"Ali Bana İyi Geldi"
'Uzun Hikaye' filminde 'Bulgaryalı Ali' karakterini oynayan Kenan İmirzalıoğlu rolünü çok sevdiğini söylüyor.
Altıncı sinema filminde; 'Deliyürek: Bumerang Cehennemi'nden yıllar sonra bir kez daha Osman Sınav ile bir araya gelen Kenan İmirzalıoğlu, 'Uzun Hikaye'nin başkahramanı 'Bulgaryalı Ali'ye hayat veriyor. Başarılı oyuncu, filmi ve rolünü Sinema dergisine anlattı...
Yıllar sonra Osman Sınav ile yeniden bir araya gelmek nasıldı?
Osman Abi'yle özlemişiz birbirimizi. Onun seti rahattır, herkese kendi işini yapacak alan tanır. Bu sadece benim fikrim değil, setteki arkadaşlarım da aynı düşüncedeydi. İki ay şehir dışında olmamıza rağmen son gün bayağı bitirmek istemedik.
HAYATA OLUMLU BAKTIRIYOR
'Uzun Hikaye'de oynadığınız 'Ali' karakterini sevdiniz mi?
Oynadığım karakter; yaşama çocuk gibi bakan, her an güzel bir şey olacağını düşünen bir adamdı. Böyle bir adamı canlandırmak da bana iyi geldi. Onu perdeye yansıtabilmek için benim de dünyaya onun gibi bakmam gerekiyordu; güzellikleri görmek, her şeye rağmen mücadeleye devam etmek... Bunun için önce kitabı okudum.
'Ali' yaşama nasıl bakıyor?
Adamın bir yaşam felsefesi var; bu bizim çok alışkın olduğumuz bir felsefe değil, hele ki bu dönemde iyice uzaklaştığımız bir felsefe. Küçük şeylerden mutlu olabiliyor, kendi cennetini yaratabiliyor. Keyifsiz zamanında izlediğinde seni güldüren, hayata olumlu baktıran filmler vardır ya; 'Hayat Güzeldir' gibi, 'Cinema Paradiso/ Cennet Sineması' gibi mesela; bana o filmleri hatırlatıyor 'Uzun Hikaye'.
Bu proje ne zaman doğdu?
'Uzun Hikaye', 10 yıldır üzerinde konuştuğumuz bir filmdi, hatta 'Deliyürek'in hemen arkasından yapmayı düşündüğümüz bir işti ama bugüne kısmet oldu. İyi ki de böyle oldu. 'Ali' için biz de biraz demlenmiş, olgunlaşmış olduk.
Yarısında çıktığınız bir film var mı?
Aslında yok ama bir tek 'Son Osmanlı Yandım Ali'nin yarısında çıktım. O da şöyle oldu; sinemaya gittim vatandaşın tepkisi nasıl diye, çaktırmadan oturdum, herkes güzel güzel izliyor. Sonra filmin yarısında "Böyle film yapıyorlar, sonra da Türk filmine gelmiyorlar diye söyleniyorlar" dedim. Seyirciler bir baktı bana, sonra alkış oldu. İkinci yarıda çıktım, zaten defalarca izlemiştim!
BENİM FİLMİM 13+ OLURDU
Mutlaka oynamak istediğiniz bir rol ya da içinde bulunmak istediğiniz bir proje var mı?
1492'de İspanya'dan ülkemize gelen Sefaradlar'la ilgili bir projenin gerçekleşmesini ve içinde yer almayı isterim.
Sinemada film izlerken sizi en çok rahatsız edebilecek şey nedir?
Cep telefonu sesi.
Hayatınız bir filme çekilse adı ne olurdu? Alacağı yaş sınırı ne olurdu?
Şimdi çekilse adı 'Yarım Kaldı' olurdu. Daha sonra çekilirse 'Hayat Güzeldir'. Yaş sınırı da 13+ olurdu.
Alışveriş merkezi sinemaları mı, sinema salonları mı?
Maalesef AVM...
Facebook mu, Twitter mı?
İkisini de kullanmıyorum. Cep telefonu? (Gülüyor.)
Çocukken ne olmak isterdiniz?
Clark Kent! Nasıl olsa Süpermen oluyor ya...
Ölümden sonra ne var?
Bu dünya yalan dünyaysa, gerçek var.
HEATH LEDGER'IN 'JOKER'İ BİR BAŞKA
Sinema tarihinden en kıskandığınız oyuncu performansı hangisidir?
Beğendiğim ve bir taraftan başka bir duyguyla izlediğim 'The Dark Knight/Kara Şövalye'deki Heath Ledger'ın 'Joker' performansı var. Çok genç yaşta öldüğü için o 'Joker'i bir başka izliyorum. Daha pek çok performans var sayabileceğim ama bunun, Heath Ledger'ın erken vedası yüzünden ayrı bir yeri var. Kıskandığımdan değil de sevdiğimden.
Sinema tarihinden bir karakter olsanız kim olmak isterdiniz?
'Back to the Future/Geleceğe Dönüş' serisindeki Marty McFly (Michael J. Fox). Havada uçan kaykaylar filan çok etkilemişti beni.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr