Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Su Değirmeni Zamana Direniyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bolu'nun Göynük ilçesinde bulunan 53 yıllık su değirmeni, gelişen teknolojiye rağmen hizmet veriyor.

Bolu'nun Göynük ilçesinde bulunan 53 yıllık su değirmeni, gelişen teknolojiye rağmen hizmet veriyor.

Bayındır köyü Ilıca Mahallesi'nde Mustafa Ergen (75) tarafından çevreden toplanan taşlarla 1966 yılında yapılan su değirmeni, köylünün un ve hayvan yemi ihtiyacını karşılamaya devam ediyor.

Eşi Ayşe Ergen ile değirmenin çarkını döndüren Mustafa Ergen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi değirmenlerin son günlerini yaşadığını belirterek, "Eskiden hemen hemen her derede değirmen vardı. Şimdi traktörlerin arkasına takılan değirmenlerle insanlar kendi ihtiyaçlarını karşılıyor. Eskisi gibi su değirmenlerine iş kalmadı." diye konuştu.

"Para değil, hak alıyorum"

Değirmene öğütülmek için getirilen üründen para almadığını anlatan Ergen, "Ürünler değirmene çuvallarla getiriliyor. Su yardımı ile dönen değirmen taşının içerisine boşaltılıyor. Çıkan ürünler tekrar çuvallara dolduruluyor. Doldurulan ürünlerden öğütme ücreti olarak bir ölçek ürün alınıyor. Yani yapılan çalışma karşılığında para talep etmiyoruz. Ben hakkımı az alıyorum ancak motorlu değirmenler hak çok alıyorlar. Eskisi gibi öğütmeye kimse gelmiyor artık." diye konuştu.

Değirmenin elektrik olmadığı için her zaman kullanılmadığını belirten Ergen, yağmurların olduğu zamanlarda, dere sularının yükseldiği zamanlarda çalıştıklarını, yazın ise dere sularının azalması nedeniyle değirmenin yaklaşık 3 ay çalıştığını ifade etti.

"Eskiden ekmeklerin bir tadı vardı"

Su değirmenlerinin eskiden çok kazandırdığını anlatan Ergen, "Şu an o kadar kazanç sağlamıyor. Zevkli bir yanı da kalmadı. Bizim değirmenden başka bölgede su değirmeni de kalmadı. Kurulduğu günden beri bu değirmende uğraşıyoruz. Eskiden çuvallar dolusu ekmeklik buğday öğütülüyordu. Şimdi ise tarla sahipleri buğdayları tüccarlara veriyor. Buğday verip fırından hazır un ve ekmek alıyor. Eskiden ekmeklerin bir tadı vardı şimdi o tat da kalmadı." dedi.

Ergen, su değirmenlerinde öğütülen buğdaydan yapılan ekmeklerin buram buram koktuğunu belirterek, "Ama şimdiki satın aldığımız unlar kokmuyor. Bizim unlarımız tarladan geldiği gibi öğütüldüğünden hiçbir katkı maddesi bile bilinmezdi. Vatandaş buğdayı yıkardı, getirir ve öğütürdük. Çok güzel ekmek olurdu, ekmekler buram buram kokardı." şeklinde konuştu.

"Bu işi yapacak kimse kalmadı"

Ayşe Ergen de eşiyle yıllardır değirmende çalıştığını, eşine çay ve yemek yaptığını anlatarak, eskiden iş yoğunluğu nedeniyle geç saatlere kadar çalıştıklarını, şimdi ise bu yoğunluğun olmadığını, kendilerinden sonra bu işi yapacak kişinin de bulunmadığını kaydetti.

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title