Su Kabağı Uğruna 20 Yıllık Mesleğini Bıraktı
Su kabağından yapılanlardan detaylar- Gökhan Güngör'ün çalışması- Gökhan Güngör röportaj Su kabağı uğruna 20 yıllık mesleğini bıraktı- Sağlık memuru 36 yaşındaki Gökhan Güngör, hobisi uğruna görevinden ayrılarak yerleştiği Cunda Adası'nda su kabaklarından abajur, mücevher kutusu, biblo gibi hediyelik eşyalar üretiyor- Güngör: -""Bu iş, ticaretten çıkıp keyif aldığım, yapmaktan hoşlandığım bir hayat tarzına dönüştü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- Su kabağından yapılanlardan detaylar- Gökhan Güngör'ün çalışması- Gökhan Güngör röportaj Su kabağı uğruna 20 yıllık mesleğini bıraktı- Sağlık memuru 36 yaşındaki Gökhan Güngör, hobisi uğruna görevinden ayrılarak yerleştiği Cunda Adası'nda su kabaklarından abajur, mücevher kutusu, biblo gibi hediyelik eşyalar üretiyor- Güngör: -""Bu iş, ticaretten çıkıp keyif aldığım, yapmaktan hoşlandığım bir hayat tarzına dönüştü. Eşim de özellikle boyama konusunda bana yardımcı oluyor. Su kabağından kendimize bir dünya kurduk, farklı bir kapı açtık" HAKAN FİRİK - Sağlık memuru 36 yaşındaki Gökhan Güngör, hobisi uğruna görevinden ayrılarak yerleştiği Cunda Adası'nda, su kabaklarından abajur, mücevher kutusu, biblo gibi hediyelik eşyalar üretiyor.Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da bir hastanede sağlık memuru olarak çalışırken iki sene önce kendisine hediye edilen su kabağından abajur ürettiğini ve bunun çevresindeki kişiler tarafından çok beğenildiğini söyledi.Daha sonra birkaç abajur daha yaptığını aktaran Güngör, şöyle devam etti: "Yaptığım eşyalar çevremdeki kişiler tarafından çok beğenilince bu işle hobi olarak uğraşmaya başladım. Boş zamanlarımda su kabaklarından lambalar, eşyalar yapıyordum. Etrafımdaki insanlara bunları hediye ettim. Daha sonra siparişler gelmeye başladı. Uğraşım, kazanç elde etmeye dönmeye başlayınca oturup düşündüm. Bir taraftan mesleki eğitim gördüğüm ve uzun yıllar hizmet verdiğim sağlık memuru olarak görev yaptığım sektör vardı. Bir de hobi olarak hoşlandığım, boş zamanlarımı ayırdığım, ortaya da güzel şeyler çıkarak keyif aldığım bir meslek vardı. Ailemle oturduk ve hayatımızda bambaşka bir değişiklik yapmaya karar verdik. Bütün işi gücü bıraktık, evimizi bıraktık, eşim ve iki çocuğumla Cunda'ya yerleştik."Güngör, Cunda'da kurduğu atölyede, su kabağından ürettiği abajur, mücevher kutusu, biblo gibi eserleri satarak ailesinin geçimini sağladığını söyledi.-"Su kabağından kendimize bir dünya kurduk"Ürettiği eşyaların 30 liradan başlayıp 300 liraya kadar çıktığını dile getiren Güngör, "Bu iş, ticaretten çıkıp keyif aldığım, yapmaktan hoşlandığım bir hayat tarzına dönüştü. Eşim de özellikle boyama konusunda bana yardımcı oluyor. Su kabağından kendimize bir dünya kurduk, farklı bir kapı açtık" ifadelerini kullandı.İnsanlar tarafından takdir görmenin, işin maddi boyutunun önüne geçtiğini vurgulayan Güngör, su kabağının önceki yüzyıllarda farklı amaçlar için kullanıldığını anlattı. Güngör, Osmanlı döneminde bu ürünün yeniçeriler tarafından su matarası yapıldığına değinerek, "Aslında plastik, hayatımıza girmeden önce yani petrolden önceki dönemde bizim kültürümüzde var olan, mutfaklarımızda saklama kabı, tas, su kabı, su matarası olarak kullanılan bir materyaldir. Aslında kültürümüzde olan bir şeyi unutmuşuz" diye konuştu.Gökhan Güngör, su kabağından yaptığı ürünlerde "altlık" olarak zeytin ağacından hazırladığı parçaları kullandığını sözlerine ekledi.