Urfa'nın Etrafı Şiir
Kurtuluş Savaşı’ndan kalma mermi deliklerini mühürlenmiş bir yara gibi hala minarelerinde saklayan Şanlıurfa, Balıklıgöl Şiir Akşamları’na dördüncü kez ev sahipliği yaptı. Urfa ki, bir şehir olarak kendisi de şiirli.
Üç semavi dinin peygamberlerinin atası ‘Ceddül Enbiya’ Hz. İbrahim’in makamının bulunduğu şanlı belde; kültürün ve medeniyetin dünyaya yayıldığı bir merkez… Kurtuluş Savaşı’ndan kalma mermi deliklerini, mühürlenmiş bir yara gibi, hala minarelerinde saklayan, dinlerin, şiirin, müziğin esrarlı şehri Şanlıurfa…
Neler olmuş bu şehre!
Anadolu Yazarlar Birliği ve Şanlıurfa Belediyesi’nce dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Balıklıgöl Şiir Akşamları’na katılmak üzere, yaklaşık 20 kişilik şair, yazar ve gazeteci kafilesiyle birlikte Şanlıurfa’ya ulaştığımızda, bazılarımız gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Şehre en son 10-15 yıl önce gelmiş olanlar, yeni bir Urfa ile karşılaştıklarını itiraf ediyorlardı! Görünen o ki son 10 yılda Şanlıurfa, alt yapı çalışmalarının yanı sıra üstyapıda da önemli icraatlara imza atmış. Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Yücetepe’nin rehberliğinde yaptığımız kısa şehir turunda mamur yollarından geçtik Urfa’nın; arkeoloji müzesi inşaatını, türkü diyarının müzik müzesini gördük. Etraftaki gecekondulardan arındırılınca daha bir görünür hale gelen surların güzelliğini fark ettik. Geleneksel Harran evleri, tarihi yüzyıllara uzanan ulu camileri, din büyüklerinin türbeleri, mağaraları, hanları, medreseleri, kiliseleri, her biri kutsal bir öyküyü anlatan harabeleriyle sağı solu, önü arkası, altı üstü tarih kokan bir şehir. Ne yana baksak, yüzümüze tarih çarpıyor. Ne yapıp ne edip bu şehri büyük projelerle dünya markası haline getirmek gerekiyor; zira bunun için her malzeme fazlasıyla mevcut.
Balıklıgöl şiirle dalgalandı
Konu uzayacak. İyisi mi şair Nabi’nin memleketine çok yakışan Balıklıgöl Şiir Akşamları’na dönelim. Necdet Karasevda Anadolu Yazarlar Birliği Başkanı. Şiir dostlarını Urfa’da buluşturan organizasyonun mimarı. Bu yılki şiir akşamları, yurdun dört bir yanından, Üsküp’ten, KKTC’den, Kuzey Irak’tan şairlerin katılımıyla gerçekleşti. Kelimeleri büyülü birer fener haline getiren o şairler ki, Balıklıgöl’de, şiirlerini semaya kanatlandırdılar yıldızlı bir Urfa gecesinde.
O gecenin sabahına dönersek… Şair Nabi Kültür ve Sanat Merkezi iki panele ev sahipliği yaptı Cumartesi günü. Mahmut Bıyıklı yönetimindeki panelin ilki ‘Gençlikte Şiir’ adını taşıyordu. Özellikle sosyal bilimler öğrencilerinin pür dikkat dinlediği etkinlikte şairler Cevdet Karal, Hüseyin Akın, Mehmet Narlı, Ayşe Sevim şiire ve hayata dair son derece ‘kullanışlı’ bilgiler paylaştılar gençlerle. Söz gelimi, Hüseyin Akın, ‘şiirle, edebiyatla uğraşmak, bir insanın kalbinin adresini bulmasıdır’ dedi. Ayşe Sevim’den altı çizili bir satır: ‘Şiir zevki olan bir milletin, sineması da, müziği de, resmi de estetik olur.’ Cevdet Karal’dan altını çizmişim: ‘Kaliteli bir şiirin daha iyi insan olmamıza katkı sağlayacağına garanti payı bırakıyorum.’ Ve Mehmet Narlı’dan huzursuz eden bir tespit: ‘Okullarımızda ne yazık ki hala metinsiz bir edebiyat eğitimi veriliyor. Edebi konular anlatılıyor ama konuya kaynaklık eden metinler okutulmuyor.’
‘Alem’ sanal olunca...
Günün ikinci panelinde de matbuattan sanal aleme şiir konuşuldu. Özlem Fedai’nin yönetiminde gerçekleşen panelin konuşmacıları yine şairlerdi. İbrahim Çelik, Ali Ural, Ercan Yılmaz, Bahtiyar Aslan ve Hüseyin Karaca… Bu toplantıdan çıkardığım sonuç; dergilerin eskiden edebiyat ve şiir algılarımızı yönlendiren önemli merkezler olduğu, ancak, bu mecraların giderek seçicilikten uzaklaştığı, hele sanal alemin hızla, ‘bir edebiyat ve şiir çöplüğü’ne dönüştüğüydü.
Misafirlerine kendi şiirini fısıldayan Şanlıurfa’dan hoş sadalarla ayrılırken Sıragecesi’nde okunan Urfa türkülerinin kalbimize bir ilmek daha attığını fark ettik; ‘Urfalıyam ezelden…’