Yavuz Bingöl ile Bin Yılın Ozanları - Gevheri & Mevlânâ
"Yavuz Bingöl ile Bin Yılın Ozanları" "Gevheri & Mevlana" etkinliği 24 Aralık'ta CRR Konser Salonu'nda gerçekleşecek.
"Yavuz Bingöl ile Bin Yılın Ozanları" "Gevheri & Mevlana" etkinliği 24 Aralık'ta CRR Konser Salonu'nda gerçekleşecek.
Şef: Orhan Şallıel
Halk ozanları, toplumun değerlerini kuşaklar boyu tanıtmakta önemli aracı olmuş ve bunları kalıcı kılmışlardır. Halk ozanlarının doğaçlama saz çalıp türkü söyleme yetenekleri vardır. Toplumdaki olumlu ya da olumsuz gelişmeler, ozanın sazına, sözüne ve sesine konu olur. Ozanlar toplumun sorunlarını dile getirmek, olup biteni daha erken görmek ve gelecek nesillere mesaj vermek özellikleriyle de tanınmıştır. Böylece halka mal olmuşlardır. Ozanlık geleneğinde doğa sevgisi vardır, halk sevgisi vardır, vatan sevgisi vardır, hak sevgisi vardır. Halkın bağrından kopar ve temsil ettiği toplumun sorunlarını, mesajlarını sazıyla anlatır. Halk ozanlığı, değişen yaşam koşulları ve değer yargıları karşısında gerileme yaşasa da kültürün vazgeçilmez simgelerinden biri olma özelliğini korumuştur.
Gevheri 17. yüzyılın önde gelen saz şairleri arasında sayılır. Gevheri, hayatı hakkında pek fazla bilgi yoktur. 17.yüzyılın ortalarında doğmuştur. Kırım'lı olduğu sanılmaktadır. Bir şiirindeki "Bir kemter kulundur garip Mehemmed" dizesinden adının "Mehmed" olduğu anlaşılmaktadır. Medrese eğitimi almıştır. Aruz ve hece ölçüsü ile şiirler yazmıştır. Musiki ile de ilgilenmiş olan Gevheri'nin kendi adını taşıyan bir de makam vardır. Aruz ile yazdığı şiirlerinde başta Fuzuli olmak üzere klasik şairlerimizin tesiri görülür. Gevheri, hece ile koşmalar, türküler, türkmaniler, aruzla divan ve müstezatlar yazmıştır. Gevheri, 1700 yılında ölen ozan ve hattat Bahri Paşa'nın divan katipliğini yaptı. Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul ve Bursa gibi diğer büyük şehirlerinde de divan katiplikleri yaptı. Saz şairleri onu Kırım'lı sayarlar. Şiirlerinden yurt içinde çok gezdiği, Şam, Arabistan ve Rumeli'de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bir süre Şam ile Bağdat'ta devlet görevlisi olarak görev yaptı. Gevheri'nin medrese bitirmiş, katiplik yapacak düzeyde eğitimli daha çok İstanbul'da yaşayan, zaman zaman görevleri gereği ülkenin çeşitli yerlerine gidip gelen bir halk ozanı olduğu anlaşılır.