Neonazi İstanbul'da"Nın Galası, Yarın Akşam Yapılacak
Muhsin Omurca'nın Almanca kaleme aldığı, Ulvi Alacakaptan'ın Türkçe'ye uyarlayıp oynadığı "Neonazi İstanbul'da"nın galası, yarın akşam Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde yapılacak.
Muhsin Omurca'nın Almanca kaleme aldığı, Ulvi Alacakaptan'ın Türkçe'ye uyarlayıp oynadığı "Neonazi İstanbul'da"nın galası, yarın akşam Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde yapılacak.
Oyuncu Ulvi Alacakaptan'ın sahnedeki 46'ncı yılı, Alacakaptan'ın kurduğu Birlik Sahnesi'nin 28'inci yılı da "Neonazi İstanbul'da" oyununun galasında kutlanacak.
Alacakaptan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en büyük hayalini "Neonazi İstanbul'da" oyunuyla gerçekleştirdiğini söyledi.
Ulvi Alacakaptan, uzun süredir oyuna hazırlandığını ancak şartlar olgunlaşmadığı için oyunun sahneye gelmesinin geciktiğini belirterek, "Almanya'da 'Kabareciler' diye 300 kişilik tiyatrocu grubu var. Daha çok tek kişilik, politik ve hiciv yönü ağır basan oyunlar oynuyorlar. Bizim oyunumuz da bu kapsama giriyor. Neonazi İstanbul'da, Muhsin Omurca'nın ilk oyunu. O, Almanya'da 'Bir Dazlağın İstanbul Günlüğü' adıyla oynuyor. Oyunun aslı Almanca" dedi.
Oyunu izleyince çok beğendiğini ve Omurca'dan Türkçe oynamak için ricada bulunduğunu anlatan Alacakaptan, "Önce çevirimi görmek istedi. Bölümleri gönderince 'Tamam bu iş' dedi ve oyunun tamamını Türkçeye çevirdim. Fakat oyuna bir türlü başlayamadık. Almanya'da 'Pegida' adlı İslam karşıtı grup, ırkçılık cinayetleriyle yükselişe geçince oyunu sahneye koymanın zamanı geldi diye düşündüm" diye konuştu.
Alacakaptan, ABD ve Almanya'daki mahkemelerin verdiği sosyal cezaların, oyunun çıkış noktası olduğuna değinerek, şu bilgileri verdi:
"Oyun, İslam karşıtı bir dazlağın Türk mahallesini kundaklamasıyla başlıyor. Mahkeme sosyal ceza olarak, yaktığı mahallede yaşayan insanların milletiyle yüzleşmesi için dazlağı İstanbul'a gönderiyor. Neonazi, kendisine uygulanan bu yönteme karşı çıksa da kendisine eşlik edecek profesörle İstanbul'a gelmek zorunda kalıyor. Onları Türkiye'de Tercüman Ali karşılıyor. Sonrasında asıl hikaye başlıyor."
"İranlılar yolumu çevirip 'Remzi' diye sesleniyor"
"Talihli Amele", "Postacı", "Sahibini Arayan Madalya", "Minyeli Abdullah" filmlerinde ve çok sayıda dizide yer alan Alacakaptan, oynadığı dizilerden birinin İran'da çok sevildiğini, İstiklal Caddesi'nde bazı İranlıların yolunu çevirip, kendisine "Remzi" diye seslendiğini anlattı.
Türkiye'de tiyatroya ilginin az olduğunu dile getiren Alacakaptan, "Üniversite gençliği en fazla eğitim hayatı boyunca tiyatroya, sinemaya gidiyor. Okul bitince o hayatı da sonlanıyor. Bu bir alışkanlık ve kültür meselesidir. Ben yurt dışına gittiğimde mutlaka oyun izlemeye çalışıyorum. Oyunların oynandığı yerlerde hiç boş salon görmedim" diye konuştu.
"Başkasının Ölümü'nün yeniden sahnelenmesi için hazırlık yapıyorum"
Alacakaptan, 1985'te sahneye koydukları "İnsanlar ve Soytarılar" oyununu 30 yıl sonra yeni versiyonuyla oynamak için ekip olarak bir araya geldiklerini ifade ederek, "Aslında oyunun büyük kısmını İbrahim Sadri yazdı. Ancak bazı sebeplerle oyunu sahneye koymak mümkün olmadı. Oynamayı çok istediğim bir oyun" dedi.
Farklı yıllarda severek oynadığı "Başkasının Ölümü" oyununun da yeniden sahnelenmesi için hazırlık yaptığını anlatan Alacakaptan, "Muhsin Mahmelbaf'ın yazdığı 'Başkasının Ölümü' benim vazgeçemediğim bir oyundur. Bunca yıllık tiyatro hayatımda bu kadar beğenip içselleştirdiğim başka bir oyun bulamadım. Yeni bir anlayış, yeni bir kadro ile 5'inci kez sahneye koyacağız" diye konuştu.