Sanatçı Suna Koçal ve yazar Salih Doğan "Sudaki Ebruli Renkler" söyleşisine katıldı

Ebru ve minyatür sanatçısı Suna Koçal ve yazar Salih Doğan, Instagram'dan canlı yayınlanan "Sudaki Ebruli Renkler" söyleşisinde konuştu.
Koçal, sanat hayatına çini ile adım attığını, ebru sanatına karşı ilgisinin de küçük yaşlarda başladığını söyledi.
Ebruyu Hikmet Barutçugil'den öğrendiği ifade eden Koçal, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle Viyana, Kırgızistan, Pakistan ve Almanya'da düzenlenecek sergilerinin iptal olduğunu dile getirdi.
Suna Koçal, geleneksel sanatların çoğunda usta çırak ilişkisiyle eğitim verildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Hocanın oturmasına kalkmasına varana kadar her şeyi öğrenmen gerekiyor. Biz ebru derslerimizde tasavvuf sohbetleri de yapıyoruz. Bugün hocasız da eğitim verilebilir diye düşünülüyor ama tabii kolay olmuyor. Artık hocanın formu değişti diyebiliriz,. Bu sanatlarımızı öğretecek yetkinlikte ustalarımızın olmadığı yerlerde de öğrenmeye talip olan var. Biz de internet üzerinden bu eğitimi vermeye çalışıyoruz. Benim Avusturalya ve Dubai'de öğrencilerim var."
Ebru sanatında ortaya çıkan eserin tekrarının neredeyse imkansız olduğuna değinen Koçal, "Ebru bir zuhurat sanatı. Benliğinizi dışarda bırakmayı, sabrı ve tevekkülü öğretiyor. Aslında tam bir terapi aracı. Bizler de ustalarımızdan öğrendiğimiz bu sanatı bizden sonrakilere de öğreterek ilerleteceğiz." diye konuştu.
"Klasik sanatlar özünü yitirmeden yeniden yorumlanabilir"
Yazar Salih Doğan ise ebru teknesiyle ebruzenin kurduğu ilişkinin insan-ı kamil olma sürecindeki yolculukla ilişkilendirildiğine dikkati çekerek, "O sabırla tekneye hizmet etmek, renk cümbüşünü oluşturmak, ince ince o zarafeti işlemek bir nevi yolculuktur. Ebru sanatı hem eğitici hem öğretici hem de ruhsal bir dinginlik sağlıyor. Zarafet ağırlıklı bir teması var." değerlendirmesinde bulundu.
Doğan, ebru ve minyatür gibi geleneksel sanatların modern sanatlarla buluşturularak yeni yorumlar getirilmesi gerektiğine de değinerek, klasik sanatların özünü yitirmeden yeniden yorumlanmasının sanatı ve sanatçıları geliştireceğine inandığını ifade etti.