Nobel Ödülü’ne Aday Olabilecek Minik Dâhileri Cenevre-CERN'den Döndü
ÇOCUK DAHİLER'i Yüzyılın Deneyinin Yapıldığı Ve 120'ye Yakın Türk Fizikçinin Çalıştığı CERN Davetine Katıldılar.
İstanbul Üniversitesi ve Doğa Koleji işbirliği ile kurulan İstanbul Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Merkezi, Türkiye'ye Nobel Ödülü getirme potansiyeli olan bir grup genç dâhiyi özel eğitime aldı. Şimdi, yaşları 10 -14 arası değişen bu dahi öğrencilerden dokuzu İsviçre'de bulunan Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi'nde (CERN) gerçekleşen ve evrenin sırlarını açığa çıkaracak büyük deneyin adeta bir parçası oldular.
Genç Bilim İnsanı Yetiştirme Projesi'nin İstanbul Üniversitesi ve Doğa Koleji'nin işbirliği ile 2010 Nisan ayında faaliyete geçen bir birimi olan İ.Ü.Çocuk Üniversitesi Merkezi, yaz ayları boyunca Türkiye'nin dört bir tarafından gelen 500 seçilmiş öğrenciye bilim yaz okulları düzenledi. Bu yaz okullarında bilime olan yatkınlıkları ile ön plana çıkan dokuz öğrenci, bilim insanı olmak üzere İstanbul Üniversitesi'nin değerli Profesörleri ve Doğa Koleji'nin eğitim uzmanları ile birlikte seçilerek, uzun yıllar sürecek bir eğitim programına alındılar. Genç Bilim İnsanı Yetiştirme Programı adı verilen bu programa kabul edilen öğrenciler CERN'de gerçekleştirilmekte olan ve bilim tarihinde bir dönemeç sayılan bu deneylerin bir kısmını gözleri ile görme fırsatı yakaladılar. CERN' deki Türk araştırmacılardan Doc.Dr. Bilge Demirköz ve çalışmalara University College London'dan katılan Dr.Erkcan Özcan genç dahileri laboratuarlarda gezdirip, deneylere katarak, genç bilim insanı adaylarının vizyonlarının gelişmesine katkıda bulundular.
Doç. Dr. Bilge Demirköz, "CERN'deki çalışmalarını 5 yıldır aralıksız sürdürdüğünü, iki yıl ATLAS detektörünün yapımında, çalıştırılmasında ve sorunların çözümünde ve binlerce fiber optik kablonun bağlanmasında çalıştığını ve bu yoğun tempoda sağlığını piyano ve yeni başladığı kayak sporu ile koruduğunu" anlattı."İsviçre-Fransa sınırındaki Cenevre'de 1954 yılında kurulan ve bugün dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuarı olan CERN'de, evrenin başlangıcındaki "Büyük Patlama"nın (Big Bang) sırlarının çözülmesinin doğanın elverdiği ölçüde mümkün olabileceğini belirten Demirköz, yerin 100 metre altında bulunan 27 kilometrelik bir tünelde kurulan "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı"nda (LHC) yürütülen ATLAS, CMS, LHC ve ALICE deneylerinde, maddenin en küçük yapıtaşlarından, büyük patlamanın sırlarına kadar birçok konunun aydınlığa kavuşmasını tüm dünya ve insanlık adına bekliyoruz" dedi.
Öğrenciler, Doc.Dr. Bilge Demirköz ve Dr.Erkcan Özcan eşliğinde CERN deneylerini gözleri ile izlediler ve sordukları sorularla Demirköz ve Özcan'ı şaşırttılar. Dr.Erkcan Özcan "15 yıl sonra, geleceğin bilim insanı olacak olan bu minik öğrenciler, bizden çok ileride olacaklarını sordukları çok özel sorularla belli ettiler" dedi.
Demirköz yaptığı açıklamada "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" deneyinin, yani protonların çarpıştırıldığı deneyin kara deliklere yol açmadığını ve CERN'de yapılan deneylerin, insanlığa yararlı çalışmalar olduğunu vurguladı. Demirköz ayrıca, CERN'de bir araya gelen çok önemli bilim insanlarının, faydalı işler ürettiklerini, araştırmalar sonucu halkın doğrudan yararlanabileceği bilgiler elde ettiklerinde teknoloji transferiyle insanlığın hizmetine sunduklarını da sözlerine ekledi. "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" deneyinin nasıl yapıldığını, minik dâhilere ATLAS Laboratuarlarında aşama aşama anlatan Demirköz, yapımında çalıştığı detektörün şimdi sorunsuz çalışmasının "dünyanın en muhteşem olayı" olduğunu sözlerine ekledi.
Bu heyecan verici yolculuğu ve eğitim programı Çocuk Üniversitesi ve Doğa Koleji işbirliği ile gerçekleşiyor.. Bu öğrenciler, Parçacık Fiziği alanında bir süredir ön eğitimden geçiyorlar. Bu eğitimler, İstanbul Üniversitesi'nin Fen Fakültesinde 300 den fazla ünlü fizik profesörleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bu profesörlerden bazıları hali hazırda CERN deneyini yürütmekte olduğundan genç dahiler büyük deneyi en ince ayrıntısına kadar öğrenme fırsatına kavuşuyorlar. Genç dahiler bir yıl sürecek bu eğitimler süresince birçok defa daha CERN'e giderek deneyin aşamalarında bulunacaklar.
"Türkiye'ye gelecekte Nobel Ödülü getirme potansiyeli olan genç dâhileri bulup ortaya çıkaran ve onları destekleyen bir projenin ortağı olmaktan memnuniyet duyduklarını" ifade eden Doğa Koleji Genel Müdür Yardımcısı Serkan Bünyamin Çelikten bu gelişmenin Türkiye için heyecan verici olduğunu vurguladı. İstanbul Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Doç. Dr. Gökhan Karabulut, genç dâhilerin CERN'e kabul edilmesinin Türkiye için çok büyük bir anlam ifade ettiğini söyledi ve Doç. Dr. Bilge Demirköz'e destekleri için teşekkürlerini belirtti. Organizasyonu ve medya ilişkilerini yöneten Neshun Bayral ise bu projenin içinde olmaktan inanılmaz bir gurur duyduğunu belirtti.
Öğrenciler:
Deniz İlke Silistre:Astronomi ve Uzay (Gazi Mustafa Kemal Paşa İlköğretim Okulu)
Bozkurt Selvi Astronomi ve Uzay (Yeşilbahar İlköğretim Okulu)
Barış Can Ekim Genetik Bölümü ( Doğa Koleji)
Ezgi Simay Karabulut Genetik Bilimi ( Doğa Koleji)
Mehmet Mürsel Çiçek Matematikte Büyük Buluşlar (Zeytinburnu İlköğretim Okulu)
Özgür Azem Karadağ Yaratıcı Yazarlık (Ahmet Hamdi Tanpınar İlköğretim Okulu)
Münire Sena Özdemir Adli Tıp (FMV Işık Okulları)
Lara Mutluay Zooloji (S.E.V Koleji)
İzge Bayyurt Matematikte Büyük Buluşlar (ALEV Okulları)