Altı aydır görmek istemediği kocasına düğün şarkısıyla mesaj gönderdi

Monako Sarayı'nın yüzü nadir olarak gülen prensesi Charlene Wittstock, neredeyse altı aydır, eşi Prens Albert ve çocuklarından kilometrelerce uzakta Güney Afrika'da bulunuyor. Gergedan ve fillerin neslinin tükenmemesi için yaptığı çalışmalarla tanınan vakfın etkinliklerine katılan Prenses Charlene hakkındaki iddialar da bitmek bilmiyor. Prens Albert ile Prenses Charlene'in boşanmak üzere olduğu iddiaları alıp başını giderken, ilginç bir hareket geldi. Prenses Charlene, Instagram sayfasında paylaştığı bir şarkıyla kocası Prens Albert'e "selam" gönderdi.

Prenses Charlene'in resmi Instagram hesabındaki paylaşımda, Alouise adlı arkadaşı, gitar çalıp şarkı söylerken görülüyor. Bu şarkının özelliği ile Prens Albert ile Prenses Charlene'in 2011'de gerçekleşen düğünlerinin şarkısı olması. Bu durum da haklarında boşanma iddiaları dolaşan çiftin arayı yumuşatmaya başladığı söylentilerine yol açtı.

DÜĞÜN ŞARKISINI SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTI

Prenses Charlene'in paylaştığı videoda seslendirilen şarkı My Hele Hart (Tüm Kalbimle) adını taşıyor. 2011 yılında Monako Sarayı'nda gerçekleşen düğünde seslendirilen bu şarkı ile Prens Albert ile Prenses Charlene ilk danslarını yapmıştı. Charlene Wittstock, Alouise'ın seslendirdiği şarkının videosunu Instagram sayfasında "Benim sevgili arkadaşım Alouise, düğün şarkımızı hatırladığın için teşekkürler. Bütün kalbimle teşekkür ederim" notuyla birlikte paylaştı.

Afrika dilinde söylenen ve Romanz'a ait olan My Hele Hart (Bütün Kalbimle) bir aşk şarkısı. Şarkıda "Görebildiğimden daha yüksek/ Düşlerin ulaşabileceği yerin ötesinde/ Üzerimdeki gökyüzü gibi/Sen benim için sonsuz büyüklüktesin/ Benim mucizemi başka bir dünyadan ödünç aldın/ Tıpkı içimdeki nefes gibi/Her zaman benim bir parçam olacaksın/ Bütün kalbimle ..." şeklinde sözler yer alıyor.

ALTI AYDIR EVİNDEN UZAKTA

Altı aydan fazladır önce kendi adını taşıyan vakfın doğal yaşamı koruma çalışmalarını sonra da geçirdiği enfeksiyonu bahane ederek Monako'ya, eşi ve çocuklarının yanına dönmeyen Prenses Charlene'in bu paylaşımı da arasının bozuk olduğu kocasına uzattığı bir "zeytin dalı" olarak nitelendirildi. Eski bir olimpik yüzücü olan Charlene Wittstock, altı aydır yalnızca kocasını değil, biri kız diğeri erkek iki çocuğunu da görmüyor. Onlarda internet üzerinden yaptığı görüntülü konuşmaları da sosyal medya sayfasından paylaşan Prenses'in, ikizlerini çok özlediği de belirtiliyor.

DÜNYANIN GÖZÜ ONLARIN ÜZERİNDE

Tüm dünyanın hafızasına 2011 yılındaki dillere destan düğünüyle kazınmıştı. Ama bunun tek nedeni "modern çağların külkedilerinden biri" olması yani küçücük bir ülkenin prensinin kalbini fethetmesi değildi. Düğünden önce çıkan "saraydan kaçmaya çalışıyor" söylentileri bir yana, prensle evlendiği törende sık sık gözyaşı dökmesiydi bunun bir nedeni de. Üstelik ileri sürülenlere göre bu gözyaşlarının nedeni, ilk anda akla geldiği gibi "mutluluk" da değildi. Aynı yıl evlenen Prens William ve Kate Middleton'ın düğününde "aşk" neredeyse elle tutulacak kadar yakınken onların düğününde sanki o en önemli ayrıntı eksik gibiydi yapılan yorumlara göre. O günden sonra da güzel gelin, hep "mutsuz prenses" olarak anıldı. Şimdi de dışarıdan bakıldığında 'peri masalı' gibi görünen o evliliğin artık bitme noktasına geldiği ileri sürülüyor. Elbette bu konuda resmi bir açıklama en azından şimdilik yok.

SARAYINA GERİ DÖNMÜYOR

Avrupa'nın küçük prensliği Monako'nun 'first lady'si Prenses Charlene, aylar önce kendi adını taşıyan vakfın bir projesi kapsamında Güney Afrika'ya gitmiş ve oradan bir daha dönmemişti. Kocası Prens Albert ile ortak resmi Instagram sayfasında gergedanların hayata tutunması projesi kapsamında yürütülen faaliyetler ile ilgili çalışmalarını paylaşan Prenses Charlene, aylar geçmesine rağmen hala ülkesine dönmedi. Yeni yıl için kocası ve biri kız diğeri erkek ikiz çocuklarıyla buluşsa da Prenses Charlene ve eşi Prens Albert hakkındaki boşanma söylentileri de dinmek bilmiyor. Üstelik, Prenses Charlene'in Güney Afrika'da bir ev satın aldığı iddiaları çiftin gizlice boşanma hazırlıkları yaptığı söylentilerini de güçlendirdi.

ALMAN DERGİSİ İLK KEZ 'BOŞANMA' SÖZCÜĞÜNÜ KULLANDI

Aslında uzun süredir Charlene ile Albert arasında bir gerilim yaşandığı ve çiftin artık ortak bir hayat sürdürmek istemediği konuşuluyordu. Charlene'in Güney Afrika'da geçirdiği bir enfeksiyon yüzünden ülkesine dönemediği de ileri sürüldü. Ancak Alman Bunte dergisi ilk kez konuyu açık açık masaya yatırdı. Bunte'ye göre Monako'nun hükümdarları Albert ile Charlene, artık gerçekten de boşanmanın eşiğinde.

GERÇEKTEN ENFEKSİYON MU GEÇİRDİ?

Haberinde "Bir yıldan fazladır Monte Carlo'da ilginç şeyler oluyor" görüşüne yer verdiği haberinde Charlene'nin erkek kardeşi Gareth Wittstock ile ortak bir iş girişiminde bulunduğunu da ileri sürdü. Bütün bunların da Charlene'in Güney Afrika'dan ayrılmamasının tek nedeninin, geçirdiği iddia edilen enfeksiyon olmadığını gözler önüne seriyor dergiye göre.

TAM TERSİNE SÖZLER SARF ETTİ

Bu boşanma iddialarına ise ne Prenses Charlene'den ne de Prens Albert cephesinden bir yanıt geliyor. Hatta Charlene, Güney Afrika'da bir Tv kanalına verdiği röportajında "Albert benim güç kaynağım. Onun sevgisi ve desteği olmasaydı, zor günlerimi atlatamazdım" diye konuştu. 2011 yılında evlenen Prenses Charlene ile Prens Albert'in Jacques ve Gabriella adında, biri kız diğeri erkek ikiz çocukları bulunuyor.

GRACE KELLY'NİN GELİNİ

Zimbabwe doğumlu eski bir olimpik yüzücü olan Charlene'nin bu kadar ilgi cekmesinin bir nedeni de bir efsanenin, yani Grace Kelly'nin tahtına geçmesi. Bir Hollywood yıldızıyken, o dönemde ülkenin yöneticisi olan Prens Rainier'nin yani Prens Albert'in babasının kalbini çalan Grace Kelly, Hollywood'daki parlak kariyerini bırakıp aşkının peşinden Avrupa'ya gitmişti. Güzelliği kadar trajik ölümüyle de dünyanın ilgisini çeken Grace Kelly'nin gelini olan Prenses Charlene onun tahtına oturmasıyla da büyük ilgi çekiyor bu yüzden.

GERÇEKLER, PERİ MASALI GİBİ DEĞİL

Prens Albert ile evliliğinden Gabriella ve Jacques adında biri kız diğeri erkek ikiz çocuk annesi olan Charlene biraz da Grace Kelly'den kendisine geçen bu miras nedeniyle tüm dünyanın ilgisini çeken sıra dışı bir prenses. Charlene, düğününde sürekli ağlaması, düğün öncesi ise saraydan kaçmaya çalıştığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Aslında başlarda herkes onu da "modern çağların Külkedisi masalı kahramanlarından biri" olarak nitelendiriyordu. Ama sonra gerçekler birbiri ardına ortaya çıkmaya başlayınca bazı masalların da mutlu sonla bitmediği de anlaşıldı.

EVLİLİK DIŞI ÇOCUKLAR MUTLULUĞUNA GÖLGE DÜŞÜRDÜ

Evlilikten sonra "prenses" unvanını alan Charlene Wittstock da "mutsuz prenses" olarak dünya sahnesinde yerini aldı. Bu mutsuzluğu da sebepsiz değildi kuşkusuz. Çünkü Prens Albert, çapkınlıklarıyla ve sıra dışı yaşamıyla ünlüydü. Prens'in bir hostes ve bir garsondan iki çocuğu bulunuyor. Bir garsonla ilişkisinden dünyaya gelen kızına annesinin adı olan Grace'i ve kendi soyadı olan Grimaldi'yi verdi. Tıpkı bir süre sonra bir hostesten dünyaya gelen oğluna yaptığı gibi. Bütün bunlar düğünden önceydi elbette. Prens Albert da evlendikten sonra bu iki evlilik dışı çocuğunu çok gündeme getirmemeye çalıştı.

İKİZLER ÜLKENİN GELECEĞİNİ KURTARDI

Bir dönem de Charlene ile evliliğinden biri kız diğeri erkek iki çocuk sahibi oldular. Ama bu durum bile Prenses Charlene'in yüzündeki mutsuzluk izlerini silemedi. Çünkü yine öne sürülenlere göre Charlene ile Prens Albert arasında bir anlaşma yapılmıştı. Boşanacaklarsa bile bu, çocukları dünyaya geldikten sonra olacaktı. İddialara göre ülkenin geleceği bu çocuklara bağlıydı. Belki evlilik de bu yüzden yapıldı. Çünkü ülkenin Fransa ile 1981 yılında yaptığı bir anlaşmaya göre eğer tahta geçecek bir veliaht bulunmazsa Monako, Fransa'ya bağlanacaktı. Sonunda dünyaya gelen biri kız diğeri erkek ikizleri, ülkenin geleceğini de kurtarmış oldu.

'BU KADARI DA OLMAZ'

Prenses Charlene'in gelin gittiği Monako hanedanı yani Grimaldi ailesinin geçmişi gerçekten de eşine sık rastlanmayacak trajik olaylarla dolu. Grimaldi ailesi, dünyanın en küçük ve zengin ülkelerinden birinin hükümdarı. Saraylarda yaşıyorlar ve servetleri sayılamayacak kadar büyük. Ama gerçek anlamda mutluluğu bir türlü bulamıyorlar. Her ne kadar ilk anda bir şehir efsanesini andırsa da bunun nedeninin yüzyıllar öncesine uzanan bir lanet olduğuna inananlar da var. İşte dünyanın en zengin kraliyet ailelerinden biri olan Grimaldi ailesinin üzerinde dolaşıp duran o kara bulutların öyküsü ve yaşadıkları "Bu kadarı da olmaz" dedirten korkunç olaylar.

Yıllardır Monaco Prensliği denilince birçok insanın aklına masallara yaraşır görüntüler gelir. Güzeller güzeli Hollywood yıldızı Grace Kelly ile evlenen yakışıklı, şefkatle Prens Rainier... İlk bakışta olup bitenler masal gibi olsa da gerçek hayatta bu ailenin hiçbir üyesi "sonsuza kadar mutlu" bir şekilde yaşayamadı. Özetle başlarına gelmeyen trajedi kalmadı.

Monaco'yu yöneten Grimaldi ailesi 13'üncü yılda gücünün zirvesine ulaşmıştı. İşte o yıllarda yaşanan korkunç bir olay ve olayın mağdurunun sözlerinin ailenin kaderine etki ettiğine inanılıyor. Yüzyıllardır anlatılanlara göre, büyücü olduğu da söylenen bir Flaman kadın, nüfuzlu Grimaldi ailesinden bir üyenin tecavüzüne uğradı. Kadın öylesine sarsıldı ki aileyi lanetledi. Flaman kadın "Bir Grimaldi, evliliğinde asla gerçek mutluluğu bulamayacak" dedi. Sonuçta, o lanetli sözler gerçeğe mi döndü bilinmez ama gerçekten de ailenin üyeleri ne evliliklerinde ne de genel hayatlarında gerçek mutluluğa ulaşamadı.

DİLLERE DESTAN DÜĞÜN

Grace Kelly, 1950'lerde Hollywood'un en gözde yıldızlarından biriydi. Güzelliğinin de zarafetinin de eşi benzeri yoktu. Bu durum, Avrupa'nın küçük ve zengin ülkesi Monaco'nun hükümdarı olan Prens Rainier'nin de gözünden kaçmadı. Kelly ve Prens, kelimenin tam anlamıyla masallara yaraşır bir düğünle evlendi. Üç çocukları oldu: Albert, Caroline ve Stephanie. Fakat ailenin mutluluğu 1982 yılında bir daha geriye dönülmeyecek şekilde bozuldu. Küçük kızı Stephanie ile bulunduğu arabada trafik kazası geçirdi Prenses Grace. O kaza sonucu henüz 53 yaşındayken kendi adını taşıyan hastanede son nefesini verdi.

Grimaldi ailesinin üzerinde dolaşan kara bulutlar bununla da dağılmaz. Aile kısa bir süre sonra bir başka trajedi ile sarsıldı. Bu kez hayatı değişen kişi çiftin büyük kızı Caroline oldu. 1970'lerde dünyanın en gözde bekar prensesi olan Caroline, kendisinden yaşça büyük iş adamı Philippe Junot ile evlendi, üstelik ailesinin karşı çıkmasına rağmen. Ama bu evlilik uzun sürmedi.

Prenses Caroline, mutluluğu ikinci evliliğini yaptığı İtalyan iş adamı Stefano Casiraghi'de buldu. Üç çocukları oldu: Charlotte; Andrea ve Pierre. Fakat Caroline'in mutluluğu kısa sürdü. Stefano Casiraghi, henüz 30'lu yaşlarının başındayken karısının gözleri önünde geçirdiği bir sürak teknesi kazasında öldü. Takvimler 1990 yılını göstermektedir o sırada. Yani, Prenses Grace'in ölümünden 8 yıl sonra aile bir başka trajedi ile sarsıldı. Prenses Caroline 2001 yılında Hanover Prensi Ernst August ile evlendi. Şimdilik sakin bir hayat sürüyor.

KÜÇÜK PRENSESİN ÇILGIN HAYATI

Ailenin küçük prensesi Stephanie'ye gelirsek... Annesinin hayatını kaybettiği kazada yanında olan Stephanie uzun süre kendini toparlayamadı. Gençlik yıllarında da bir dönem şarkıcılığa merak salan Stephanie, annesinin kaybından sonra daha da sıra dışı bir hayat sürmeye başladı. Koruması Daniel Ducruet ile evlenir ve iki çocuk sahibi olur. Ancak Ducruet, Stephanie'yi Belçika Güzeli ile aldatınca ayrıldılar.

Daha sonra Monaco Sarayı'nın güvenlik müdürü Jean Raymond Gottlieb ile aşk yaşar ve bir çocuk sahibi oldu. Ancak bu ilişki de uzun sürdü. Daha sonra bir sirkte çalışan ve fil terbiyecisi olan Franco Knie ile aşk aşamaya başladı. Çocuklarını da alıp Knie ile birlikte onun sirk karavanında yaşamaya başladılar. Ama büyük bir sorun vardı, Franco Knie evliydi. Bu ilişki de uzun sürmedi.

Grimaldi ailesinin üzerindeki kara bulutlar, sonraki kuşaklarda biraz da olsa dağılmış görünüyor. Prenses Caroline'in büyük kızı Charlotte, oyuncu Gad Almaleh ile ilişkisinden bir çocuk dünyaya getirdi ama çift yollarını ayırdı. Geçtiğimiz yıl da Dimitri Rassam ile evlendi.

Charlotte'un ağabeyi Andrea, Tatiana Santa Domingo ile en küçük kardeşleri Pierre de Beatrice Borromeo ile evli. Onların evliliği mutlu bir şekilde devam ediyor. Belki de 13'üncü yüzyılda bir tecavüz ile başlayan lanet şimdilik sona erdi.