Şehriban'a Kürdi'den çözüm sürecine destek -

YILMAZ EKİNCİ - Kürtçe albümü nedeniyle 21 yıl önce 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığı için Almanya'ya kaçan ve yapılan yasal değişikler sayesinde beraat eden Şehriban'a Kurdi, çözüm sürecine destek verdi.

Türkiye'ye dönüşünün ardından ilk konserini Batman 16 Mayıs Şehir Stadyumu'nda veren Şehriban'a Kurdi, AA muhabirine, çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çözüm sürecinden memnuniyet duyduğunu belirten Kurdi, söylediği Kürtçe şarkıların yanı sıra başörtülü olması nedeniyle de 1990'lı yıllarda büyük sıkıntılar yaşadığını ifade etti.

"İnançlı bir insanım, başörtüsünü isteyerek takıyorum. Çok zorluklarla karşılaştım. Ama hiç bir zaman başörtümü çıkarmayı düşünmedim" diyen Kurdi, geçen yıl Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses'in Diyarbakır'daki etkinlikte düet yaptığını, Şivan Perver'in gelecek yılki Nevruz etkinliğine de katılmasını beklediğini söyledi.

Kurdi, yıllar önce katıldığı bir müzik yarışmasında birinci seçilmesinin ardından küçük yaşta olmasına rağmen kısa sürede tanındığını bildirerek, 1990'lı yılların başında Kürtçe şarkı söylemenin zorluğunu hatırlattı.

1990'lı yıllarda Halkın Emek Partisi'nin (HEP) bir mitinginde söylediği şarkı nedeniyle gözaltına alındığını ardından savcılığa sevk edildiğini anlatan Kurdi, şunları kaydetti:

"Savcılıkta, (kızım ne söylediğinin farkında mısın? Sen çok büyük şeyler söylüyorsun ama hiç farkında değilsin. Birileri mi sana söyletiyor, yoksa kendin mi söylüyorsun?) diye sordular. Ben de bunları kendim söylüyorum ama bilerek değil, yanıtını verdim. Tabii rahat çıkabilmek amacıyla bunu dile getirdik. Türkiye'den çıkmama neden olan ise 1993 yılında yapmış olduğum bir albümdü. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce 15 yıl hapis cezasına çarptırıldım."

-"Annelerin bir daha ağlamasını istemiyorum"

Aldığı hapis cezasının ardından Avrupa'ya kaçtığına dikkati çeken Kurdi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'ye 15 sene gelemedim. Son yasal değişiklerle beraat ettim. İnşallah barış süreci devam eder. Bu çok sevindirici bir süreçtir. Çözüm sürecine çok seviniyoruz. Ben de bir anneyim. Kanın durmasına o kadar seviniyorum ki... Çünkü bir evlat kolay yetiştirilmiyor. Onun için annelerin bir daha ağlamasını istemiyorum. Kanın durmasını istiyorum. Barış ortamının sağlanmasını istiyorum. Sürecin destekçileri kim olursa olsun onların arkasındayız ve olmaya da devam edeceğiz."