YKY'den Son Çıkanlar
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan son kitaplar.
Jean-Louis Fournier'den: Dul
"Artık dulum. 12 Kasım günü Sylvia öldü. Çok üzücü. Bu sene indirimli satışlara birlikte gidemeyeceğiz."
Jean-Louis Fournier, eşinden önce ölmek istiyordu. Ama eşi ondan önce davrandı. 40 yıllık evliliğinin ardından dul kalan Fournier, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Dul kitabında kendisi teselli etmek, belki de intikam almak için karısından söz ediyor. Ama onu anlatırken aslında bize kendisini anlatıyor.
Jean-Louis Fournier 1938 yılında Fransa'nın kuzeyindeki Arras şehrinde doğdu. Yazarlığının yanı sıra televizyon programları da hazırladı. Nereye Gidiyoruz Baba? adlı kitabıyla 2008 Femina ödülünü aldı. Üretken bir yazar olan Fournier'nin yapıtlarından bazıla-rı şunlardır: Le curriculum vitae de Dieu, 1995; Il a jamais tué personne mon papa, 1999 (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam, Çev. Zafer Demez, YKY 2009): J'irai pas en enfer, 2001; Mouc-hons nos morveux, 2002; Mon dernier cheveu noir, 2006 (Son Siyah Saçım, Çev. Billur Köker, YKY 2012): A ma dernière cigarette, 2007; Où on va, papa ?, 2008 (Nereye Gidiyoruz Baba? Çev. Aslı Genç, YKY 2009): Veuf, 2011 (Dul, Çev. Can Belge, YKY 1013): Ça m'agace !, 2012.
Dul
Jean-Louis Fournier
Çeviren: Can Belge
112 Sayfa, 10 TL
Yapı Kredi Yayınları
Ekmeğimiz
Predrag Matvejević, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Ekmeğimiz kitabında buğdayın muhteşem gezintisini, nesilden nesile aktarılan bilgileri derlemekle kalmıyor; ekmeğin bilgelik, şiir, sanat ve inanca dair tarihini de yazıyor. Yazar, ekmeğin destanını anlatırken Tanrı'dan ve insanlardan, tarihten ve antropolojiden, açlıktan ve zenginlikten, savaştan ve barıştan, şiddetten ve aşktan da söz ediyor. Bu sayfalarda, herkes, kendi içindeki açlığa hitap eden ekmeği bulacaktır.
"Evren ekmekle başlar." Bunlar, Pythagoras'ın, bilge Laertioslu Diogenes tarafından, sonraki nesillere aktarılmış sözleridir. Ekmek doğanın ve kültürün ürünüdür. Barış şartı ve savaş nedeni, umut göstergesi ve umutsuzluk sebebi olmuştur. Dinler onu kutsamıştır. Halk onun üzerine yeminler etmiştir. Herkese yetecek kadar ekmeği olmayan ülkeler bahtsızdır. Öte yandan, sadece ekmeği olan ülkeler de mesut değildir. Asırlar boyunca "sadece ekmekle yaşanmaz" sözü yinelenmiştir.
Buğday ve ekmekle ilgili bilgiler nesilden nesle aktarılmıştır. Atalar, miras olarak, görünüş ve kullanım bakımından birbirine benzeyen, birbirine yakın araç ve aletler bırakmışlardır: Ekmek teknesinde un yoğrulur ve bu tekne, bebek sallanılan beşiğe, yatılan yatağa, ölümden sonra girilen tabuta, bir kıyıdan diğerine geçmeye yarayan kayığa benzer.
Ekmeğimiz
Predrag Matvejević
Çeviren: Meryem Mine Çilingiroğlu
177 Sayfa, 15 TL
Yapı Kredi Yayınları
Yalos
Başkalarının Fotoğrafı ve Öyküler Unutmaz ile adını duyuran Semra Aktunç, yeni öykülerini Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Yalos'ta bir araya getiriyor. "Yalos" (driftwood), akarsularla denizlere ulaşıp dalgalarla kıyılara vuran odun parçalarına deniyor... Aktunç'un, doğanın ve zamanın yarattığı bu ağaçtan heykellerin adını kitabına koyması boşuna değil: Kaybolmaya yüz tutmuş incelikler Yalos'ta ustalıkla öyküleşiyor.
Çok zaman geçti.
Bir yalostum artık, incecik dal gibi gövdem, yılankavi, bembeyaz.
Denizde kalmak istesem de rüzgâra direnemiyordum. Bir kıyıda buldum kendimi, ıssızdı kıyı, uzandım taşların üstüne, ısındım, sevdim güneşi.
Ne kadar yaşar yaloslar bilmiyorum.
Pek önemi kalmadı bunun ama hâlâ izleyebiliyorum gövdemi ve ağzımın sımsıkı kapalı olduğunu kederden ve tuzdan.
Bu sessiz kıyı böyle midir hep?
Yalos
Semra Aktunç
85 Sayfa, 7 TL
Yapı Kredi Yayınları
Güzel Eşya, Alelade Dünya
Tuncer Erdem
"(...) şu her gördüğüm ayrıntıyı anlatma huyumu da bırakmalıyım, ne faydası var, eşyayı, dünyayı tanımaya çalışmaktan kendimi tanıyamıyorum. Neye benzediğini tarif et deseniz yapamam. Suretimi hatırlamıyorum ki. Tam kendime bakacakken, dikkatim başka yerlere kayıyor, içim yeni gördüğüm şeyleri anlatma isteğiyle dolup taşıyor, gözlerimin eşyayı tarayan bir çift mercekten farkı kalmıyor. Ben eşyanın gölgesinde, kişiliksiz bir anlatıcı olarak kalıyorum. Geçmişim yok, ismim yok, ailemi, dostlarımı hatırlamıyorum, yaşımı bilmiyorum. Bu dünyayla, insanlarla aramdaki tek bağ, anlattığım eşya. İzlemeyi, anlatmayı bıraktığım gün, kendimi tanıyacağım, ama varlığımın bir anlamı kalmayacak, biliyorum."
Köpeğin ıslak burnu, komodinin arkasına düşmüş leblebi, düğmenin üzerindeki gri leke, havada uçuşan talaş tozu, dudağın kenarında kurumuş şekerli çay damlası... Dünyaya her gözlerini açışında çevreni kuşatan, dikkat etmediğin, önemsemediğin, anlatılmaya değmez, sıradan şeyler...
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Güzel Eşya, Alelade Dünya'da, bir kenara atılmış eşyayı, dünyanın alelade hallerini göstermeyi iş edinmiş, çekingen ama cüretkâr bir anlatıcının öykülerine kulak veriyoruz. İzleyip anlattığı, çizerek de işaret ettiği şeylerin kendisini fark edip etmediğini içten içe merak eden, zaman zaman da anlattığı öykünün içine girip olayın seyrine müdahale etmeye kalkan bir anlatıcı var karşımızda. Arzusu, perde arkasından konuşan sıradan bir anlatıcı olarak kalmayıp kendi varlığını dünyaya hissettirmek. Tabii gerçekten varsa…
Güzel Eşya, Alelade Dünya
Tuncer Erdem
95 sayfa, 9 TL
Yapı Kredi Yayınları
Beowulf
İngiliz edebiyatı tarihinin en eski metinlerinden Beowulf tahminen sekizinci ve onuncu yüzyıllar arasında bir zaman diliminde Britanya'da kaleme alınmıştır, oysa konusu ve olayların geçtiği yerler, beşinci yüzyıla kadar Ada'yı istila eden Kuzeyli pagan kavimlerin beraberlerinde getirdikleri destanlardan olduğuna işaret eder. Prens Beowulf'un önce Danları, sonra kendi kavmi olan Gotları doğaüstü varlıklardan kurtarmak için girdiği mücadeleleri anlatır.
İngilizcenin geçirdiği değişimden ötürü artık özgün dilinden okunamayan destanın çevirileri içinde Nobel ödüllü İrlandalı şair Seamus Heaney'ninki özel bir yere sahiptir. Heaney Beowulf'u Anglo Saksoncanın sessel özelliklerini olabildiğince koruyarak günümüz İngilizcesine aktarmayı başarmıştır.
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Beowulf'un çevirisini Seamus Heaney'in modern İngilizcesinden Nazmi Ağıl yaptı.
Beowulf
Çeviri: Nazmi Ağıl
129 Sayfa, 14 TL
Yapı Kredi Yayınları
Arşimed'in Hamamı
Bir bilim söylenceleri kitabı
"Bilimi yerinden oynatın size bir dayanak noktası vereyim."
Popüler bir bilim kitabı yazmak için, basın-yayından anlayan, mümkünse televizyonla içli dışlı, eli kalem tutan bir fizik uzmanı gerekir. Ama eğer ki fizik uzmanı bulunursa, işte o zaman ortaya Arşimed'in Hamamı gibi eğlenceli bir kitap çıkar.
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Sven Ortoli ve Nicolas Witkowski'nin ortaklaşa yazdığı Arşimed'in Hamamı kitabında Arşimed'in sesi hamamın dışında da o kadar hoş mudur? Şu ufolar neden hep Amerika'ya iner? Newton'un elmasının da arkasında bir Havva olmasın? İnsanla maymun arasında kaç halka eksik, kaç halka fazla? Bing bang dedikleri bir kuru gürültü mü? gibi eğlenceli ve merak uyandıran soruları cevaplandırıyor.
Bilimle ilgili ünlü öyküler, kulaktan kulağa çarpıtılan söylenceler, yarım yamalak bilgiler, tadımlık imgeler… Sven Ortoli ve Nicolas Witkowski'ye göre, bunlar bilimden ayrılamaz. Dolayısla bu kitap, bilime ilişkin söylencelerin doğruluğunu ölçmek yerine, bilimin kitlelerce algılanışının kısa bir tarihini yapıyor, söylenceler en az bilimsel kuramlar kadar tutarlı çünkü!
Arşimed'in Hamamı
Sven Ortoli – Nicolas Witkowski
Çeviren: Ömer Aygün
154 Sayfa, 16 TL
Yapı Kredi Yayınları