Sadece kameraya baktım. Tam çekimi bitireceğim; gözümü kırpıyorum. Hemen baştan aldık tabii. Yani Aykut Kocaman'da çok zorlandım. Aykut Hoca; Fatih Hoca gibi değil. Fatih Hoca bütün mimik ve hareketleri ile konuşuyor. Aykut Kocaman ise sıfır mimik. Şimdi Ersun Yanal'ı da yapacağım inşallah. İmzayı atar atmaz Ersun Yanal tiplemesine de başlıyorum.
MUSTAFA TOPALOĞLU BENİM YANIMDA YAN SANAYİ KALIYOR
"Taklidini benden daha iyi kimse yapamaz" dediğiniz biri var mı?
Ahmet Çakar ve Mustafa Topaloğlu. Bu iki karakteri benden daha iyi yapanı henüz görmedim. Zaten biliyorsunuz; Mustafa Topaloğlu'nun taklidi bazen kendinden bile daha iyiydi. Yani Mustafa Topaloğlu benim yanımda yan sanayi gibi kalıyordu.
EVDE ROMANTİK VE KONTROLLÜ KOMEDYENİM
Evde de komik misiniz?
Evde komik olmak yetmiyor; bazen kadınlar romantik erkek de istiyor. Dolayısıyla evde romantik ve kontrollü komedyen olmaya çalışıyorum.
Üç çocuğunuz var; onlarla ilişkileriniz nasıl?
Çocuklarımın en büyüğü 20 yaşında; Oğuzhan. Kızım Zeynep 16 yaşında. Bir de minik bebeğimiz var Asya; o da 9 aylık. Çocuklarımla aram çok iyi. Her şeyleriyle ilgilenmeye çalışıyorum, hayallerini dinliyorum.
Çocuklarınızın hayalleri arasında şov dünyası da var mı?
Oğlum istiyor ama biraz daha okuması gerekli. Zaman zaman benim gibi olmak istediğini, taklitler yapmak istediğini söylüyor. Çok yetenekliymiş bu konuda; arkadaşları öyle söylüyor. Ama benim kanaatim; Oğuzhan biraz daha jön gibi. Biraz daha Kıvanç Tatlıtuğ havası var onda.
BANKADA PARAM YERİNE EVDE KUKLAM OLSUN
Kukla merakı nasıl doğdu?
Aslında başta sahnede bir-iki kukla ile şov yapmak istiyordum. Çünkü sahnede kendimi yalnız hissediyordum. Böylece bu kukla merakım çıktı ortaya. İlk olarak Bülent Ersoy ve Fatih Terim kuklası yapmıştım. Daha sonra 'Bu işi televizyonda bir şov haline getirebilir miyim?'in peşine düştüm ve İspanya'ya giderek kukla yapımı üzerine eğitim aldım ve benim yapabileceğim bir iş olmadığını anladım.
Ne yapacaksınız kuklalarla?
Şu anda heyecanlanmamı bekliyorlar. O heyecanı yakaladığımda onlar da görevini yerine getireceklerdir eminim. Ama bu işin Türkiye için daha erken olduğunu düşünüyorum. Mesela birkaç televizyon kanalı ile görüştüm; bir türlü ekrana getirecek bir zaman bulamadılar. Dolayısıyla insanların 'Artık alternatif bir şeyler olsun, yenilik olsun' diyecekleri anı bekliyorum. O zaman ben bu kuklalarla bir talk şov yapacağım. Yani yatırım yapıyorum bir anlamda. Bankada param olacağına burada kuklam olsun! (Gülüyor)
Sabah : http: //www.sabah.com.tr