"Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu"
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Örs: "Kamuoyunda kurumlarımızın her birine karşı çeşitli vesilelerle gösterilen bazı garazkarane tavırlar, tutumlar, takıntılar var. TTK bu toplantıları yapmasa yapmıyor derler, bu konulara girmiyor, TTK bu konulara girdiğinde, hep bu konuları.
Bilim insanları, Türk Tarih Kurumunca (TTK) düzenlenen "Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu"nda bir araya geldi.
TTK Konferans Salonu'nda Sultan Abdülaziz'in hayatının anlatıldığı belgeselin gösterimiyle başlayan sempozyumda konuşan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, düzenleyecekleri etkinlikleri 2013'ün başında belirlediklerini, yapılacak programların kamuoyuna ilan edildiğini ancak bu faaliyetlerden bazılarının sürekli eleştirilere neden olduğunu söyledi.
TTK'nın özellikle belirli alanlarda yoğunlaştığının iddia edildiğini belirten Örs, "Türk tarihi elbette bir bütündür ve söylenmemişleri söylemek, konuşulmamışları konuşmak, anlatılmamışları anlatmak ve yeni bakış açıları getirmek, bunları bilim insanlarıyla ve aynı zamanda da kamuoyuyla paylaşmak kendisinin tanımlanmış görevleri arasındadır" diye konuştu.
19. yüzyılı doğru anlamak, algılamak ve anlatmak bakımından bu seri konferansların önemine işaret eden Örs, TTK'nın başka zamanlarda da Türk tarihinin geride bıraktığı bütün dönemleri, kişileri anlatacak toplantılar düzenlemeye devam edeceğini bildirdi.
Sadece Osmanlı ve Selçuklu değil İslam öncesi ve sonrası da dahil Türk tarihini ilgilendiren bütün dönemlerle ilgili projeler üreterek toplantıları sürdüreceklerini anlatan Örs, şunları söyledi:
"Ancak bu dönemde bizim son Osmanlı sultanlarını ilmi, bilimsel zeminde konuşuyor, tartışıyor olmamız zaman zaman sanki bir Osmanlıcılık yapılıyormuş gibi bir intiba uyandırmak üzere dışarıda gösterilmeye çalışılıyor. Sultan Abdülaziz'in hatasıyla sevabıyla neler yaptığı, nasıl hareket ettiği her yönüyle değerlendiriliyor. Türkiye'de konuşulamayan herhangi bir şey var mı bugün, yok. Bu aynı zamanda demokrasimizin ve Cumhuriyet'e atfettiğimiz değerlerin bize vermiş, kazandırmış olduğu geniş imkanlar, özgürlük sahaları ile de alakalıdır. Hiç kuşkusuz bu toplantılar, bu padişahlar öne çıkarılmak, Cumhuriyet'in değerleriyle çatıştırılmak ve onlara alternatif gösterilmek gibi bir amaçla yapılmıyor.
Bunları açıkça ifade etmemiz gerekir çünkü kamuoyunda kurumlarımızın her birine karşı çeşitli vesilelerle gösterilen bazı garazkarane tavırlar, tutumlar, takıntılar var. TTK bu toplantıları yapmasa 'yapmıyor, 'bu konulara girmiyor' derler. TTK bu konulara girdiğinde, 'hep bu konuları anlatıyor' derler. Atatürk Araştırma Merkezi, Mudanya Mütarekesi'ni, Lozan'ı anlatır, derler ki: 'Bu sene hiçbir şey yapmadı, Atatürk'ten de söz etmedi'. Atatürk'ü anlatırsınız, derler ki: 'Bu sene de şunlardan hiç bahsetmedi'. TDK, 2 bin-3 bin yıllık Türk dilinin çeşitli sahalarında konuları gündeme getirir, değişik işlere imza atar, yaptığına 'yapmadı', yapmadığına 'yaptı' derler. Dolayısıyla biz dedikoduya benzeyen ve ilmi haysiyet taşımayan bu tür eleştirilerin hiçbirisini nazarı dikkate almıyoruz ve bir bilim kurulu, kurumu olma haysiyetiyle çalışmalarımıza bu yönde devam ediyoruz."
Türk tarihinin iyi anlaşılmasının, bundan sonraki yüzyılın inşasında da faydalı olacağını vurgulayan Örs, tarihte işlenmiş hataları bir daha işlememek, onların olmamasını sağlayacak sağlam sistemler kurmak için tarihin aynasından yararlanmak gerektiğinin altını çizdi.
-"Güzel günleriyle de hüzünlü günleriyle de bizim tarihimizdir"
TTK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü de iki gün sürecek sempozyumda " Sultan Abdülaziz'in ölümü", "Sultan Abdülaziz döneminde Mevlevilik ve bazı Mevlevihanelerin tamir ve inşası", " Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahatinin sonuçları ve yansımaları", "Sultan Abdülaziz döneminde sosyal politika", "Abdülaiziz döneminde sosyal politika, Sultan Abdülaziz dönemi nüfus politikası" gibi konuların masaya yatırılacağını söyledi.
Türk tarihinin bir bütün olduğunu kaydeden Hülagü, "Güzel günleriyle de hüzünlü günleriyle de bizim tarihimizdir diye bakıyoruz. Dolayısıyla da eksiğimiz, kusurumuz, hüznümüzle birlikte Türk tarihini değerlendirmek ama çok fazla hissiyata kapılmadan akademik anlamda yaklaşmak ve yorumlar katmak icab ediyor diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Sultan Abdülaziz'in döneminin ve şahsiyetinin aydınlatılması gerektiğine değinen Hülagü, bugünü anlamak için düne bakmak gerektiğini sözlerine ekledi. - Ankara