Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Milyonların gözü bu toplantıda: Bakan asgari ücret için tarih verdi

Bakan Işıkhan asgari ücret için tarih verdi: İşte masadaki rakamlar

Ağaoğlu Sevgilisini Kuş Sütüyle Besliyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ali Ağaoğlu, 4 ay sonra doğum yapacak sevgilisi Petek Ertüre'yi kuş sütüyle besliyor.

Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, şimdiden 4 ay sonra dünyaya gelecek çocuğu için hazırlıklara başladı.

5 aylık hamile olan Petek Ertüre ve bebeğin sağlığını düşünen Ağaoğlu, sevgilisinin sağlıklı beslenmesi için çareyi köyünde buldu. Ünlü işadamı, Trabzon'daki Sırağaç Köyü'nde bulunan çiftliğinde olağanüstü hal ilan etti. Ali Ağaoğlu, çalışanlarından her ürünün taze bir şekilde İstanbul'a ulaştırılmasını istedi.

YÜRÜYÜŞ VE BOĞAZ HAVASI

Çiftlikteki kümesten toplanan yumurtalar, inek ve keçilerden elde edilen süt ve Trabzon'a özgü tereyağı; çalışanlar tarafından hazırlanıp düzenli olarak İstanbul'a gönderiliyor. 59 yaşındaki işadamı, 29 yaşındaki Petek Ertüre'nin en doğal ve organik şekilde beslenmesini sağlıyor. Beşinci kez baba olmanın heyecanını yaşayan Ali Ağaoğlu, Ertüre'yi de sık sık açık havada yürüyüşlere çıkartıyor ve yatıyla aşkına Boğaz havası aldırıyor.

BAŞARISININ SIRRI

Ağaoğlu daha önce katıldığı bir televizyon programında başarısının sırrını anlatmıştı. Ali Ağaoğlu İlkokul 4. sınıftayken okuldan çıktıktan sonra babasının fırınına gidip buranın muhasebe hesaplarını tutarmış. Baba Ağaoğlu, 1970'lerde kablo fabrikası kurmuş. 1975'te babasının rahatsızlanması üzerine işin başına geçen Ali Ağaoğlu o günleri söyle anlatıyor:

"İki sene işi ben idare ettim. Sonra babam iyileşti, ben işi öğrendim. 1997'de büyük araziler alıyorduk, parselleyip satıyorduk. Ben hep o işlere giriyordum. Babam istemiyordu ve sonra babamla kuşak çatışması yaşamaya başladık. Sonra babamdan ne aldıysam teslim ettim, tabii 5'e 10'a katlamıştım. Cebimdeki 25 kuruşu çıkardım, masanın üzerine koydum. Cebimde yemek yiyecek dahi para yoktu.

İş yapma becerim var, çevrem var onlara güveniyordum. Bir arazi buldum, gideceğim kredi alacağım arazi alacağım sonra parselleyip satacağım. Bankaya gittim banka kesinlikle olmaz diyor. Babam o zaman önceden gidiyor bankaya '1 kuruş dahi verirsen oyarım seni' diyor. Sevmediğinden değil tabii, geri dönsün ve tekrar beraber çalışalım diye. O çevrenin etrafının babamdan dolayı olduğunu hesaplayamadım. O zamanlar epey sıkıntı yaşadım. Ama babamın böyle yaptığını duyunca daha çok hırslandım ve işe daha çok sarıldım. Neticede bu noktalara geldim."

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title