Yöresel Tatlar "Üniversiteli Aşçılara" Emanet
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Öğrencilerin yemek hazırlamasından detaylar- HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Programı öğretim görevlisi Şükran Taşkın'ın konuşması- HRÜ öğretim görevlisi ve şef aşçı Hafize Özburun'un konuşması- Öğrencilerden Yaşar Demir'in konuşması- Genel detaylar Yöresel tatlar "üniversiteli aşçılara" emanet- UNESCO'nun "Dünya Gastronomi Şehri" unvanına aday adayı olan, 13 bin 500 yıllık mutfağıyla köklü geçmişe sahip Şanlıurfa'nın yöresel yemekleri, HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölümü'nde okuyan genç aşçı adaylarına titizlikle öğretiliyor MEHMET AKİF PARLAK - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) "Dünya Gastronomi Şehri" unvanına aday adayı olan Şanlıurfa'nın 13 bin 500 yıllık köklü mutfağına ait yöresel yemekleri, Harran Üniversitesi (HRÜ) Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programında okuyan genç aşçı adaylarına titizlikle öğretiliyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Öğrencilerin yemek hazırlamasından detaylar- HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Programı öğretim görevlisi Şükran Taşkın'ın konuşması- HRÜ öğretim görevlisi ve şef aşçı Hafize Özburun'un konuşması- Öğrencilerden Yaşar Demir'in konuşması- Genel detaylar Yöresel tatlar "üniversiteli aşçılara" emanet- UNESCO'nun "Dünya Gastronomi Şehri" unvanına aday adayı olan, 13 bin 500 yıllık mutfağıyla köklü geçmişe sahip Şanlıurfa'nın yöresel yemekleri, HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölümü'nde okuyan genç aşçı adaylarına titizlikle öğretiliyor MEHMET AKİF PARLAK - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) "Dünya Gastronomi Şehri" unvanına aday adayı olan Şanlıurfa'nın 13 bin 500 yıllık köklü mutfağına ait yöresel yemekleri, Harran Üniversitesi (HRÜ) Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programında okuyan genç aşçı adaylarına titizlikle öğretiliyor. Tepsi kebabından bostana, tiritten ciğer kebabı ve şıllık tatlısına kadar kente has yemek ve tatlıların ilk sınıfta teorik olarak öğretildiği HRÜ Aşçılık programında, öğrenciler 2. sınıfta tezgah başına geçerek geçmişi 13 bin 500 yıl öncesine dayanan yemekleri hazırlıyor. HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Programı öğretim görevlisi Şükran Taşkın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yıl önce açılan aşçılık bölümünde 40 öğrencilerinin bulunduğunu söyledi.Kentteki yöresel yemeklerin hızla büyüyen dünya mutfağından kendini koruduğunu dile getiren Taşkın, bu durumun Şanlıurfa için büyük başarı olduğunu vurguladı. Yöresel yemekleri öğrencilerine öğretirken aslına dokunmadan farklı lezzetler eklediklerini belirten Taşkın, "Yöresel yemeklerin özüne sadık kalarak yemeklerin yapımını öğretiyoruz. Hatta yemekleri hazırladığımızda reçeteleri mutlaka Urfa halkı ve yaşlılardan olması gerektiği gibi alıyoruz. Nasıl hazırlanmışsa o şekilde hazırlanmasına dikkat ediyoruz. İnşallah ilerleyen zamanlarda Urfa mutfağı Türkiye'de ve dünyada hak ettiği yeri bulur" diye konuştu.HRÜ öğretim görevlisi ve şef aşçı Hafize Özburun da okulda yöresel yemeklerin yanı sıra dünya mutfağından örnekleri de öğrencileriyle paylaştıklarını söyledi. Katıldıkları uluslararası yarışmalarda yöresel yemekleri de tanıttıklarını belirten Özburun, "Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul'da Uluslararası Gastronomi yarışmasına gittiğimiz zaman yörenin en çok kullanılan ürünü olan kurutulmuş kabak, biber ve patlıcan ile başlangıç tabağı hazırladık. Tabi ki aslına bağlı kalarak bunu yaptık ve madalyalarla döndük" dedi. - "İlk gördüğümde şaşırmıştımKahramanmaraş'tan okumak için Şanlıurfa'ya gelen 2'inci sınıf öğrencisi Yaşar Demir de aşçılık eğitimini Şanlıurfa'da almanın kendileri için avantaj olduğunu ifade etti.Hocaların yöresel mutfak derslerine çok önem verdiğini, bu alanda kendilerini geliştirdiklerini belirten Demir, genç aşçı adayları olarak gittikleri işletmelerde öğrendikleri yemekleri yapmaya çalıştıklarını söyledi.Şanlıurfa mutfağının çok zengin olduğunu kaydeden Demir, sözlerini şöyle tamamladı: "Yöresel meze olarak bostana, lebeni, fındık lahmacun tarzı ağzı açık diye tabir ettiğimiz ara sıcaklarımız var. Bunlar ilk gördüğümde şaşırmıştım. Yani bunları öğrendikçe bize daha fazla özgüven geliyor. Ben memleketim Kahramanmaraş'a gittiğim de bunları yaptığımızda ailem ve çevredeki insanlar bunu tattıkları zaman çok lezzetli oldukları söylüyorlar ve çok değişik diyorlar. Hafta sonları bazı işletmelere gidiyoruz. O gittiğimiz işletmelerde yöresel lezzetler yöresel sunumlar görüyoruz ve kendimize kaynak olarak alıyoruz. Yani bu tür avantajlara sahibiz."