Neoklasik Fındıkkıran Yeniden Sahnede

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, geçen sanat sezonunda Türkiye prömiyerini gerçekleştirdiği neoklasik "Fındıkkıran" balesini yarın akşam yeniden seyirciyle buluşturacak.

Rus besteci Çaykovski'nin 1891 yılında bestelediği son eseri, küçük Alman kız Clara Stahlbaum'un yeni yıl hediyesi olarak aldığı fındıkkıran oyuncağı ile ilgili rüyalarını konu alan büyü-masal tarzı "Fındıkkıran", bu sezon da Kadıköy Süreyya Operası'nda sahnelenecek.

Librettosu Uğur Seyrek ve Işık Noyan'ın yazdığı, koreografi ve rejisini Uğur Seyrek'in yaptığı eserin, dekoru İsmail Dede ve kostümü Serdar Başbuğ imzası taşıyor.

Eserde, "Clara" rolünü İlke Kodal/ Julia Hartmann/ Melike Koper, "Fındıkkıran/ Prens" rolünü Deniz Özaydın / Melih Mertel/ Çağtay Özmen, "Drosselmeyer" rolünü M.Nuri Arkan / Özkan Ayık / Mutlu Cankup ve "Fare Kral" rolünü Egemen Kement/ M.Nuri Arkan dans edecek.

Bu sezon ilk kez yarın akşam seyirciyle buluşacak eser, 5, 18 ve 19 Kasım, 6, 8, 10, 20, 23 ve 24 Aralık'ta sahnelenecek.

"Fındıkkıran" hakkında

Alman yazar Hoffmann'ın değişik ülkelerdeki benzer halk öykülerinden yola çıkarak 1815'de yazdığı "Fındıkkıran ve Fareler Kralı" adlı öyküyü, ünlü Fransız yazar Alexander Dumas hikayenin kasvetli havasını yumuşatıp bir masal havasına dönüştürerek uyarlama ve çeviri şeklinde 1844'te yayımladı.

St. Petersburg'daki Kraliyet Tiyatroları'nın 1890'larda yönetmeni olan Ivan Vsevolojsky, Dumas'nın Fındıkkıran öyküsünün iyi bir bale eseri olabileceğini düşünerek, Kraliyet Tiyatrosu'nun bale yönetmeni Fransız asıllı ünlü koreograf Marius Petipa'dan bir bale hazırlamasını istedi.

Petipa hazırladığı detaylı librettoyu besteci Çaykovski'ye verdi ve bu bale eserini bestelemesini istedi. Eserin galası 18 Aralık 1892'de yapıldı ancak başarısızlıkla sonuçlandı. Eleştirmenler Fındıkkıran'ı hiç sevmedi. Bu başarısızlığa rağmen sonraki yıllarda çeşitli koreografların eserde uyarlamalar yaparak sahnelemeleri sayesinde bale, bir dünya şaheseri olarak repertuvarlarda yerini aldı.