Şanlıurfalı Emekli, 53 Kedinin "Dedesi" Oldu

RAUF MALTAŞ - Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde "kedilerin dedesi" olarak tanınan 87 yaşındaki Sabri Bilgin, evlatları gibi gördüğü 53 kediye evinin bahçesinde özenle bakıyor.

Aralarında Rusça ve Almanca'nın da bulunduğu 5 dil bilen ve 46 ülke gezen gurbetçi işçi emeklisi Bilgin, vatanına döndükten sonra yaklaşık 20 yıl önce yolda yaralı bulduğu bir anne kediyle 3 yavrusuna yuvasını açtı.

Zamanla üreyen, farklı renk ve yaşlardaki kedilere sahip olduğu için tek katlı evinin bahçesinde iki ayrı özel bölme yapan Bilgin, sayıları 53'e ulaşan kedilerine burada bakmaya başladı.

Her gün yaklaşık 10 kilometre mesafedeki ilçe merkezine özel aracıyla giden Bilgin, kedileri için et, kemik, süt ve ekmek alıyor.

Bilgin'i gördüklerinde hareketlenen kediler, ilçeden dönüşünde Bilgin'in aracının etrafına adeta akın ederek kendilerine yiyecek verilmesini bekliyor.

İlçedeki esnaf da hayvansever Bilgin'e daha indirimli ürünler vererek destek oluyor.

"Yağsız kavrulmuş ciğerle besliyor"

Hayvansever Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kedilere bakmaktan büyük bir keyif aldığını dile getirdi.

Hayvanları için özel menüler hazırladığını aktaran Bilgin, "Ben bunlara sabah ilk süt veririm sonra etli pilav yediririm. Arada da kemik veririm. Öğlen sadece etli kemik veriyorum. Akşamki yemekleri ise kavrulmuş tavuk ciğeri. Bir de ciğerin yağsız olmasına dikkat ediyorum çünkü tavuk ciğerinde gizli yağ var. Kedi yağlı yediğinde hastalanıp ölüyor. Onun için ciğeri önce pişiriyorum mikrobu ölüyor makinede doğradığım ekmeği etle karıştırıyorum. Tamamıyla onların yiyeceği seviyeye getiriyorum, tepsiye sırasıyla diziyorum. Onlar da beni bekliyor birbirlerine hiç zarar vermeden küçük büyük sırayla karınlarını doyuruyor." diye konuştu.

"Yılda en az 13 bin lira harcıyor"

Hayvanlarına harcadığı paranın bereketini gördüğünü ifade eden Bilgin, kedilerin ekonomik açıdan kendisini zorlamadığını söyledi.

Hayvanları için aylık bütçe oluşturduğu anlatan Bilgin, kedilerinin her ay et, süt, bulgur ve veteriner hekim gibi farklı kalemlerde giderinin bulunduğunu belirtti.

Aylık bin 200 lirayı kedileri için harcadığını kaydeden Bilgin, "Benim için para sorun değil, maddiyat sorun değil. Kendi maaşımdan veriyorum. Her ayda bin 200 lira bütçe ayırıyorum; süte, ete, bulgura, yoğurda ve veteriner hekime. Ayda hiç vermesem 700 ekmek veriyorum, 4 torba bulgur yediriyorum, 200 kiloyu geçen et alıyorum. Bazen et bulamayınca kilosunu daha fazla para ödeyerek ilçe dışından bile alıyorum. Ben aç kalırım kedilerimi aç bırakmam hiçbir zaman. Birisi yoksa, hastaysa mutlaka arar, bulur, fiziki durumunu kontrol eder, ondan sonra rahat ederim. Yatıncaya kadar onları kontrol ediyorum. Kedilerime yılda 13 bin lira masraf ediyorum." ifadelerini kullandı.

"Kedilerim ölünce günlerce ağladım"

Hasta olan kedilerine çok dikkat ettiğini, hayvanların veteriner hekim kontrollerini hiç aksatmadığını belirten Bilgin, hayvanlarının rahatsızlığının, geceleri uykularını kaçırdığını dile getirdi.

Yaklaşık 5 yıl önce 37 kedisinin öldüğünü, halen onların derin üzüntüsünü yaşadığını gözyaşı dökerek anlatan Bilgin, "Şu an birinin gözünde sıkıntı var. İkisi de hasta. Veterinere götürüyorum. Kedim öldüğünde vicdan azabı çekiyor yemek yiyemiyorum. Her şey çok zoruma gidiyor. 5 yıl önce 43 kedim vardı. 6 tane kaldı. Biz onları ne hallerle büyütmüştük. Ben deli oldum, yemek yiyemedim, günlerce ağladım. Halen o günü hatırlamak istemiyorum." diye konuştu.

Kızı varisçisi oldu

"Kedilerin dedesi" Bilgin'in kızı Emine de kedilere bakarken babasına yardımcı olduğunu söyledi.

Kedileri babasının emaneti olarak gördüğünü belirten Emine Bilgin, "Onların kıymetini biliyorum. Onlara yemek pişiriyorum ekmek veriyorum, yerlerini hazırlıyorum. Babam bugün var yarın yok. Onların günahı benim boynuma, onlara ben bakacağım. Bir saat babamın kedilerini görmesem kendimi yalnız hissediyorum. O yüzden babama diyorum ki hemen topla kediler gelsin. Eğer babam vefat ederse bu kedilere ben bakacağım." dedi.