Haberler
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye'ye geliyor

Sınırdan gelen haber sonrası soluğu Hakan Fidan'ın yanında alıyor

Muhaliflerin kontrolüne geçen Deyrizor'un önemi

Petrol fışkıran şehir artık gerçek sahiplerinin himayesinde

Esad kaçarken İsrail'e stratejik noktaların adreslerini vermiş

Uçağa binerken hazırladığı listeyi İsrail'e vermiş

İran'ın Suriye'de kaybettiği asker sayısı belli oldu

Esad'a güven felaketleri oldu

Hüseyin Tatlı: Abim Bir Hayat Kitabı Gibidir!

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İbrahim Tatlıses'in kardeşi Hüseyin Tatlı, 10 yıl aradan sonra 'Pardon' isimli yeni albümüyle sevenlerinin karşısına çıktı.

Hüseyin Tatlı, İbrahim Tatlıses'in en küçük erkek kardeşi... Ayrıca ailesinin erkekleri arasında en açık tenli ve tek renkli gözlü olanı. 'Pardon' isimli üçüncü albümünü çıkaran Tatlı, sekiz yıl Ankara'da yaşadıktan sonra İstanbul'a döndü. Tatlı; Yeni Aktüel dergisinden Neslihan Perker'e, ağabeyi İbrahim Tatlıses'le ilişkisini ve yeni albümünü anlattı...

BEN BABAMA BENZERİM

Siz aile fertlerine göre daha açık tenlisiniz, gözleriniz de renkli...

Evet. Babamı birkaç fotoğrafta gördüm; gözlerim ona çok benziyor. İbrahim Bey (Tatlıses), bana baktığında "Babamı hatırlıyorum" der. Kız kardeşlerimin de gözleri yeşildir.

Yeni bir albümünüz çıktı. Bu sizin üçüncü albümünüz, değil mi?

Korkak prodüktörlerin cesaretsizliği yüzünden albüm yapamadım. Kendi imkanlarımla albüm hazırlamaya başladığımda ağabeyim vuruldu. Üzerinden üç sene geçti; albümüm önce dijital platformlarda yerini aldı, şimdi de piyasada.

Albümünüzün ismi 'Pardon'; neden bu ismi seçtiniz? Öncelikle 10 seneden beri albüm yapmıyordum; bunun için 'Pardon'. Diğer taraftan da "Pardon beyler, artık müsaadenizle" anlamına geliyor.

Güçlü ve ünlü bir abiniz varken, albüm yapmak için neden kendi imkanlarınızla hareket etmeye çalıştınız?

Ünlü bir ağabeyim olabilir; albüm konusunda böyle bir yaklaşımımın olması ise kişiliğimle alakalı.

Ondan destek almanız çok doğal değil mi?

Biz o ara küstük; görüşmüyorduk. Zaten 10 sene küs kaldık. Vurulduğu zaman yanına koştum ve o dönem aramız düzeldi. Yoksa bir 10 yıl daha küs kalabilirdik.

Neden?

Kesinlikle zıt yaradılışlıyız. Ona asla saygısızlığım yoktur ama yaradılışımızın farklılığı ve aynı meslekten oluşumuz yüzünden sorunlar yaşadık.

Aranızdaki yaş farkı da düşünüldüğünde; kardeşten ziyade baba-oğul ilişkisi var aranızda sanki, değil mi?

Onu her zaman baba gibi gördük; zaten babamız gibidir. Ona hep saygı duyarız ve sohbetini büyük keyif alarak dinleriz. Başlı başına bir hayat kitabıdır; onunla sohbet etmek çok şey kazandırır.

İbrahim Tatlıses'in sadece kardeşleri tarafından bilinen bir özelliği var mı?

Biz onunla ilgili ne biliyorsak, herkes de aynı şeyi biliyor. Kalbi, yüzüne vurmuş bir adamdır. Çok azimli, asla vazgeçmedi. Yaşayan efsanedir... Müziğe dönmesini çok istiyorlar, kaldı ki o da çok istiyor. Şu anda elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi.

TELEFONU FIRLATMIŞIM

Vurulduğunu öğrendiğiniz anda ne hissettiniz?

Hissimi tarif edemem... Sahnede şarkı söylüyordum, garson gelip "Ağabey seninle dışarıda görüşmem lazım" dedi. Televizyonda altyazıyı gördüm; Ankara'daki eski eşimi aradım, o bana kafasından vurulduğunu söyleyince telefonu fırlattığımı hatırlıyorum. 2.5 saat sonra İstanbul'daydım. 25 gün yoğun bakımdayken göremedik kendisini. İlk gördüğümde göz göze geldik ve bana "Oğlum; Allah beni size, sizi bana bağışladı... Ben bu kadar mı çok seviliyormuşum" dedi.

ONUN ÜNLÜ OLDUĞUNU KAVRAYAMAMIŞTIM

Ailenin kaçıncı çocuğusunuz?

Sekizinci yani en küçükleriyim. Abimle aramızda 20 yaş var diyebiliriz. Evde ünlü biri vardı ve o benim abimdi. O dönemlerde bunu tam anlamıyla kavrayamamıştım.

BEN VARLIK İÇİNDE YOKLUK YAŞADIM

İbrahim Tatlıses ile benzemeyen taraflarınız neler? Bunları söyleyemem...

Neden?

Ben takıntılı bir adamım ama bu başka birine zarar verecek mi, vermeyecek mi çok takılmam. Duygularımı dışa vururum, içimdeki ne ise o dışarı çıkana kadar yansıtmaya da devam ederim. Ağabeyim de sinirlenir ama bir yerde 'tak' diye frene basabilen bir yapıya sahiptir. Ben varlık içinde yokluk yaşadım; o ise yokluktan gelerek her şeyi yaptı. Bize de ne istediysek verdi ama ben her zaman kendim bir şeyler yapmak istedim. Eve geldiğimde eşime kendi kazandığım parayı vermem gerekir; aksi bana göre erkeklik değil. Asi bir tarafım da vardır.

EN BÜYÜK KORKUM ANLAŞILMAMAK

Albümünüzün türü arabesk mi?

Hayır değil. İdo'nun yaptığı bir remiks de albümde yer aldı. Yeğenim bunun için çok titizlikle çalıştı. Her şarkı kendine özgü, her şarkının bir iddiası var. Bütün sıkıntım ne biliyor musunuz; anlaşılamamak. Herkes seni tanıyor, sahne yapmışsın, oturup sohbet etmişsin... Bir keresinde bir tanıdığım bana halkın beni tanımadığını söylemişti, hatta bu durumu tuhaf bulmuştu. Bence de tuhaf.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title