Mimarlık Diplomalı "Bakır Ustası"
Lisans üstü eğitimi için gittiği Avustralya'da 18 yıl yaşadıktan sonra memleketi Bursa'ya dönen yüksek mimar, dede ve baba mesleği olan bakırcılığı sürdürmenin huzurunu yaşıyor.
BÜŞRA NUR ÖZCAN - Lisans üstü eğitimi için gittiği Avustralya'da 18 yıl yaşadıktan sonra memleketi Bursa'ya dönen yüksek mimar, dede ve baba mesleği olan bakırcılığı sürdürmenin huzurunu yaşıyor.
Cumhuriyet Caddesi'ndeki babadan kalma, yaklaşık 3 metrekarelik dükkanda, çekiç, zımpara, kaynak sesleri arasında bakırların ömrüne ömür katan "diplomalı usta", şimdilerde bakıra olan ilginin de artmasıyla bereketli günler geçiriyor.
Yıpranmış bakır ve pirinç eşyaları onaran, parlatan ve tekrar kullanıma hazır hale getiren yüksek mimar Mümin İnce (42), AA muhabirine yaptığı açıklamada, lise eğitimini Bursa'da tamamladıktan sonra üniversitede mimarlık bölümünü bitirdiğini söyledi.
Daha sonra yüksek lisans yapmak için Avustralya'nın Melbourne kentine gittiğini anlatan İnce, "Orada işletme bölümünde yüksek lisansımı yaptım. Daha sonra 18 yıl burada kaldım ve 15 ay önce Türkiye'ye geldim. Dede ve baba mesleği olan bakır ve buna benzer ürünlerin tamirini ve bakımını yapıyorum." diye konuştu.
"Hem eski ürünler hem de yeni tasarımlar var"
İnce, bakırı farklı tasarımlarla yorumladıklarını belirterek, "Kardeşim de ben de el emeğiyle yapılan her şeye çok değer veriyoruz. Bir şeyler tasarlayabilmek, bu tasarımların da beğenilmesi, haz veriyor. Bundan dolayı bir karar aldık ve ikimiz de mesleklerimizi bıraktık, bu işe başladık." dedi.
İşlerin iyi gittiğini dile getiren İnce, "Yeni ürünler, yapmaya başladık. Bu sefer insanlar, daha çok ilgilenmeye başladı. Bakıra ilgi, arttı. Biz de hem eski ürünler hem de yeni tasarımlar var. O yüzden insanlar, memnun. Biz de işlerimizden memnunuz. Bakır, pirinç, çelik ürünlerin tamir ve bakımını yapıyoruz. Ayrıca takı ve dekorasyon ürünlerinin imalatını da yapıyoruz. Çok fazla bakır getiren oluyor. Genelde herkesin evinde bakır bir ürün var ama bunların değeri bilinmiyor." ifadelerini kullandı.
"Babamın 40 yıllık müşterileri hala bize gelir"
Babasının mesleğini devam ettirmesinden çok memnun olduğunu vurgulayan İnce, şöyle devam etti:
"Ben, 25 yıl okudum. Çeşitli mesleklerde ve işlerde çalıştım. Yurt dışında 18 yıl yaşadım. Buraya geldiğimde ayrı bir haz aldım, özlem duydum. Yurt dışında göçmen oluyorsunuz, kendi ülkenizde bir şeyler başarıp kendinizi gösterdiğinizde ise gerçekten dürüst, ahlaklı bir şekilde insanlara yardım ettiğinizde zaten bu anlaşılıyor ve kıymetiniz biliniyor. Babamın 40 yıllık müşterileri hala bize gelir. Bunun yanında artık bizim de müşteri kitlemiz oluşmaya başladı. Kardeşim de ben de bir çevre yakaladık ve bu çevreyle uyum içerisindeyiz. Bu çevre, çember gibi. Öyle büyüyor ki halka halka genişliyor ve bu haz, karşı tarafa da geçiyor. Herkes çok şaşırıyor ama ben gerçekten bu işi yaptığım için çok memnunum."
İnce, 150-200 yıllık eski bakır ve pirinç ürünlerin tamir için getirildiğini, bu ürünleri bire bir onarabilmek için kendisini her zaman geliştirdiğini sözlerine ekledi.