Haberler
Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Şavşat Kalesi Kazılarında Sona Gelindi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Artvin'in Şavşat ilçesinde bulunan ve Orta Çağ'da inşa edildiği bilinen Şavşat Kalesi'nde 10 yıldır devam eden arkeolojik kazıların bu yılın sonunda tamamlanması planlanıyor.

YUSUF OKUR - Artvin'in Şavşat ilçesinde bulunan ve Orta Çağ'da inşa edildiği bilinen Şavşat Kalesi'nde 10 yıldır devam eden arkeolojik kazıların bu yılın sonunda tamamlanması planlanıyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Osman Aytekin, Artvin'in kaleler açısından zengin bir yer olduğunu söyledi.

Kazının, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi koordinesinde gerçekleştirildiğini belirten Aytekin, 2007'den itibaren kalede kendi üniversitelerinin yanı sıra Gazi, Denizli ve Sinop üniversitelerinden de akademisyenlerin çalıştığını anlattı.

Yrd. Doç. Dr. Aytekin, kalenin önemli kısmının yıkılmış olduğuna dikkati çekerek, kazı sırasında Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait altın sikkeler ile top gülleleri, sırlı ve sırsız seramik kapların da arasında yer aldığı yaklaşık 50 taşınabilir kültür varlığı bulunduğunu ifade etti.

Aytekin, ilçe merkezine 3 kilometre mesafede, Artvin-Ardahan Karayolu üzerindeki kaleden çıkarılan eserlerin, Artvin'de müze olmadığı için Rize'deki müzede sergilendiğini dile getirdi.

Kalenin önemli bir destinasyon merkezi potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Osman Aytekin, kazı çalışmasının Orta Çağ'dan bugüne ulaşan kalenin ön plana çıkarılması noktasında etkili olduğuna inandığı görüşünü paylaştı.

Aytekin, kazı öncesi kalenin geçmişine ilişkin çok fazla bilgi bulunmadığını aktararak, kazı sonrasında ise artık tanımlanabildiğini söyledi.

"Restorasyona muhtemelen gelecek yıl başlanacak"

Sur kalıntılarının yanı sıra kuleleri, şapeli, bey konağı, büyük salonu, şarap mahzeni, kiler ve ecza deposu ile kalenin ilgi uyandırdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Aytekin, şöyle devam etti:

"Arkeolojik bulgular, kalenin 10'uncu yüzyılda var olduğunu ve 1850'li yıllara kadar kullanıldığını gösteriyor. Kalenin ilk dönemi, bölgede egemen olan Hristiyan Gürcü Bagratlı Beyliklerine ait. Kale muhtemelen 1554 yıllarında Osmanlı Devleti idaresine geçmiş ve 1850'de ocaklık ve yurtluk sisteminin kaldırılmasının ardından terk edilmiş. 1878'deki Osmanlı-Rus Harbi'nden sonra 43 yıl devam eden Rus yönetimi zamanında da herhangi bir amaçla kullanılmadığı biliniyor."

Aytekin, uzmanların iklim koşulları dolayısıyla kalede sadece yaz döneminde çalışabildiğini dile getirerek, bu çalışmalar sırasında kendilerine destek olan kurum ve kuruluşların yetkililerine de teşekkür etti.

Çeşitli üniversitelerden araştırmacıların katılımıyla 10 yıldır devam eden bilimsel arkeolojik kazıyı yıl sonunda tamamlamayı planladıklarını ifade eden Osman Aytekin, "Kale, kazının sonlandırılmasının ardından aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılacak. Restorasyon için gerekli izinler alındı. Restorasyona muhtemelen gelecek yıl başlanacak. Böylelikle bir kültür varlığı daha gelecek nesillere emanet edilecek." dedi.

Aytekin, 4 bin metrekare alanı kaplayan kalenin 4 kulesi bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Kulelerden 2'si iyi durumda. Birinci kule 19 metre yüksekliğinde. Bu kulenin yaklaşık 3, 4 metresinin yıkık olduğunu göz önüne aldığımızda, kulelerin yaklaşık 23 metre yüksekliğinde, 5 kat olarak inşa edildiği görülüyor. Yüksek surlarla çevrilen kalede, askerlerin ve bürokratların kalabileceği barınma alanları yapılmış. Kalede yaklaşık 150 kişinin kaldığını tahmin ediyoruz. Buranın sadece yönetim sınıfına ait, yani yönetim merkezi olarak kullanılmış kale olduğunu düşünüyoruz."

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title