Payitahtlığın Bakiyesini Geleceğe Taşıyan Vakıf Kenti: Edirne
Edirne'deki pek çok abide eser, asırlar öncesinin vakıf duygusunu heybetiyle günümüze taşıyor.
SALİH BARAN - Edirne'deki pek çok abide eser, asırlar öncesinin vakıf duygusunu heybetiyle günümüze taşıyor.
Yardımlaşma ve dayanışma duygusu ile Allah'ın rızasını kazanma isteğiyle güçlenen vakıf anlayışının en çok hissedildiği kentlerin başında eski payitaht Edirne geliyor.
Edirne'nin ve Osmanlı'nın simgesi, "Taş dehaya ulaştı, deha taş kesildi" dedirtecek kadar bilim ve teknoloji kıtlığında mimari zirveyi yansıtan Selimiye Camisi, Osmanlı'da revaklı avlunun ilk kez denendiği Üç Şerefeli Camii, hat yazılarıyla büyüleyen Eski Camii, çinileriyle meşhur Edirne'deki Mevlevi ruhunu yaşatan Muradiye Camii, akıl hastalarının su ve müzikle tedavi edildiği Şifahane, Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Hamamı ve geçmişin alışveriş merkezleri kapalı çarşılar, kentteki bir çırpıda sayılabilecek onlarca vakıf eserinden en bilinenleri arasında yer alıyor.
Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vakıf eserlerinin yaşatılması, gelecek nesillere aktarılması için büyük gayret gösterdiklerini söyledi.
Edirne'nin "vakıf kenti" olmasının, başkentlik yapmasının ayrıcalığından kaynaklandığını belirten Güneren, şöyle konuştu:
"Edirne bir vakıf medeniyetidir. Bu hiç kuşkusuz Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yapmasından kaynaklanan bir ayrıcalıktır. Ecdadımız Edirne'de vakıf kurma adına adeta birbirleriyle yarışmış. Yüz binlerce insana hizmet edecek ibadethaneler, eğitim yapıları, hanlar, hamamlar inşa etmişler. Yoksulların, kimsesizlerin kimsesi olmuşlar. Bu vakıf abideleri, halen bu işlevlerini sürdürmesinin yanında gösterdikleri sanatsal değerler sayesinde her yıl Edirne'yi milyonlarca turistin ziyaret etmesine vesile oluyor. Bizler, Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak bugün hepsi birbirinden kıymetli yaklaşık 150 vakıf abidenin sorumluluğunu taşıyoruz. Gururla söylüyorum ki son 10 yıl içinde bunların 50 tanesinde restorasyon faaliyeti gerçekleştirdik. Bu işler için yaklaşık 80 milyon lira yatırım yaptık. Halen 7 vakıf eserinde de restorasyon faaliyetlerimiz devam ediyor."
Güneren, kentteki birçok tarihi eserin restorasyonunu gerçekleştirdiklerini, bir kısmındaki çalışmaların da devam ettiğini ifade etti.
Son dönemdeki restorasyon çalışmaları
Güneren, Vakıflar Genel Müdürlüğünün son yıllarda eski başkent Edirne'de yoğun bir restorasyon çalışmasına başladığını vurguladı.
Bu restorasyonlar arasında yeniden ayağa kaldırılan Edirne Büyük Sinagogu'nun dikkat çekici olduğunu dile getiren Güneren, "Sinagogun yanı sıra sadece minaresi, kalan Kazasker Salih Camisi yeniden ayağa kaldırıldı. Virane şekildeki Gülşen-i Aşık Efendi Dergahı ihya edildi. Selimiye Arastası ve Sıbyan Mektebi'nin kurşun örtülerini yenilendi. 200 yıldır harap ve kubbesi yıkık haldeki Beylerbeyi Türbesi onarıldı. Yıkık durumdaki Hasan Sezai Dergahı ihya edildi, Çakır Ağa Cami onarıldı." diye konuştu.
Vakıflar Bölge Müdürü Güneren, Uzunköprü Halise Hatun Camii, Habip Hoca Camii, Edirne Süleyman Paşa Camii, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı, Saruca Paşa Camii, Medrese Ali Bey Camii, Kırklareli'nin Demirköy ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul'un fethinde kullanılan top ve gülleleri döken demirci ve dökümcülerin ibadeti için inşa ettirilen Dökümhane Camisi'nin restorasyon ve ihya çalışmalarının ise kısa sürede tamamlanacağını kaydetti.
Selimiye'de de restorasyon başlayacak
Kentteki en önemli vakıf eserlerinden Selimiye Camisi'nde de restorasyon çalışmalarının kısa sürede başlayacağını ifade eden Güneren, şöyle devam etti:
"Edirne'mizde her biri ayrı öneme sahip çok sayıda vakıf eserimiz var. Bunların içinde Selimiye'nin yeri apayrı. Selimiye bizim gözbebeğimiz. Yaklaşık 3 yıl önce proje çalışmalarına başladık. İnanılmaz kapsamlı çalışmalar gerçekleştirildi. Külliyenin her metrekaresinde çalışıldı. Bu aşamada çok önemli bulgular elde edildi. Öncelikle, camide yapısal ciddi bir sorun olmadığı anlaşıldı. Bu sevindirici bir gelişme ancak tabii ki doğal olarak iklimsel etkilerden kaynaklı bozulmalar, kullanım sebebiyle oluşan yıpranmalar ve malzeme yorulmaları nedeniyle bugün itibarıyla camiye müdahale yapılması gereksinimi var. Proje temini işinde artık sona gelinmek üzere. Bu süreçten sonra, burada önümüzdeki dönem içerisinde kapsamlı bir restorasyona başlayacağız."
Güneren, Selimiye Camisi'nde uygulama çalışmalarına gelecek yıl başlanacağını kaydetti.