Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Osmanlı Sanatı "Filografi" Kadın Elinde Hayat Buluyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından filografi, Trabzon'daki tarihi Alacahan'da kadınların elinde yeniden hayat buluyor.

MELTEM YILMAZ - Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından filografi, Trabzon'daki tarihi Alacahan'da kadınların elinde yeniden hayat buluyor.

Tel ve çivilerin kullanıldığı "filografi", kadınlar tarafından bugünün teknolojisine uygun farklı konseptlerde işlenerek yaşatılıyor.

Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesinde tarihi Alacahan'da açılan kursta filografi öğretmenliği yapan Şennur Doğan, AA muhabirine, filografinin, Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından olduğunu söyledi.

Çivi ve telle yapıldığı için eserlerin görselliğinin yüksek olduğunu dile getiren Doğan, "Amacımız tarihi Alacahan'da kaybolmaya yüz tutmuş bu sanatı yaşatmak. Bunun için de hedefimiz her evde filografi." ifadelerini kullandı.

Filografinin göründüğü kadar zor olmadığını belirten Doğan, şöyle devam etti:

"Filografi, suntanın üzerine çivi çakılmasıyla yapılıyor. Önce kalıbımızı hazırlıyoruz, daha sonra desenimizi belirliyoruz, ardından da çivilerimizi çakıyoruz. Çivilerimizi çaktıktan sonra da renkli bakır tellerle örgü işlemimizi gerçekleştiriyoruz. Bu sanatı farklı konseptlerde, istediğimiz her yerde kullanabiliyoruz. Şu anda bu sanattan tablolar, aynalar, vazolar, tepsiler yaptık. Çeşidi ve konsepti artırmak elimizde çünkü filografi geniş amaçlı kullanılabilen bir sanat."

"Osmanlı sanatını yaşatmaya devam edeceğiz"

Filografinin sabır istediğini ifade eden Doğan, "Filografi stres attıran da bir iş. Yaş sınırımız yok. İlkokuldan başlayarak, 60 ile 70 yaşına kadar herkes bu işi yapabilir. Farklılık ve değişik bir sanatla uğraşmak isteyenler burada bulunuyor. Filografi gerçekten çok zevkli." dedi.

Doğan, filografiye ilginin giderek arttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İnsanlar artık filografinin ne olduğu biliyor. İlgi giderek artıyor, bu durum bizleri mutlu ediyor. Yaklaşık 2 yıldır 20 kursiyerimizle tarihi Alacahan'da üretim ve satış yapıyoruz. Bu süreçte güzel yol aldık. Gerek Alacahan'ı ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, gerekse yöre halkımız inanılmaz ilgi gösteriyor. Yoğun talep alıyoruz. Özellikle yurt dışında katıldığımız festivallerde çok güzel satışlar yaptık. Bu sayede hem unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı sanatını yaşatıyoruz hem de kadınlarımız ürettikleri ürünlerden gelir elde edebiliyor. Bu durumdan son derece mutluyuz."

Yurt içinde de satışlarının sürdüğünü bildiren Doğan, "Güzel çalışmalar yapıyoruz. Bu da satışlarımızı etkiyor. Farklılık arayan herkesi bekliyoruz. Osmanlı sanatını yaşatmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Kadınlar üretimden memnun

Filografi tablosu yapan ev hanımı Zeynep Çolak ise yaklaşık 7 aydır bu sanatla uğraştığını belirtti.

Filografiyi daha önce hiç duymadığını dile getiren Çolak, "Alacahan'daki satış noktasına geldim. Oradaki bir tablo çok hoşuma gitti. Aynısından yapmak istediğimi söyledim. Böylece Osmanlı sanatı filografiyle tanıştım." dedi.

Çolak, filografinin çivi çakma sanatı olduğunu anlatarak, "İnsanlar o nedenle bunu erkek işi olarak görüyor ama öyle değil. Zor değil ama gerçekten sabır gerektiren bir iş. Tablomu yaparken çok eğleniyorum. Özellikle stres atmak isteyenler için vazgeçilmez bir sanat. Burada çok güzel işler yapıyoruz, daha güzel işler yapacağımıza da inanıyorum. " ifadelerini kullandı.

Kursiyerlerden Ayşegül Kartal da filografiye kız kardeşinin önerisiyle başladığını kaydederek, "Nasıl bir sanat olduğunu görünce çok gülmüştüm. Bir kadın olarak 'Bu işi yapamam' demiştim. Sonra ilk semazen yaparak işe başladım. Çok hoşuma gitti, bir yıldır da devam ediyorum." şeklinde konuştu.

Sürekli yeni eserler üretmek istediğini bildiren Kartal, aile bütçelerine katkı sağlamanın yanı sıra sanatı canlı tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title