Medeniyetler Beşiği Ortadoğu Sempozyumu
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Genel Başkanı Metin Eriş, "Ortadoğu bugün batının sürdürme gayretinde olduğu medeniyetlerin menşei ve merkezidir.
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Genel Başkanı Metin Eriş, "Ortadoğu bugün batının sürdürme gayretinde olduğu medeniyetlerin menşei ve merkezidir." dedi.
Eriş, Şanlıurfa'da bir otelde düzenlenen "Medeniyetler Beşiği Ortadoğu Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, Ortadoğu'nun dünya medeniyetler tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Batılı güçlerin, Ortadoğu'nun zenginliğini kabullenmekte zorlandığını ifade eden Eriş, söz konusu güçlerin, Ortadoğu ve burada yaşayan insanlar üzerinde bilinçli olarak olumsuz bir algı yaratma gayreti içerisinde bulunduğunu dile getirdi.
Ortadoğu'nun birçok medeniyetin kaynağı olduğunu vurgulayan Eriş, şöyle devam etti:
"Bu bölgenin kadim inançlara ve dinlere de ev sahipliği yaparak medeniyetin temel coğrafyası olduğunu unutmamalıyız. Medeniyetlerin beşiği dediğimiz Ortadoğu'da asırlar boyu varlık sürdüren Asurlardan Sümerlere Hititlere varıncaya kadar çok çeşitli inanç ve düşüncede olan toplulukların ortak buluştuğu bir zenginlik coğrafyasıdır. Bugün Batı medeniyeti dediğimiz yapının içerisinde de yine bu Ortadoğu medeniyetinin izlerini görmek mümkündür. Ortadoğu bugün Batı'nın sürdürme gayretinde olduğu medeniyetlerin menşei ve merkezidir. Bu medeniyetin de sahip olduğu çok önemli bazı kadim kentlerde toplumların geleceğine ışık tutmuştur. Medine, Mekke, Halep, Şam ve Kudüs gibi derin kentlerde birçok medeniyetin, evliya ve enbiyaların izleri bulunuyor. "
"Batı'nın hesapları"
Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna da dünyadaki önemli inanç merkezleri arasında Şanlıurfa'nın da ön planda bulunduğunu söyledi.
Kentin, Avrupa'nın ve Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan güney kapısı konumunda olduğunu ifade eden Tuna, ismi "Ortadoğu" olan bölgenin adının kendisini dünyanın merkezine koyan Batı tarafından verildiğini vurguladı.
Batı'nın, sürekli zengin yeraltı kaynaklarına sahip Ortadoğu üzerinde planlar yaptığını anlatan Tuna, "Batı, tarihi, kültürel derinliği olan özellikle başta petrol olmak üzere enerji kaynaklarına sahip bu topraklar üzerinde planlar, hesaplar yapmıştır. Yine Asya ile Avrupa'nın, Asya ile Afrika'nın, Karadeniz, Akdeniz ve Hint Okyanusu'nun bağlantı yerinde olması, buralarda hakimiyet kurmak isteyen sömürgeci devletlerin gözlerini Ortadoğu'ya dikmesine yol açmıştır." diye konuştu.
Türkiye'nin farklı kentlerinden tarihçi akademisyenlerin katılımıyla yarın da devam edecek sempozyumda, "İnançların şekillendiği dünya merkezi", "Bilim dünyasına ışık veren Ortadoğu" ve "Ortadoğu'nun siyasi ve kültürel geleceği" gibi konu başlıkları altında oturumlar düzenlenecek.