Renk, Mekan, Ritm" Sergisi Açıldı
Küçükçekmece Belediyesi Geleneksel Sanatlar Akademisi'nin sanat ustaları tarafından hazırlanan "Renk, Mekan, Ritm" sergisi ziyarete açıldı.
Küçükçekmece Belediyesi Geleneksel Sanatlar Akademisi'nin sanat ustaları tarafından hazırlanan "Renk, Mekan, Ritm" sergisi ziyarete açıldı.
Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki sanatseverlerle buluşan sergide, 9 sanatçının duvara yaptıkları eserleri yer alıyor.
Akademinin yöneticisi Hakan Dağlı, AA muhabirinin sorularını cevaplarken, sergide, klasik sunumların dışına çıkarak, sanatçılara hikayelerini sergilemeleri için birer duvar verdiklerini söyledi.
Sanatçılardan, duvarlara istediklerini yapmalarını isterken sadece çerçeve kullanımını yasakladıklarını belirten Dağlı, çerçeve dışındaki tüm materyallerin kullanıldığını, malzemelere sınır getirilmediğini anlattı.
Dağlı, "Mesela geleneksel sanatlar, ağırlıklı kağıt üzerine uygulanır. Biz bunu da kaldırdık." dedi.
Sergide, her sanatçının kendi temasını seçerek bu kapsamda eserini yaptığını dile getiren Dağlı, şu bilgileri verdi:
"Her sanatçımız bir düşünceyle eserine başladı. Bazı hocalarımız Yunus Emre temasıyla yola çıktı. Ebru hocamız murakka sistemine göre eserler üretti. Ben sonsuzluk imgesi üzerine bir çalışma yaptım. Orta Asya'daki bozkır kültürü üzerine de bir eser üretildi. Biz çalışmalarımıza ağustosta başladık. Yaklaşık 4-5 aydır bu işin altyapısını hazırladık. Geleneksel sanatlarda ilk defa eser, mekan ilişkisini sorguladığımız için biz de çok zorlandık."
Çini sanatçısı Nazan Ilgaz, "Kayıp Türk Çinileri" konulu yüksek lisans tezi hazırladığını aktararak, "Eserimi de buradan yola çıkarak yaptım. Ülkemizden çalınıp, götürülmüş çinilerimize atıfta bulunmak istedim. Eserimdeki kırık olan yerler, yerlerinden sökülmüş olan çinileri tarif etmekte. Belli bir düzenden sonra eserde dağılma var. İzleyiciye, bir bütünü bozduğunuz zaman, neler olabileceğini göstermek istedim. Yerdeki kırık çiniler de değerini bilmediğimiz tarihi eserleri simgeliyor." diye konuştu.
"Mekanla ve renklerle oynayarak değişik hareketler yapmaya çalıştık"
Tezhip sanatçısı Sevgi İrteş Yoldaş, sanata ailesi sayesinde başladığını, babası Semih İrteş ile Mahmure Öz'den tezhip eğitimi aldığını kaydetti.
Akademide dört yıldır tezhip dersleri verdiğini aktaran Yoldaş, "Biz genelde öğrencilerimizin işleriyle sergilerimizi devam ettirdik ama hocalar olarak ilk defa böyle bir sergi hazırlığında bulunduk. İstedik ki değişik olsun." dedi.
Yoldaş, mekanla ve renklerle oynayarak değişik hareketler yapmaya çalıştıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Burada sunumlar modern olsa da geleneksel sanatlarla uğraştığımız için geleneksel sanatların motiflerini kullanmaya öncelik verdik. Dolayısıyla burada hem kitabi sanatlarda hem mimaride en çok kullanılan motiflerden biri olan çintemani motifini kullanmak istedim. Bu motif, Yavuz Sultan Selim döneminde seferler sırasında nakkaşhaneye getirmiş olduğu sanatçıların geliştirdiği bir motif. Osmanlı kendine göre bunu yorumlayarak eserlerinde kullanmıştır."
Çintemani motifinin Osmanlı padişahlarının kıyafetlerinde de kullanıldığına işaret eden Yoldaş, "Motifin anlamı güç, kudret, iktidar ve bereketi simgeliyor. Böyle bir anlamı olduğundan Osmanlı'nın gücünü yansıtmak için kullanılmış. Çintemani motifi 3 yuvarlaktan ve dalgalardan oluşmakta. Ben de eserimde yuvarlakların içerisinde 'Allah' lafzını ve 'Er Rahim', 'Er Rahman' isimlerini kullandım." ifadelerini kullandı.
Katı çalışmasıyla sergide yer alan Ersin Yıldızhan ise geleneksel sunum tekniklerinden uzak, mekanla bütünleşen bir çalışma yaptığını dile getirerek, çalışmasında yeni teknikler kullandığını söyledi.
Ayşe Vatansever, Emine Navruz, Erhan Olcay, Hasan Türkmen ve Uğur Taşatan'ın da eserlerinin yer aldığı sergi, 5 Mart'a kadar görülebilecek.