Torununun Dilinden Kösem Sultan Iı"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığının düzenlediği, "Torununun Dilinden Kösem Sultan II" adlı programda, Mahpeyker Kösem Sultan'ı, II. Abdülhamid Han'ın 5. kuşaktan öz torunu olan Nilhan Osmanoğlu anlattı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığının düzenlediği, "Torununun Dilinden Kösem Sultan II" adlı programda, Mahpeyker Kösem Sultan'ı, II. Abdülhamid Han'ın 5. kuşaktan öz torunu olan Nilhan Osmanoğlu anlattı.
İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezinde gerçekleşen programda, Nilhan Osmanoğlu, son dönemde yaşanan terör olaylarından dolayı büyük bir üzüntü yaşadığını belirterek, "Osmanlı referansını almadan Cumhuriyeti devam ettiremeyiz.O yüzden köklerimizden ayrılmak büyük bir yanlış olur. Osmanlıca muhakkak bilinmeli, tarihi bağ koparılmamalıdır" dedi.
Harem konusunda büyük bir bilgi kirliliğinin olduğuna işaret eden Osmanoğlu, şöyle konuştu:
" 'Harem'i anlatırım' diyen yalan söylemiş olur. Hep Batı'dan gelen görüşler ve hayallerle anlamaya çalıştık Harem'i. Mesela Harem'in resmini çizen ressamlar, resimlerinde namaz kılan insanı bile yanlış çizmişlerdir. Namaz kılan bir Müslüman dahi görmeyen bu ressamlar haremi anlatmaya, resmetmeye kalktılar. Hünkar sofrasında duvarlarda yazan Bakara Suresi'ndeki ayetlerdir. Batılılar hünkarların, cariyelere yazdığı mektup olarak anlatırlar. Bu büyük bir edepsizliktir."
1. Ahmet döneminde ekberiyet sistemine geçildiğini aktaran Osmanoğlu, "Osmanlı'da kardeş katli ve kardeşlerin feda edilmesi yoluyla tahta çıkılırdı. Ekberiyet sistemiyle bu sona erdi. Ekberiyet sistemi, şehzadelerden en büyüğünün tahta çıkmasıdır. Fakat bu sistemde şehzadeler sancağa çıkmamaya başladı. Dolayısıyla askeri eğitim almamaya başladılar. Bana göre ekberiyet sistemi Osmanlı'nın duraklamaya girmesinde bir etkendir" ifadelerini kullandı.
Osmanoğlu: "Dedem Sultan Dördüncü Muradi tebdili kıyafet halkın nabzını tutardı"
Padişahların nefislerini terbiye etmek için şeyhülislamlarla gönül bağı kurduklarını anlatan Osmanoğlu, şunları söyledi:
"Osmanlı Devleti, hoşgörü ve Kuran anayasasını benimsemiş devletti. Şu an kaybettiğimiz en büyük şey tevazu ve hoşgörüdür. Hoşgörü İslamın temel unsuruydu. Osmanlı Devleti, bunu merkezine almıştır. Halkı anlamak da bir hayli önem arz ederdi. Dedem Sultan Dördüncü Muradi tebdili kıyafet halkın nabzını tutardı. Dördüncü Murad, Tebdil-i kıyafet fikrini annesi Kösem Sultan'dan alıyor. Ondan dolayı kitabımda Kösem Sultan'ı anlatan kitabıma 'Kadın Padişah' ismini verdim."
Dünya genelinde yaşayan 13 Sultan 25 Şehzade olduğunu söyleyen Osmanoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bir Osmanoğlu olmak en büyük yalnızlık. Topkapı Sarayı'na her Türk vatandaşı gibi ücretle giriyorum. Ama girince kahroluyorum. Çünkü rehberler çok yanlış anlatıyorlar. Ben bunları görmemek için pek gidemiyorum" dedi.
Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Orhan Karaağaç da "Osmanlı, tarihte yeri doldurulamaz bir devlettir. Batı sadece topraklarını genişletti. Osmanlı ise gittiği her yere kendi hoşgörüsünü götürdü. Kendi medeniyetinden dayatma yapmadan parçalar bıraktı" dedi.
Etkinliğin sonunda Nilhan Osmanoğlu'nun "Kadın Padişah Mahpeyker Kösem Sultan" adlı kitabı katılımcılara armağan edildi.