Nesillere Öncülük Etti

Geniş kitlelerin ‘Mihriban’ türküsüyle tanıdığı Türk şiirinin en güçlü isimlerinden Abdurrahim Karakoç, vefatının birinci yıldönümünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından Fatih Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir programla anıldı. Abdurrahim Karakoç’un ağabeyi Bahattin Karakoç ve oğlu Enderhan Karakoç’un da onur konuğu olarak katıldığı programda İsa Kocakaplan, Servet Kabaklı, Cezmi Bayram ve Mehmet Nuri Yardım, Özcan Ünlü’nün yönettiği panelde usta şairin edebi kişiliğini, şiir dünyasını anlattı.

Toplantının açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Abdurrahim Karakoç’un birkaç nesle öncülük etmiş büyüklerimizden biri olduğunu hatırlattı. Şen, dillere yerleşmiş mısraların, marşlaşmış şiirlerin şairi olarak Karakoç’un farklı partilere mensup kişileri bile birleştirmiş biri isim olduğunun altını çizdi. Kardeşini anlatmak üzere kürsüye gelen Bahattin Karakoç, “Abdurrahim’in şiir yazdığını çok geç fark ettim. Abdurrahim’in birçok şiirini yakmasına ben sebep oldum. Herkes kendi branşında bir şeyler yapmaya başladı. Böyle bir anlaşmamız vardı” diyerek üç şair kardeşin arasındaki diyaloğu anlattı. Karakoç, kardeşi hakkında şunları söyledi: “Büyük, usta halk şairleriyle atışırdı. Onun geliştiğini gördükçe içim çiçeklenirdi. Kendi yolunu kendi açtı. Abdurrahim’de dil, imaj önemlidir. Kuru bir hicivci değildi. Hiçbir kavgaya kalabalıklarla gitmezdi. Güzel, zorlu bir hayat yaşadı. Abdurrahim’i kaybetmekle çok şey yitirdim.”

Serapa samimiyetti

Kültür Üniversitesi öğretim görevlisi İsa Kocakaplan ise Karakoç’un şiirde çok çetin bir yol seçerek halk edebiyatında ilerlediğini, bu alanda varlık gösterebilmek için de daha önce gelmiş halk şairleri arasında sesini duyurmak, çok orijinal, söylenmemiş imajlar bulmak gerektiğine dikkat çekti. “Abdurrahim Karakoç’un ele aldığı konular Türk siyasetinin gelişimiyle paraleldir” diyen Kocakaplan buna rağmen Karakoç’un felsefi ve aşk temalı şiirleriyle daha çok hatırlanacağını söyledi. Karakoç’un Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında en çok sevilen şairlerden biri olduğunu kaydeden ESKADER Başkanı Mehmet Nuri Yardım da Karakoç hakkında şunları söyledi: “Bu dünyaya imtihan için geldiğimizin şuurundaydı. Şiirlerinde ölüm teması çok fazla yer bulmuştur. Serapa samimiyetti, içtenlikliydi. Bu yönüyle M.Akif’e çok benzetiyorum. Karakoç’un hem halk hem hak aşığı olduğunu söyleyen Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Servet Kabaklı, Abdurrahim Karakoç’un şiirlerini seslendirdi.

“Herkes onun şiirinde kendisinden bir parça bulmuştur. Milletimizi birleştiren çok önemli bir ses olmuştur”  diyen Türk Ocakları İstanbul şube başkanı Dr. Cezmi Bayram ise “Abdurrahim bey kadar üzerinde ittifak edilen şair azdır. Bu birleştirici vasfıyla bir bütün olan sanatı gelecek yıllarda çok daha iyi takdir edilecektir” şeklinde konuştu. Anma programında panelin ardından İBB Kent Orkestrası, Abdurrahim Karakoç’un bestelenmiş şiirlerini seslendirdi.

Kısalar bu kez Süleymaniye’de

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin en büyük kenti Süleymaniye’nin Kelar ilçesinde düzenlenen Uluslararası Kısa Film Festivali dün başladı. Dört gün sürecek festivalde 57 film gösterilecek. Festivalde Penceredeki Ses, Zaman ve Sessiz adlı Türk filmleri ödül almak için yarışacak. Sessiz filmi, daha önce Cannes Film Festivali’nden Altın Palmiye dalında en iyi kısa film ödülünü almıştı. Türk yönetmenler ve yapımcıların katılacağı festivale diğer ülkelerden de büyük ilgi bekleniyor. Festivalin başkanlığını yapan Germiyan Genel Kültür Müdürü Abbas Abdülrıza, festivale Türkiye, Belçika, İran, Mısır, Birleşik Arap Emirliği, Fas, Avusturalya ve AB ülkelerinden katılım olacağını söyledi. 200 film arasında 57 kısa filmi seçtiklerini belirten Abdülrıza, dünyadan ünlü yapımcı ve yönetmenlerin katılacağı festivalin sadece Süleymaniye için değil Irak için de çok önemli uluslararası bir etkinlik olduğunu kaydetti.