Ercan Bostancıoğlu; Zeki Müren, Bülent Ersoy, Neşe Karaböcek ve Ajda Pekkan'la olan anılarını Magazinsortie'den Olcay Ünal Sert'e anlattı.
-Komedyenliğe başlamanız ilk nasıl oldu?
-Biz taklit yaparken ilk Cengiz diye bir arkadaşla kurduk Ateş Böcekleri'ni... Demokrat Parti iktidardayken bir sünnet düğününde çıktık. Beni ilk sahneye çıkaran İsmail Dümbüllü'dür. Yoğurtçu Park Sineması'nda 10 TL'ye sahneye çıktım. Kadıköy de şimdi ki Yoğurtçu Park emniyetinin arkasında sinema vardı, ilk defa orada çıktım. Patronumuz Şükran Ay'ın eşi, Turan Ağabey'di. Turan Turanlı sihirbazdı. Sonrasında Ateşböceği Yalçın ile birlikte yıllarca ikili olarak çalıştık.
-En rahat kimlerle çalıştınız?
-Partnerim Yalçın'ı saymazsak, Behiye Aksoy ve Zeki Müren'le. Zeki Müren çok disiplinliydi. Sahnelerde birçok kuralı ilk o getirdi. Müzisyenler onunla tek tip giyinmeye başladı. Benim arkadaşım olduğu için de iyi anlaşırdık. Birlikte çok plaja denize gittik... Bülent Ersoy'la da anılarımız çoktur, şu Erenköy'ün bir dili olsa da konuşsa...
BÜLENT ERSOY'U PİYASAYA SOKAN BENİM... 15 YIL ÖNCE EŞİM ÖLDÜ, BİR DEFA ARAMADI...
-Bülent Ersoy'u piyasaya siz mi Müjdat Gezen mi soktu?
-Onu piyasaya getiren benim. İlk olarak Beyaz Kelebekler'den Turgut'a götürdüm. Sonrasında Turgut'la beraber Müzeyyen (Senar) Abla'ya götürdük. Bülent Ersoy'u ilk defa benzin istasyonunda dinleyen benim. Babası arkadaşımdı Fenerbahçe kulübünden. 15 yıl önce ben eşimi kaybettim. Bir defa aramadı beni.
-Araması lazım tabi... Nerede, hangi benzin istasyonunda dinlediniz?
-Fenerbahçe de... Bülent'i (Ersoy) ilk dinlediğimde çok beğendim. O zamanlar benzin istasyonunu vardı Fenerbahçe de. Orada bir arkadaşım dinletti bana onu. Bende Beyaz Kelebekler'den rahmetli Turgut'u aradım ve birlikte Müzeyyen Senar'la görüşmesini sağladık. Müzeyyen Abla'da Maksim Gazinosu'ndan Fahrettin Aslan'la görüştü ve sahnelere o çıkardı... Bülent tabi güçlü bir ses o günlerden bu günlere geldi.
-Sizi aramadığı için kırgın mısınız?
-85 yaşında bunlara malzeme olacak bir insan değilim ben. Boş ver. (Ses tonundan kırgın olduğu anlaşılıyor)
-Bülent Hanım 1 yıl önce Annesi Necla Poyraz'ı kaybetti. Bu yıl da babası Fikret Erkoç'u kaybetti. Acaba o yüzden mi arayamadı?
-Benim eşim öleli 15 sene oldu. O zamandan beri aramaz mı insan. Ben Necla Poyraz Hanımefendiyi de çok severdim. Can dostum benim. Koronavirüs salgını olduğu için cenazesine gidemedim. Nur içinde yatsın.
-Müzeyyen Senar ile birlikte programına çıkmıştınız...
-O tv programına çıkalı 20 yıl olmuştur. Müzeyyen Abla ile birlikte çıkmıştık. Hani Müzeyyen Senar nerede? Sanatçıların yaşarlarken değerleri bilinmeli. Öldükten sonra ansalar ne olur, anmasalar ne olur.
-Sağlık durumunuz nasıl?
-KOAH rahatsızlığı geçirdim. Şu anda bağırsak tembelliği var. Günlerimin çoğunu Büyükçekmece de evimde geçiriyorum. Yine bulmaca hazırlıyorum.
ŞİMDİKİLER AJDA'NIN TIRNAĞI OLAMAZ
-Ajda Pekkan yıllardır zirvede. Onunla aranız nasıl, ilginç bir anınız var mı?
-Ajda (Pekkan), Ateşböceği Yalçın vefat ettiğinde, Hürriyet'e çok güzel bir yazı yazmıştı. Adana hadisesinden sonra İstanbul da ilk kez Maksim'e çıktığı gece sahnenin arkasında ben, Yalçın, Semiramis, Matilda ve sahne müdürü Mustafa vardı. Sahne sonrası alkışlar dinmeyince orada bizim kucağımıza yığıldı. Yalçın vefat ettiğinde de bunları yazmıştı.
-Ajda Pekkan'ın yerini doldurabildi mi kimse?
-Kim doldurabilir? İmkansız. Bir Tanju Okan geldi mi, Allah rahmet eylesin. Barış Manço'nun Cem Karaca'nın yerini kimler doldurabilir? Hani bir Müzeyyen Senar geldi mi, bir Zeki Müren geldi mi? Şimdikiler Ajda'nın tırnağı olamazlar. 1968 senesinde ben İzmir Fuarı'nda çalışıyordum. Annem kalbinden rahatsızlanmıştı. Ajda bana arabasını verdi. Ben öyle yetiştim. Annem, 'ben oğlumu görmeden ölmeyeceğim' diyormuş. Ajda'nın arabasıyla İzmir'den İstanbul'a geldim, gördüm. 5 saat sonra Annem vefat etti. Bunlar unutulabilir mi? Annem beni gördü... O yüzden Ajda'yı çok severim.
GÜNÜMÜZDEN KOMEDYEN OLARAK YALNIZCA CEM YILMAZ'I SEVİYORUM
-Metin Akpınar "Oyunculuk anlamında Cem Yılmaz'ın kumaşını beğenmiyorum, çok başarılı bulmuyorum" dedi...
-Ama sonrasında özür diledi. Reklam filmleri için söylediğini belirtti Metin, 'daha özenli olabilir' diyerek. Ben hiçbir komedyen hakkında konuşmuyorum. Çünkü eskilerin yerini hiç kimse dolduramadı. Ne Ateş Böcekleri'nin, ne Metin ile Zeki'nin, ne Müjdat'ın (Gezen) yerini kimse dolduramadı. Ben günümüzden komedyen olarak yalnızca Cem Yılmaz'ı seviyorum. Geri kalanı bana hiçbir şey vermiyor. Cem Yılmaz sempatik, daha halka yakın espriler yapıyor. Belki zaman içerisinde hepimiz tekrar yaptık ama Cem Yılmaz içlerinde en iyisi.
Ateşböceği Ercan "Eskiden gazinolar vardı. Şimdi hiçbiri yok, varsa da şekil değiştirdi. Şarkıcılar AVM'lerde ya da restoranlarda sahne alıyor. Meddah vardı, Hacivat Karagöz oyunları olurdu Ramazanlarda, şimdi o tür bir eğlence anlayışı yok" diyor...
-Eğlence anlayışı mı değişti, o günlerden bu günlere neler değişti?
-Eskiden meddah yapılırdı. Ramazan eğlenceleri vardı, şimdi hiç biri yok... Cengiz Şahin, Ateş Böcekleri, Orhan Boran, Öztürk Serengil, Nejat Uygur vardı, nerede? Gönül Ülkü - Gazanfer Özcan vardı... Hani Muammer Karaca? Sadri Alışık, Kemal Sunal... Enflasyon yalnız para da değil, her şeyde var!.. Eski yediğin eti yiyebiliyor musun? Eski aldığın ekmeğin tadını bulabiliyor musun, eski bal nerede?
-Eski hava bile yok ...
-Havaların da ne olduğu belli değil. Bir açıyor, bir kapıyor, ondan sonra hastalık... Çevre kirliliği almış başını gitmiş, doğa, ormanlar talan ediliyor. Hiçbir şey eskisi gibi değil, dediğin gibi hava bile...
-Hala çok formdasınız, bir çok şeyi hatırlıyorsunuz... Bunu neye borçlusunuz?
-Ben 85 yaşımdayım hala bulmaca yapıyorum. Bulmaca yapmak ve sürekli okumak beni dinç tutuyuyor.
PAŞA'NIN 'BEŞİKTAŞ' AŞKI!
-Zeki Müren'le kimsenin bilmediği ilginç bir anınız var mı?
Zeki Müren her zaman komedyenin kendisinden önce çıkmasını isterdi. O zamanlar maçlar Pazar günü İstanbul İnönü Stadı'nda yapılıyordu. Ben de Fenerbahçe maçı olduğu zaman, 1. ve 2. kızın ardından fasıldan sonra çıkıyorum. Akşam beni odasına çağırarak "Ercan böyle olmaz. ya maç, ya gazino. Biliyorsun ben komedyenin kendimden evvel çıkmasını isterim" dedi. Napalım dedim. O sırada odada Şükrü Tunar ile Zeki Müren'i tanıştıran Hüsnü Ağabey vardı ve Beşiktaşlıydı. 'Peki Paşam siz takım tutmuyor musunuz?' dedim. "Beşiktaylıyım ben, istersen takımı bile sana sayabilirim." dedi. Peki kaleci kim?' dedim; "Metin Oktay" dedi!. Tamam Paşam dedim, saymayın gerisini istemiyorum... Gülüştük..
-Teoman Alpay ile tanışıklığınız nereden?
'Samanyolu' şarkısının bestecisi Teoman Alpay, Çanakkale Lisesi'nden arkadaşım benim. 1952 yılında birlite İstanbul'a geldik. Bugün hala dinlenen bir çok bestesini Çanakkale Lisesi'ndeyken yazdı. Çok güzel ud çalardı. Samanyolu'nu Berkant da çok güzel yorumladı. Sonrasında şarkıyı okumayan kalmadı. Bizi sahneye 1957 senesinde Turan Turanlı çıkardı. Teoman Alpay sonrasında radyoya geçti ve bestelerine devam etti.
-Neşe Karaböcek'in en eski arkadaşı benim. 1956 yılında Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdim. Birlikte 1957 senesinde turneye çıktık. Konya da turnede rehin kaldık. (gülüyor)
-Neden rehin kaldınız?
-Patron para vermemek için kaçtı gitti...
-Gülden Karaböcek ile çalıştınız mı?
-Çalıştık. İzmir Fuarı'nda birlikte sahne aldık. Çalışmadığım sanatçı yoktur neredeyse. Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Emel Sayın, Muazzez Abacı, Ajda Pekkan hepsi ile çalıştım. Bende ki arşivi görmen lazım. Ciltler dolusu... (gülüyor)
-Son olarak neler söylemek istersiniz?
-Toplum olarak Pandemi'de hepimiz sıkıntılı günler yaşıyoruz, esasında tüm dünya sıkıntılı günler yaşıyor. Sevenlerim, sağlıklarının ve zamanlarının kıymetlerini iyi bilsinler.
Kaynak: Snob Magazin / Magazin
Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi
Tarık Akan'ın mezarını görenler şaşkınlığını gizleyemiyor
İbrahim Tatlıses'ten kötü haber
Arda'nın dün yaptıklarını gören Real Madrid efsanesi hemen telefona sarıldı
At donduran soğuk
Hadise'nin sevişme sahnesi beğenilmedi