Şiire Gülle Başlayan Adam
Küçükçekmece Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi’nin birlikte düzenlediği “Sezai Karakoç Özel Etkinliği”nde edebiyatçıların Karakoç’u tarifi de şiir gibiydi. Hüseyin Akın, Karakoç için ‘Şiire gülle başlayan adam’ ifadesini kullandı.
Büyük edebiyat ustası, Üstat Sezai Karakoç için düzenlenen ‘saygı gecesi’nde Karakoç’un düşünce dünyasından beslenen onlarca edebiyatçı büyük ustayı anlattı. Küçükçekmece Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi’nin birlikte düzenlediği “Sezai Karakoç Özel Etkinliği”nde, edebiyat dünyasından onlarca kişi Sezai Karakoç’la ilgili düşüncelerini paylaştı. Programın açılışında konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Sezai Karakoç, bizi kendi medeniyetimizin farkına vardıran, değerlerimizle barıştıran, bir neslin yetişmesinde büyük emeği olan bir diriliş öncüsüdür” dedi.
Bu toprağın çocuğu
Toplantıya katılan isimlerden Ali Haydar Haksal, “O’nun eserleri sayesinde Batı düşüncesini benimsemek yerine kendi medeniyetimizi öğrendik” dedi. Ali Ural, Karakoç’un toprakla temasına dikkat çekerek, “O, ömrü boyunca toprakla dolu o masanın etrafından ayrılmadı. Onun gücü buradan geliyor. Çünkü o bu toprağın çocuğu” şeklinde konuştu. Yusuf Kaplan Karakoç’la ilgili şu tespitte bulundu: “Üç Sezai Karakoç’tan söz edebiliriz. Düşünür, sanatçı ve ahlak anıtı Karakoç. Düşünür özelliğiyle ilgili olarak üstat Karakoç, çağ körleşmesini nasıl bırakacağımız bir süreci anlatır. Sanatçı Karakoç, Türk sanat hayatında çığır açmış bir kişilik. Çağımızın yaşayan Şeyh Galibidir. Mehmet Akif Ersoy’dan sonra hayatıyla düşüncesi arasında birbirini besleyen bir ahlak anıtıdır.”
Büyük bir dava adamı
Belkıs İbrahimhakkıoğlu, “Karakoç, sadece düşüncesi, kalemi ve mısralarıyla değil dünyevi anlamda güne teslim olmayan kültürümüzün numune-i intişarlarındandır. Birey olarak münzevi bir yaşamı kabul etmiş, dirilişin ancak büyük ruhlarla, ideallerle gerçekleşebileceğine inanmış büyük bir dava adamıdır” diyerek tarif etti büyük yazarı. Bünyamin Yılmaz, “Karakoç’u sadece kitaplarda aramamak lazım. Ben istiyorum ki, Türkiye dünyaya sinema sunarken Karakoç’tan etkilensin” sözleriyle Karakoç’un ilham vermesi gerektiği alanlara işaret etti. Karakoç’un sessizliğine ise Ebubekir Kurban şöyle açıklık getirdi: “Karakoç bize Allah’ı, hakikati hatırlatıyor. Neden konuşmuyor deniyor. Gerçek mütefekkir eserleriyle konuşur. ” Hüseyin Akın da “Şiire gülle başlayan adam. İnsan susarak da çok şeyler ifade edebilir” diyerek Ebubekir Kurban gibi Karakoç’un sessizliğinden yükselen çığlığa işaret etti konuşmasında.