Toplumda Sanatla Eğlenceyi Birbirine Karıştırmamak Lazım"

Dünyaca ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın, sanatla eğlencenin birbirine karıştırılması gerektiğini belirterek, "Sanatçılar var bir de eğlendiriciler var. Bu eğlendiriciler kendi işlerini yapıyorlar, değişik zamanlarda toplumu eğlendirmek adına bir takım çalışmaları oluyor. Ama sanatçı adını verdiğimiz kişiler eğlendirici değiller, onlar sanatın kutsal mesajını insanlığa veriyorlar." dedi.

Aşkın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde memleketin huzuru açısından sıkıntılı gelişmelerin yaşandığını ifade etti.

15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında gelişen huzur bozucu bir takım olayların herkes gibi sanatçıları da etkilediğine dikkati çeken Aşkın, "Ancak bizler gücüne, büyüklüğüne, yüceliğine inandığımız sanatın her zaman insanları birleştirici güce sahip olduğunu düşündüğümüz için, sanatsal faaliyetleri iptal etmek yerine, çalışmalarımıza devam edip, toplumun huzurunu bozmaya çalışanlara geçit vermeyeceğimizi göstermek istedik." diye konuştu.

Sanatsal faaliyetler devam etmeli

Ülkenin birlik ve beraberliğini bozup, milleti yıldırmaya çalışan güçlerin oyunlarına gelmemek için her türlü sanatsal aktiviteyi devam ettirmeleri gerektiğini vurgulayan Aşkın, şöyle devam etti:

"Özellikle şunun altını çiziyorum, toplumda sanatla eğlenceyi birbirine karıştırmamak lazım. Sanatçılar var bir de eğlendiriciler var. Bu eğlendiriciler kendi işlerini yapıyorlar, değişik zamanlarda toplumu eğlendirmek adına bir takım çalışmaları oluyor. Ama sanatçı adını verdiğimiz kişiler eğlendirici değiller, onlar sanatın kutsal mesajını insanlığa veriyorlar. İnsanlara daha iyi düşünce sunmaları, onların ruhi gelişimleri için çok güzel mesajlar iletiyorlar. Bu nedenle sanatsal faaliyetlerin son günlerdeki gelişmelerden etkilenmemesi gerektiğine inanıyorum."

Aşkın, son dönemde yaptıkları çalışmalarda özellikle bu noktaya dikkati çekmeye çalıştıklarına işaret ederek, 2001 yılında kurdukları "Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları" (CAKA) grubu ile gerçekleştirdikleri sanatsal faaliyetlerin de devam ettiğini dile getirdi.

"Çok güzel tohumlar ektik"

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı Müdürü Uğur Türkmen'in bu çalışmalara öncülük yaptığını aktaran Aşkın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklarımız sıfırdan başladılar ve tüm yurda örnek olabilecek çalışmalar yaptılar. Çok büyük sanatçı veya virtüöz olalım diye değil, kendi hayatlarında sanatı nasıl yaşayabilirler, bunun eğitimini almak için yola çıktılar. Yani biz boş bir toprağı suladık, verimli hale getirdik. Çok güzel tohumlar ektik, fidanlar yetiştirdik, ağaç olmasını bekliyoruz. Çocuklarımızı boş bırakırsak onları kahvehanelere, uyuşturucu çetelerine, terör odaklarına göndermiş oluruz. Ama onları eğitir, bilimle, sanatla, sporla, güzelliklerle dolu bir dünya armağan edersek, hayatlarında güzel bir takım etkiler bırakmış oluruz."

"Yunus Emre'yi, Farabi'yi tanıyarak büyüsünler"

Aşkın, çocukların Yunus Emre'yi, Farabi'yi, İbni Sina'yı, Karacaoğlan'ı, Necip Fazıl'ı tanıyarak, kültürümüze neler kattığını görerek büyümesinin önemine değinerek, şunları kaydetti:

"Bizim işimiz toplumu ayırıcı, toplumu bölücü düşünceler olmamalı. Toplumun daima iyiliği, güzelliği için çalışmalı, çocuklarımıza destek olmalıyız. Eğer çocuklarımızı bu düşüncelerle beslersek, ihtiyaç duyduğumuz birlik ve beraberlik havasını daha iyi yansıtırlar. Günün birinde TBMM'de, belediye meclislerinde sanatsever çocuklar olursa, milletvekilleri birbirleriyle yumruklaşmazlar, kavga etmezler, birbirine bağırmaz, küfür etmezler, güzel söz söylerler. Düşünceleri farklı olsa bile medeni bir havada güzel sözlerle birbirlerine yapıcı şekilde aktarırlar diye düşünüyorum. Bizim amacımız güzel insan yetiştirmek."