Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Somali ve Etiyopya arasındaki krizi Türkiye çözdü

Afrika'daki krizi Türkiye çözdü

"Aşk Bence İnsani Bir Hastalıktır"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'Aşkın Izdırabı' adlı albümü için stüdyoya giren Hayko Cepkin, Yeni Aktüel dergisine konuştu.

Bir önceki albümü 'Sandık'ın o solgun, depresif, kendi tabiriyle 'ölü toprağı' halinden sıyrılıp yepyeni şarkılarla sonbaharda yine karşımızda olacak Hayko Cepkin. Yeni Aktüel dergisinden Sebla Koçak; Cepkin'i stüdyoda teftiş etti ve yeni albümü 'Aşkın Izdırabı' ile ilgili ne var ne yok öğrendi!

'Aşkın Izdırabı' dördüncü albümünüz. Albümü biraz anlatır mısınız?

'Aşkın Izdırabı'nda 13 şarkı olacak. İntrosuz 11 ana şarkı, iki tane de ana şarkıların klasik ve elektronik versiyonları var. Konumuz da malum; aşk... Erkek gözünden aşkı inceledik. Aşk; netice itibariyle hastalıklı bir şey. Çok da işlenmiş bir konu. 'Biz işlersek nasıl olur?' diye düşündük. Aşkın hastalıklı halleri ortaya çıktı.

Aşkın hastalıklı halleri dediniz, nedir bunlar?

Tek gecelik saplantısı olan ilişkiler var, ayrılıklar, kıskançlık, platonik ilişkiler, aldatmalar, yaşça kendinden büyük birine aşık olmak var. Bunların psikolojide de isimleri var. Obsesif, kompresif... Biz de hastalıklı halleri ve onların isimlerini işledik. Bunların hepsi Hayko Cepkin stilinde hikayeleştirilerek anlatıldı. Kıskançlık, aldatma anını yakalayan bir adamın hisleri... Hepsini anlatmaya çalıştık. Izdırapsız bir aşk da olmadı tabii.

KLİBİ DÜŞÜNMEDEN OLMAZ!

Şarkıları görsel boyutuyla; klibiyle, sahnesiyle birlikte düşünüyorsunuz. Bu durum 'Aşkın Izdırabı' için de söz konusu olacak mı?

Klibini düşünmediğim şarkıyı yapamam. Bu albümün duruşu, sahnedeki genel gotik duruşumuzdan farklı olarak daha realist. Bu albüm, insani bir hastalık halini anlattığı için biz de daha 'insanca' bir tavır içerisinde olmayı düşünüyoruz ama tabii kendimize has tavrımızı yine ortaya koyacağız. Sahnede görseller kullanmayı planlıyoruz. Konu aşk olduğu için genel olarak ilk akla gelen renk kırmızı ama bana daha çok altın rengi ya da parlak gümüş tınladı. Tarihi anlatan savaş kareleri gibi, mızraklı bir albüm kapağı düşünüyoruz. Albümün içerisinde anlattığımız hikayelerin illüstrasyonları olacak. Yine özenerek, emek vererek bir şeyler yapıyoruz.

#Sayfa#

ARTIK GAZA GELMİYORUM!

Sanki daha sakin, dingin, her şeyi yerine oturtmuş görünüyorsunuz...

Oluruna bırakma hali var bende. Artık gaza gelmeyip ruhumu daha sakin tutmaya çalışıyorum.

Bu, kalp atışı yüksek bir albüm mü?

Evet, esprili, libidosu yüksek bir albüm. Armoni olarak neşesi yerinde bir albüm. Ruhen de daha keyifli. Tabii ki benim keyif kriterlerime göre.

Sizi albümü oluştururken tetikleyen neydi?

Ben bir hayal kuruyorum. O hayalin içine düştüğümde onu yaşıyorum. Hayalperestim. Odadaki halimi kimse bilmez. Nasıl bir ruh haliyle söz yazdığımı, kayıt yaptığımı... Bu tamamen bireysel, tekil ve bencilce bir halim. Kimseyle yaşamak gibi bir niyetimde yok. Ölümü de yaşamadım ama ölümü işledim. Belki de hiç anlattığım gibi değil.

BAZI ŞARKILARI SARHOŞKEN KAYDEDECEĞİM

Albümde bir 'Boynuz track' olmasını düşünüyorum. Sözleri de şöyle: "Bu ne biçim görüntü/ Bu ne biçim gürültü/ İki gün erken döndük iyi ki/ Boynuzum olmuş püsküllü/ Ellerinde biralar/ Birbirini kovalar/ Eve geldik derken/ Evden geçmiş bir alay..."

Bıktım ya, uluyan uluyana. 'Kadınlar kadınlar'... Al sana kadın!

Bir de her şey bitsin, bütün grup içeri girip "Sensiz senin olmalı her gün... Seninle beraber sana soyunup..." falan diye s'leri söyleyemeden bir şarkı kaydedeceğiz.

DVD kaydetmek istiyorum ama her şey küfürlü. Sansürlemeye kalksan dublaja girmemiz lazım, olmaz ki! +18 yapalım bari.

Kendime sözüm var, bazı şarkıları sarhoş kaydedeceğim...

Bursa'da festivale gitmiştik. Konserin sonunda şoföre geç yana dedim, kalacağımız yere doğru ben sürdüm. Öğrenciler falan kalakalıyorlar. Biraz önce konser veren adam minibüste... Yurdun önüne biriktiler, çaylar, kahveler içildi. Neyse, artık otel odasında yatmak istemiyorum dedim, koridorda yatacağım. Yatakları aldık odadan, merdivenlerden aşağı kaydırdık ve koridorda uyuduk.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title