Sanatçı Alparslan Babaoğlu, canlı yayında ebru sanatını anlattı
Geleneksel Sanatlar Derneği ve Lale Sanat iş birliğiyle yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında Instagram'da düzenlenen canlı yayın programlarının üçüncüsüne ebru sanatkarı Alparslan Babaoğlu konuk oldu.
Geleneksel Sanatlar Derneği ve Lale Sanat iş birliğiyle yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında Instagram'da düzenlenen canlı yayın programlarının üçüncüsüne ebru sanatkarı Alparslan Babaoğlu konuk oldu.
Sanatçı Uğur Taşatan'ın yönetimini üstlendiği yayında, konuşan Babaoğlu, ebru sanatına nasıl başladığını, çalışmalarını anlattı.
Babaoğlu, yaklaşık 35 yıldır çalıştığı ebru sanatının başlangıcında Topkapı Sarayı Nakışhanesi'nde Cahide Keskiner, Melek Anter, Semih İrteş ve Mamure Öz gibi isimlerden ders aldığını söyledi.
Akkase ebru sanatı çalışmalarının inceliklerine de değinen Babaoğlu, yakın zamanda Necmeddin Okyay'a saygı niteliğinde hazırladığı akkase ebru sanatı sergisini herhangi bir sıkıntı olmazsa haziran ayında ya da sonbaharda sanatseverle buluşturabileceğini söyledi.
Sıkıntılı olduğu dönemlerde ebru yapamadığını dile getiren Babaoğlu, şöyle devam etti:
"Ne zaman canım sıkıntılı olduğu zaman ebruya otursam istediğim sonucu alamıyorum. Çok samimi olarak söyleyeyim teknemden çok güzel ebru çıktığı zaman acayip rahatlatıcı bir şey. Ama çıkmadığı zamanı boyalarla cebelleştiğin zaman nefret edilesi bir şey. Öyle bir durumla karşılaştığım zaman tekneyi bırakıp gidiyorum."
Usta sanatçı, tekne başına mola verip yeniden oturduktan sonra da adet olarak Hz. Muhammed'ten başlayarak, hocası Mustafa Düzgünman ve hanımı için birer Fatiha suresi okuduğunu söyleyerek, "Ben bunu hocamdan öğrendim. Hocamız Necmeddin Okyay'dan gördüğümüz terbiye iktisasıdır bu. 'Tekne başına geçince geçmiş ebrucuların ruhuna Fatiha okuruz.' diye kendi sesinden bir kayıt vardı. Ben de onu devam ettiriyorum." diye konuştu.
Eserlerinde en çok mavi ve tonlarını kullandığını dile getiren Babaoğlu, lale ve menekşe motifleri yapmaktan çok hoşlandığını ifade etti.
Alparslan Babaoğlu, uzun yıllar yaptığı mühendislik mesleğinin de sanatına büyük katkılar sağladığına işaret ederek, şunları anlattı:
"Mühendislikten öte aslında hayatım boyunca ar-ge yaptım. Bir proje geliştiriyorsunuz ve o projeyi yaparken teknik açıdan bir dizi problem oluyor. O problemleri çözmek için kafa yoruyorsunuz. Sistem tasarlıyorsunuz ve mükemmel olması gerekiyor. Yani 30 yıllık mühendislik hayatım problem çözmeyle geçince, problem çözmek ben de bir nevi huy haline geldi. Evde de bir sıkıntı görürken hemen halletmem lazımdı. Problem çözme alışkanlığı ebruda da oldu. Ebru da çünkü çok problemli bir sanattır."
Yaklaşık 1 saat süren yayında Babaoğlu, katılımcıların sorularını da yanıtladı.