Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Muhaliflerin ikinci büyük kenti ele geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kız meselesi yüzünden çıkan kavgada 3 genç hayatını kaybetti

Kız meselesinden çıkan kavga 3 genci hayattan kopardı

Suriye Devrimi 40 Yıl Yaşanan Gizli Krizlerin Sonucuydu"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Akademisyen Abdulkadir Şen, "Suriye halkı, yıllarca son derece şiddetli bir baskı altında yönetildiği için isyan etmiş bir halk. Devrimin başladığı 2011'in Mart ayı ise sadece bir patlama noktasıydı.

SAMET DOĞAN - Akademisyen Abdulkadir Şen, "Suriye halkı, yıllarca son derece şiddetli bir baskı altında yönetildiği için isyan etmiş bir halk. Devrimin başladığı 2011'in Mart ayı ise sadece bir patlama noktasıydı. Hama katliamını bilmeden, Suriye'de yaşananları doğru aktaramazsınız. Bu yüzden Suriye'nin son yüz yılına ait belgeleri bir araya topladım ve kitabıma yerleştirdim. Suriye savaşı boyunca askeri ve siyasi anlamda yaşananları aşamalı olarak kayda geçirdim" dedi.

Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü'nde Ortadoğu Sosyolojisi ve Antropolojisi Bölümünde akademisyen olarak görev yapan Abdulkadir Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır savaşlara sahne olan Ortadoğu üzerine birçok araştırma yaptığını söyledi.

Şen, Türkiye'de Ortadoğu üzerine geniş çaplı araştırmalar içeren eserlerin az olduğu gözlemini paylaşarak, şunları dile getirdi:

"Ortadoğu konusundaki akademik çalışmaların eksikliği artık ciddi bir şekilde hissediliyor. Daha önce de Ortadoğu'nun değişik bölgelerindeki sosyolojik hareketlenmeler ve siyasi yapılanmalar üzerine bir takım çalışmalar yapmıştım. Bölgeyi yakından takip ediyorum. Çalışmalarımı 'Tüm Yönleriyle Suriye Devrimi' kitabımda bir araya getirdim, böylece akademik anlamda eksikliğin giderilmesine yönelik bir çalışma ortaya çıkmış oldu."

Yaklaşık üç yıl değişik dillerde araştırmalar yaptığını, aynı zamanda sahada da savaşın aktörleriyle görüşerek kitabı zenginleştirdiğini ifade eden Şen, "Türkiye'yi yakından ilgilendiren Suriye üzerine akademik sistematikle arşiv niteliğinde bir eser oldu. Gelecek nesiller Suriye ile ilgili geriye döndüğünde, günübirlik yapılan incelemelerle, uluslararası ve yerel aktörlerin kimler olduğunu bu kitapta öğrenebilecek. Kitapta, Suriye'nin son 4 yılını kayıt altına alarak belgelendirdim" diye konuştu.

"Kitapta Suriye'nin son yüz yılına ait belgeler var"

Şen, "Suriye devrimi 40 yıl yaşanan gizli krizlerin sonucuydu" diyerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Suriye halkı, yıllarca son derece şiddetli bir baskı altında yönetildiği için isyan etmiş bir halk. Devrimin başladığı 2011'in Mart ayı ise sadece bir patlama noktasıydı. Hama katliamını bilmeden, Suriye'de yaşananları doğru aktaramazsınız. Bu yüzden Suriye'nin son yüz yılına ait belgeleri bir araya topladım ve kitabıma yerleştirdim. Suriye savaşı boyunca askeri ve siyasi anlamda yaşananları aşamalı olarak kayda geçirdim."

Okurun daha kolay anlayabilmesi için siyasi aktörleri geniş bir şekilde ele aldığını ifade eden Şen, rejim yanlısı siyasi aktörlerin geçmişine, tarihi süreçler ve askeri kaynaklar dahil, ayrıntılı olarak kitapta yer verdiğini ifade etti.

Şen, kitabı hazırlarken Suriye hakkında dünyada çıkan neredeyse bütün raporları incelediğini de dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Öncelikle Suriye gibi çatışmanın devam ettiği bir alana dair çalışma ortaya koymak çok riskli bir iş. Çatışmanın tarafları ise medyada dezenformasyon yapıyor. Kitabı hazırlarken son derece ihtiyatlı davranmam gerekiyordu. İdeolojiden arınmış bilimsel yani akademik bir bakış açısı yakalamam gerekiyordu. Bu düşünce benim yol haritam oldu. Araştırmalarımı yaparken, vicdani anlamda bütün taraflar açısından bir sorumluluğum olduğunun farkındaydım. İngilizce okuduğum iddiaları Arapça kaynaklardan doğrulatmaya, ortaya çıkan metni de savaşın aktörlerinin söylemleriyle doğrulamaya çalıştım."

Kitapta Beşşar Esed'den Hamaney'e kadar savaşın bütün aktörlerinin kendi beyanatlarını esas aldığını vurgulayan Şen, çalışması sırasında çok fazla propaganda örneklerine rastladığını belirtilerek, şunları anlattı:

"Araştırmalarım sırasında ilginç bilgilerle karşılaştım. Örneğin Amerikan istihbarat raporlarında gördüğüm, Irak ve İran arasında bir mizansene rastladım ve çok şaşırdım. Bilindiği gibi İran ve Irak savaşta Suriye rejiminden yana. İran havayolları günübirlik en az iki uçuşla Irak hava sahasını kullanarak Suriye'ye, Esed rejimine yardım götürüyordu. 2013 yılında ise, İran havayollarına ait bir uçak Irak'ta indiriliyor, içerisinde ise insani yardım malzemeleri bulunduğu servis ediliyor medyaya. Hatta İran ve Irak arasında bir gerginlik çıktığı da söyleniyor haberlerde. Bu uçaktan sonra giden uçaklar ise durdurulmuyor. Amerikan istihbarat raporlarına göre ise diğer uçaklarda silah olduğu belirtiliyor."

"Tam anlamıyla ateşkes sağlanmadan barış gerçekleşemez"

Şen, kitabı yazma sürecinde yaptığı incelemelerde Batı'nın Suriye konsunda samimi olmadığını gözlemlediğini savunarak, şu açıklamada bulundu:

"BM'nin 'Çatışma Çözümleme Yöntemleri' diye bir kuralı var. Halbuki bir yerde çatışma devam ediyorsa orada barış gerçekleştirilemez. Çatışmaları çözebilmek içinse gerçek anlamıyla bir ateşkesin sağlanması gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmeden barış masası kurmaya çalışıyorlar. Suriye'nin en önemli aktörleri ise ateşkese dahil edilmiyor. Ayrıca kurulan masada da gerçek aktörler yerine kendi belirledikleri aktörler oturuyor. Bu yüzden de Cenevre görüşmeleri başarılı olmuyor."

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title