Tahta Kaşıkları Baba Oğul Şekillendiriyor
Kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan kaşıkçılık, Sakarya'nın Taraklı ilçesinde baba oğul tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
İBRAHİM YOZOĞLU - Kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan kaşıkçılık, Sakarya'nın Taraklı ilçesinde baba oğul tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
Teknolojinin gelişmeye başlamasıyla yeni meslekler ortaya çıkarken, bir zamanların popüler işleri de zamanla yitip gidiyor.
Sakarya'nın Taraklı ilçesinde 20 yıl önce çok sayıda kişinin ekmek kapısı kaşıkçılık, artık bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar usta tarafından devam ettiriliyor.
İlçeye bağlı Alballar köyünde evinin yanındaki küçük bir odada 60 yıldır kaşıkçılık yapan Sami Yıldız (73), oğluna öğrettiği mesleğinin teknoloji karşısındaki direnişinin bir gün sona ereceğini düşünüyor.
Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasından öğrendiği mesleğini 60 yıldır devam ettirdiğini söyledi.
İşini, "Aç da koymaz tok da yapmaz, evimi geçindirir" diye tanımlayan Yıldız, kaşık yapımına kimsenin heves etmediğini dile getirdi.
"Elle kaşık yapmak son evresinde"
Mesleğin son demlerini yaşadığını anlatan Yıldız, "Bu fabrika işine dönüştü bizimki geride kaldı. Sınıfta kalanlardanız biz. Bu iş bizi de tatmin etmiyor. Benim peşimden oğlum yetişiyor. Elle kaşık yapmak son evresinde. Önceleri 5 köyde 200 kişi bu işi yapıyordu. Şimdi bu mesleği yapan 20 kişi kalmadı, devamlı azalıyor." dedi.
Mesleklerinden bir beklentilerinin kalmadığını, el zanaatlarının yerini makinelerin aldığını aktaran Yıldız, makinede üretilen ürünler ucuz olduğu için el emeği ile yapılanlara değer verilmediğini belirtti.
Kazançlarının ancak yettiğini vurgulayan Yıldız, şöyle dedi:
"Biz ancak ekmek parasına çalışıyoruz. Bu meslekle hiçbir şey alamazsın ama ancak haftalık ekmek paranı çıkartırsın. Çünkü fabrika bizi yenmiş. Bunu sınıfta kalanlar, maddiyatı oymayanlar yapıyor ama elde yapılan kaşıkların yerini hiçbir şey tutmaz. Makine demek kaba iş, seri üretim temiz mal, temiz para."
Yıldız, kaşıkları şimşir ve gürgen ağacından yaptıklarını anlatarak, "Diğer ağaçlardan da olur ama şimşir ağacının kaşığını hiçbirisi tutmaz, içine su almaz, sağlam ağaç." ifadesini kullandı.
"Sanat bir sevdadır, aşktır"
Sami Yıldız'ın oğlu İsmail Yıldız (38) da 16 yaşından beri kaşık üretimi yaptığını söyledi.
Şimşir kaşığın mineralleri koruma ve bakteri üretmeme özelliği bulunduğunu belirten Yıldız, çocuklara özel mama kaşıkları da ürettiklerini aktardı.
İthal kaşık ve gelişen teknoloji nedeniyle mesleği yapanların gittikçe azaldığına dikkati çeken Yıldız, şu değerlendirmede bulundu:
"Sanat bir sevdadır, aşktır ama her şeyde olduğu gibi bunun sanatta da bir karşılığı olması gerekiyor. Yapmış olduğumuz kaşık evimizin mutfak ihtiyacını karşılamayacak hale geldi. Teknoloji karşısında birçok sanatımızı kaybettik ama ben bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğim."
"Ustalarımızı fuarlara götürüyoruz"
Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman da kaşıkçılığın Taraklı'da çok eskiden beri sürdürdüğünü, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de kaşığın yapımından bahsettiğini anlattı.
İlçe halkının yarısından fazlasının 1800'lü yıllarda kaşıkçılıkla uğraştığını, mesleğin, ilçenin Alballar, Kemaller, Esenyurt ve Uğurlu mahallelerinde sürdürüldüğünü belirtti. Özkaraman, gün geçtikçe ustaları azalsa da ilçede hala kaşık yapımının sürdürüldüğünü ifade etti.
Özkaraman, "Kaşıkçılık maalesef kaybolan meslekler arasında. Birkaç ustamızı fuarlara götürüyoruz, destek olmaya çalışıyoruz. Mesleklerini buraya gelen misafirlere sergilemeleri için mekan temin ediyoruz ama bir söz var, 'Marifet iltifata tabidir' diye. Eğer iltifat olursa yerine bunu yapacak gençlerimiz olacaktır ama iltifat olmayınca maalesef bu meslek kaybolup gidecektir." sözlerine yer verdi.