Orta Çağ'ın Hoşgörü Kenti: Ani
CÜNEYT ÇELİK/HÜSEYİN DEMİRCİ - Türkiye-Ermenistan sınırında yer alan ve birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için "dünya kenti", "medeniyetler beşiği", "binbir kilise ve 40 kapılı şehir" olarak nitelendirilen, bu yıl UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınan Ani Örenyeri, barındırdığı kültürel zenginlikle ilgi çekiyor.
CÜNEYT ÇELİK/HÜSEYİN DEMİRCİ - Türkiye- Ermenistan sınırında yer alan ve birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için "dünya kenti", "medeniyetler beşiği", "binbir kilise ve 40 kapılı şehir" olarak nitelendirilen, bu yıl UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınan Ani Örenyeri, barındırdığı kültürel zenginlikle ilgi çekiyor.
Kars kent merkezine 48 kilometre uzaklıktaki Arpaçay Vadisi yakınında bulunan Ani Örenyeri, 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı döneminde Ermeni hükümdarlarına başkentlik yaptı. 11. ve 12. yüzyıla ait İslam mimarisi eserlerini de barındıran ve 2012'de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilen Ani, 2016'da Dünya Mirası olarak tescil edildi.
İlk yerleşimin milattan önce 3 binli yıllara dayandığı ve Saka Türkleri, Sasaniler, Bagratlı Krallığı, Bizanslılar, Şeddat Oğulları Beyliği, Anı Gürcü Atabeyleri, Harzemşah Devleti, İlhanlılar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti ile Rusların hüküm sürdüğü Ani'de, 21 tarihi yapı halen ziyaretçilerini bekliyor.
Ani'de, ayakta duran eserler arasındaki surlar ve ibadethaneler, geçmişteki medeniyetlerin izlerine ışık tutuyor. "Binbir kilise ve 40 kapılı şehir" olarak adlandırılan Ani Örenyeri, "Amenaprgiç Kilisesi", "Ani ", "Ani Katedrali", "Dikran Honentz Kilisesi", "Abugamir Pahlavuni Kilisesi", gibi eserlerle benzersiz bir kültürel hazine olarak öne çıkıyor.
Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete ev sahipliği yapan, aynı zamanda Kafkaslar'dan Anadolu'ya ilk giriş kapısı olan Ani, farklı medeniyetlerden mimari eserlerle dikkati çekiyor.
Kars Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ani Örenyeri'nin milattan önce 3 binli yıllara dayanan bir Orta Çağ şehri olduğunu söyledi.
Doğanay, Ani Örenyeri'nde 21 eserin ayakta durduğunu hatırlatarak, "Ani, üzerinde 21 eserin bulunduğu tektonik bir alandır. Ani, 68 hektar alan üzerine kurulu 4.5 kilometre sur sistemiyle korunmuş olan bir Orta Çağ şehridir." dedi.
"Ani, dönemin merkez bankası sıfatında bir yerdi"
Ani'nin tarihte önemli dönemlerden geçtiğini belirten Doğanay, "Ani, en önemli ve meşhur zamanını kara İpek Yolu'nun meşhur olduğu dönemlerde yaşadı. Deniz İpek Yolu bulunmadan önce en parlak dönemini yaşamıştı. O zaman Ani, kara İpek Yolu'ndaki bu hareketliliğin etkileriyle para ve ekonominin döndüğü, döneminde merkez bankası sıfatındaki bir yerdi." ifadesini kullandı.
Doğanay, Ani'nin Bagratlı Krallığı, Bizans İmparatorluğu ve Türk tarihi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Kral Aşot zamanında yapılan Ani surları, Kral 2. Smpat tarafından geliştirilmiştir. 1064 Selçuklu Sultanı Alparslan'ın burayı fetih etmesinden sonra Şeddadi Emri Menucehr'e buranın valiliği verilmiştir. Menucehr zamanında da 3. korunan sur sistemi tamamlanmıştır. Ani, şu anda üçlü sur sistemiyle korunmaktadır. Ani'deki 21 eserden dünya literatürüne girebilecek önemli eserimiz var, bunlardan bir tanesi resimli kilise olarak tanınan Dikran Honentz Kilisesi'dir. Diğer önemli eserler Amenaprgiç Kilisesi, Ani Kadetraldir. Ayrıca temelden tavana yapılmış olan Anadolu topraklarındaki ilk Türk camisi olan Ebul Menuchr Camisi'dir. Ebul Menucehr Camisi, yapımına 1064'te başlanılmış 1072'de yani 8 yılda tamamlanmıştır. Yani Ani, üç defa imar geçirmiştir onun için Ani hem Bagratlı Krallığı hem Bizans İmparatorluğu hem de Türk tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Ani mimari hem de iktisadi açıdan çok önemli yere sahiptir."
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edilen Ani Örenyeri'nin birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı vurgulayan Doğanay, "Ani, Kafkaslar'dan Anadolu'ya açılan bir sınır kapısıdır. Ne zaman ki kara İpek Yolu önemini yitirdikten sonra Ani'den Kafkaslar'dan Anadolu'ya göçler başlıyor; İpek Yolu'nun önemini yitirmesiyle Ani'den ekonomik, iktisadi ve beşeri göçler de İstanbul ve Avrupa'ya doğru kaymaya başladı. Bugün Ani, 'örenyeri' ve 'Orta Çağ' şehri olarak karşımızda durmaktadır." ifadesini kullandı.
"Dünya Kenti" Ani'nin UNESCO yolculuğu
Doğanay, İstanbul Kongre Merkezi'ndeki UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı'nda Ani Örenyeri'nin UNESCO listesine dahil edildiğini anımsatarak, "15 Şubat 2015 tarihinde Ani'nin UNESCO yolculuğu başladı, Ani dosyası hazırlandıktan sonra ICOMOS yani Dünya Anıtlar ve Sitler Konseyi'ne başvurular yapıldı. Başvurular kabul edildikten sonra da Yunan profesör tarafından gelip burada tutulan rapor UNESCO'ya sunuldu ve bunun toplantısı da 15 Temmuz'da İstanbul'da yapıldı. Bu toplantı sonucunda Ani, Türkiye'nin UNESCO'daki 16. eseri olarak listede yer aldı." şeklinde konuştu.
Ani'nin UNESCO listesine girmesi için yoğun şekilde çalıştıklarını aktaran Doğanay, "Ani'nin Dünya Miras Listesi yolculuğu UNESCO miras listesine girmesiyle başlamadı. Ani'nin, UNECSO'ya girmesi için bazı çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar da öncelikle eserlerin tescillenmesine yönelikti. Eserler tescillendikten sonra bunlar uygulama sırasına konuldu. Role ve restorasyon projeleri çizildi, projeler çizildikten sonra ardından önem sırasına göre projeler sıraya alındı." bilgisini verdi.
"Ani'de 3 dini mabet bir aradadır"
Doğanay, Ani'de farklı kültürlerin bir arada hoşgörü içerisinde yaşadığına dikkati çekerek, "Ani'de bir aks üzerinde 500 metre aralıklarla üç tane dini mabedi görebiliyoruz. Burada dünyada geçerliliğini koruyan üç dini mabed bir aradadır. Bu da gösteriyor ki Ani, hem çok dinli hem çok kültürlü hem de sosyal bir şehirdir. Ani, büyük ve kültürlerin kaynaştığı bir şehirdir." diye konuştu.
Yerli ve yabancı turistleri Ani'ye beklediklerini ifade eden Doğanay, şunları kaydetti:
"Ani Örenyeri'nin ülkemizin ve şehrimizin bir lokomotifi olacağına inanıyorum. Kültürü, tarihi sevenlere, izini arayanlara Ani'nin bir dünya mirası ve Türkiye'nin 16. eseri olarak görülmeye ve gezilmeye değer bir yer olduğunu ifade etmek istiyorum. 'Ani, bir dünya ama dünya bir Ani değil' sloganı tekrar etmek istiyorum. Bu anlamda herkesi Ani'yi görmeye davet ediyorum."