Necip Fazıl Kısakürek'i Anma Gecesi"
Gazeteci, yazar Mehmet Şevki Eygi, Zeytinburnu Belediyesince düzenlenen, "Necip Fazıl Kısakürek'i Anma Gecesi"ne katıldı.
Gazeteci, yazar Mehmet Şevki Eygi, Zeytinburnu Belediyesince düzenlenen, " Necip Fazıl Kısakürek'i Anma Gecesi"ne katıldı.
Kısakürek'in vefatının 34. yılı dolayısıyla Merkezefendi Kütüphanesi'nde düzenlenen etkinlikte konuşan Eygi, Sultanu'ş Şuara (Şairler Sultanı) unvanına sahip Necip Fazıl Kısakürek'i ilk kez 1943'te gördüğünü dile getirerek, üzerinden geçen onca yıla rağmen hala hafızasında o anın canlandığını ifade etti.
Eygi, Necip Fazıl Kısakürek tarafından uzun yıllar çıkarılan Büyük Doğu dergisinin ilk sayısının 1943'te okuyucuyla buluştuğunu kaydederek, şunları aktardı:
"Derginin ilk sayısı bir harika. O zamanlar matbaalar bugünkü kadar gelişmiş değil. Cihan harbi devam ettiği için kağıt da bulunmuyor. Üstat, şairliğini, kültür seviyesinin yüksekliğini o birinci sayıda göstermiştir. Harika bir tasarım ve mizanpaj. İleride gazeteci olmak isteyenler yahut kültür boyutunu geliştirmek isteyenler, kütüphaneye gitsinler ve Büyük Doğu'nun 1943'te çıkan sayılarını tetkik etsinler."
Yüz yüze tanışmalarının ise 1951'de olduğunu aktaran Eygi, usta şairin kendisi için her zaman "üstat" olduğunun altını çizerek, "Hazreti Ali, 'Bana bir harf öğretenin kölesi olurum' diyor. Biz Necip Fazıl'dan bir değil, çok harf öğrendik." dedi.
"Etrafındaki kalabalığa rağmen, çok yalnız bir insandı"
Eygi, Kısakürek'in kalabalıklardan hoşlandığını belirterek, "İlgi isterdi ama etrafındaki bütün kalabalığa rağmen, çok yalnız bir insandı. Büyük insanların kaderi yalnız kalmaktır. Kalabalık içinde de yalnız kalırlar çünkü onları anlayan çıkmaz. Çıksa bile tam anlayan çok az olur." diye konuştu.
Mehmet Şevket Eygi, gençlere, okumaları yönünde tavsiyede bulunarak, "Her lafı hemen kabul etmeyin. Yoksa aklınız karmakarışık olur. Doğruları bulamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.
İslami kesimde büyük bir gevşeme yaşandığı eleştirisinde bulunan usta yazar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müslümanlar, sıkıntılardan, baskılardan kurtulunca aşağı yattılar. Bozuk düzenin nimetlerine saldıranlardan oldular. Saldırmayana bir şey demiyorum. Ben şahsen bunları çok tenkit ediyorum. Bugün öyle kötülükler var ki akıl ermiyor."
Eygi, "İslamcı" kavramına da değinerek, "Size şunu tavsiye ediyorum, İslamcı olmayın, Müslüman olun. Müslümanlık bize yeter. Allah, bize İslam denen bir nimet göndermiştir. Allah katında tek geçerli, muteber, doğru ve makbul din, İslam'dır. Bu İslamcılığı kimin çıkardığına bakalım. Müslümanlığı paramparça etmek için bunları çıkardılar. İslamcılık bayraklarının altında da bir yığın hezeyanlar sergileniyor." ifadelerini kullandı.
Eygi, daha sonra gençlerin sorularını cevapladı.