Mart 2012 Kitapları!
Mart ayında yaşamın büyüsünün keşfinden, gençlik ve zindeliğin sırlarına, dünya klasiklerinden, çağdaş edebiyatın usta yazarlarının hayatın içinden öykülerine kadar geniş bir kitap yelpazesi okuyucularını bekliyor.
On İkinci Gece
On İkinci Gece, William Shakespeare tarafından 1601-1602 yıllarında yazılan bir yanlışlık komedyasıdır.Kimi zaman "Siz Nasıl İsterseniz" başlığıyla da kullanılan oyun üslup açısından "Bir Yaz Gecesi Rüyası" ile benzerlik göstermektedir. Adını Noel kutlamalarının on ikinci gecesinden almaktadır. Bu kutlamalarda her şey altüst olur, Mesih'in vaat ettiği krallığın bu dünyanınkilere benzemeyen bir krallık olduğunu göstermek adına. Oyun içerisinde de aynı tema göze çarpmaktadır. Kılık değiştirmeler, erkeklerin kadın, kadınların erkek kılığına bürünmesi, soytarının rahip kılığına girmesi, vs... Şarkılar, sarhoşluklar, aldatmacalar yer almakta fakat sonunda her şey tatlıya bağlanmaktadır tıpkı "Bir Yaz Gecesi Rüyası"nda olduğu gibi. Shakespeare, her zamanki söz cambazlığıyla bizi etkilemekte, tekrar statü farklarına değinmekte, dengeleri yine değiştirmektedir. Ana teması aşk olan bu oyun, aşkı için insanların ne duruma geldiğini göstermekte ve bir anlamda birine duyulan aşkın değil, aşkın bizzat kendisine aşık olunduğunu yansıtmaktadır...
Deli Kızın Türküsü
Doğan Kardeş Dizisi, çağdaş Türk şiirinin en önemli şairlerinin seçme şiirlerini gençlerle buluşturuyor. Genç okurların, şairlerimizin şiir serüvenlerini kronolojik bir biçimde izleyebileceği dizinin son kitabı Gülten Akın'a ait.
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Dördüncü Bölük
çağdaş edebiyatımızın büyük ustası Rıfat Ilgaz, Dördüncü Bölük'te de hayatın içinden öyküleriyle bizlerle. Gençliğinin en kayıtsız ve unutulmaz günlerini geçirdiği ve "rütbeler üstü bir çavuş" olarak askerliğini yaptığı bu bölükteki sıra dışı anılarının yanı sıra, Ilgaz'ın mizah anlayışına uygun parça parça bağımsız öyküleri de yer alıyor. Kitapta "Kongreler" başlığı altındaki diğer öyküleri ise, Süt Verenler Cemiyeti, Yemek Pişirenler Cemiyeti, Yüzyıl Yaşayanlar Cemiyeti gibi aslında var olmayan, ilginç cemiyetlerin ve meslek örgütlerinin düzenledikleri kongrelerde yaşananları anlattığı birer toplumsal taşlama niteliğinde. Ustanın her eserinde olduğu gibi, Dördüncü Bölük'te de en sıkıntılı zamanlarında dahi neşesini, soğukkanlılığını, yoksunluklar ve olanaksızlıklar içinde, zekAsını, hızını, yaratıcılığını, gücünü yitirmeyen insan halleri, yazarın keskin mizahıyla örülü kendine özgü örnekler olarak öne çıkıyor.
Yalan Söylediğimi Nasıl Anladın?
Bestseller özelliğini kaybetmeyen kitapları; sosyal hayat, iş yaşamı ve siyasete getirdiği şeffaflık anlayışı, sevilen dizilere bile konu olmuş yaşamıyla Paul Ekman, yaşayan bir dahi ve 20. yüzyılın en başarılı bilim adamlarından biri olarak kabul ediliyor. Paul Ekman, Yalan Söylediğimi Nasıl Anladın?! kitabıyla artık Türkçe'de !
Yalan Söylediğimi Nasıl Anladın?! 'da duygularımızla, gerçek düşüncelerimizle yüzleşeceğiz. Kendimizi nasıl ifade ettiğimizi, kimi zaman nasıl yanlış anlaşıldığımızı ve gerçekleri nasıl sakladığımızı göreceğiz. Vücut dilimizi, ses tonumuzu, mimiklerimizi takip ederken, kendimizi yeniden tanıyacağız. Aslında gerçek bütün yüzümüzden okunuyor. Gerçeği okuyabilenlerden olabilmek için, bugün FBI, CIA ve ATF gibi hükümet kurumlarının, avukatların, yargıçların ve polislerin, ayrıca Pixar ve Industrial Light and Magic gibi animasyon stüdyolarının da dahil olmak üzere çeşitli şirketlerin duygusal ifadeler konusunda sıklıkla kullandığı Yüz Hareketi Kodlama Sistemi'ni öğreneceğiz. Yüz ifadelerinden duyguları ve düşünceleri tanıyabileceğiz, okuyabileceğiz.
Büyülü Harita
Huzur, mutluluk ve refaha giden yolu bul yaşamın anlam ve büyüsünü keşfet! Yaşam aslında harika bir macera, heyecan verici bir yolculuk. Bu yolculukta daha önce hiç görmediğiniz yerlere gidiyor, bilmediğiniz diyarlardan geçiyorsunuz. Yolculuğun sizi anlamlı bir yere ulaştırabilmesi için, size herkesin kullandığından daha farklı, büyülü bir harita gerek. Bu haritayı bir mağazadan satın alamazsınız, sadece kendiniz yaratabilirsiniz.
Tıpkı yolculuklarından olgunlaşmış, bilgelik ve cesaret kazanmış olarak dönen Frodo, Odysseus, Luke Skywalker ve Hary Potter gibi siz de kendi yolculuğunuza çıkmalısınız ve sizin de elinizde tıpkı bu kahramanların elinde bulunan türden bir Büyülü Harita olmalı. Kim olduğunuzu ve kim olmanız gerektiğini gerçekten öğrenmek istiyorsanız, Büyülü Harita'da belirtilen pek çok diyardan geçmeniz gerek. Bu kitabın yazarı Colette Baron-Reid; refaha, bolluğa, mutluluğa, başarıya kavuşmak isteyenlere, bu yolculuğa nasıl hazırlanacaklarını, Büyülü Harita'yı nasıl çizeceklerini gösteriyor. Büyülü Harita sizi yolculuğunuzu yönlendirecek güce sahip çıkmaya, yaşamınıza bir anlam ve amaç yüklemeye çağırıyor. Büyünün içine adım atın ve kaderinizi çizecek olan içinizdeki büyük gücün dizginlerini elinize alın.
Bahçe Partisi
öykünün bir edebiyat türü olarak gelişmesine büyük katkısı olan Katherine Mansfield, Yeni Zelanda'da başlayıp İngiltere ve Fransa'da devam eden kısacık yaşamına çok önemli eserler sığdırmayı bilmiştir. Şiirsel öğelerle süslü, farklı bir düzyazı üslubu geliştiren yazarın, psikolojik çatışmalar üzerinde odaklanan incelikli işlenmiş öykülerinin örtülü anlatımı ve gözlem derinliği Anton çehov'un etkilerini yansıtır.
Bahçe Partisi, Mansfield'ın yeteneğinin doruğa ulaştığı eseridir. Kitapta yer alan on beş öykü, XX. yüzyıl başlarken dünyanın, kişilerin ve toplumun nasıl değiştiğine tanıklık eden yapıtlardır. Her biri farklı değer taşıyan öyküleri arasındaki "ölü Albayın Kızları", düş kırıklığının usta anlatımıyla edebiyat tarihine geçmiştir.
Kovboy Kızlar da Hüzünlenir
"Oyunculuk uçarılık değil bilgeliktir" diyerek, paradoks ve çelişkiler üzerine kurulu oyuncul romanların yazarı Tom Robbins'in başyapıtı sayılan Kovboy Kızlar da Hüzülenir'de kendine özgü neşeli üslubuyla karşıkültürün sözcülüğünü yapıyor. 1970'lerin anarşizan hippi kültüründen esinlenen uçuk ama eleştirel bir hikayedir bu kitapta anlatılan. Aştan cinsel özgürlüklere, siyasi isyandan hayvan haklarına, bedene, doğaya, dine, hayata dokunan, dilin sınırlarını zorlayan Kovboy Kızlar da Hüzünlenir 1993 yılında Gus Van Sant tarafından sinemaya aktarıldı.
Anatomik bozukluğunu bir avantaja çeviren bir kadının tuhaf hikayesidir bu. Sissy Hankshaw muazzam büyüklükte bir başparmakla doğmuştur. Bu sayede çok iyi otostop yapabildiğinden bütün ülkeyi dolaşır. Sonra model olmaya karar verir. "Kontes" lakaplı bir transeksüel için çalışırken reklam filmi çekimleri için Kaliforniya'ya gider ve kovboy kızlarla tanışır. Bu kızlardan kafa dengi Bonanza Jellybean ve II. Dünya Savaşı sırasında Amerika'da kurulan Japon toplama kampından kaçan The Chink ile birlikte yeni bir hayat kurmaya çalışır. Ama dikkat, amiplerden uzak durun çünkü "kesin olan bir şey var ki amipler durmaksızın bölünerek çoğaldıkları, sahip oldukları tüm özellikleri aktardıkları ve kendilerinden hiçbir şey kaybetmediklerine göre dünyaya gelen ilk amip bugün hAlA hayatta. İster dört milyar ister sadece üç yüz yaşında olsun, bugün hAlA bizlerle beraber."
Vahşi Batı'nın yalnızca kızlar tarafından yürütülen en büyük çiftliğine, Rubber Rose'a hoş geldiniz "Bu o özel romanlardan biri, sihirli, sıcak, komik ve çılgın, yanınıza alıp uzaklara, gün batımlarına gitmek isteyeceğiniz." -Thomas Pynchon
Siyah Koku
Gülayşe Koçak'ın bir aşk hikAyesine odaklanan son romanı Siyah Koku, arka planındaki insanlık dramları nedeniyle bir kara ütopya olarak da okunabilir, her şeye rağmen umuda çağrı olarak da v Ayrımcılığın sürdüğü, kuraklığın arttığı, yollar boyunca teskin edici maddelerin havaya püskürtülerek herkesin "uyuşturulduğu", devlete ekonomik getiri sağladığı için bütün yetişkinlerin zorunlu organ bağışına tabi tutulduğu bir yakın-gelecek zamanda Mine ve Tuncay'ın yaşadığı bıçak sırtı ve tuhaf bir aşk Siyah Koku Gülayşe Koçak'ın korku ve güven duygularını temel alarak; sahicilik, unutma, hatırlama, farkında olma kavramları çerçevesinde ördüğü bir roman.
Gençlik ve Zindeliğin Sırları
Erkan Uysal'ın Gençlik ve Zindeliğin Sırları kitabı, binlerce yıldır sadece bilge kişilerce uygulanan ve bugüne değin sır olarak kalan gençlik ve zindelik yöntemlerinin, yeni bilgiler ışığında ve pratik püf noktalarıyla insan enerjisinin hemen her yönden ele alındığı el kitabı niteliğindedir. Günümüz insanlarının enerji, şişmanlık, sağlık ve başarı sorunlarını, pratik ve bilimsel destekli yöntemlerle çözüme kavuşturmak artık çok kolay. Fiziksel ve zihinsel mükemmelliğin anahtarı olan enerjiyle, muhteşem bir hayatın kapılarını aralamaya hazır olun.
Günümüzdeki pek çok evrensel soruna çözüm olabilecek bu kitap sayesinde şunları kazanabilirsiniz:
Kendinizi ve bedeninizi biraz daha tanımış olacaksınız.
Enerjinizin kontrolünü elinize alacaksınız.
Enerjinizi %50 ile %1000 arttırabileceksiniz.
Kendinize olan güveniniz artacak.
Pek çok sır yaşamınızın bir parçası olacak.
Şişmanlar zayıflamaları için pratik yöntemler bulacak ve şişmanlığa son verecek.
Sağlığınız daha iyi olacak.
Zihiniz daha açık olacak.
Sahip olduklarınızla daha büyük işler başarabileceksiniz.
Daha zinde ve daha enerjik olacaksınız.
Toksinleri az, daha temiz ve canlı bir vücuda sahip olabileceksiniz...
Saf ve Bakir Anadolu çocuğu - Güngör Uras Kitabı
Dört isimden oluşmuş bir kişi o: Güngör Uras, Ali Rıza Kardüz, Tevfik Güngör ve Ayşe Hanım Teyze. Türkiye'nin ekonomik-gastronomik tarihinin önde gelen izleyicisi. Tahran'dan Washington'a, Londra'dan Mekke'ye, adımını attığı her toprak parçasından, siyasetten iktisada, yemekten müziğe anlatılacak bir şeyler çıkartıp okurlarıyla paylaşmaya can atan bir yazı makinesi. -TüSİAD Genel Sekreterliği ve Aksigorta-
Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı için ömrünün büyük bir kısmını iş Aleminin zirvelerinde geçirmesine rağmen yazılarını basit ve sıradan insana öncelik veren bir bakış açısıyla yazdı. Halen Dünya'da Tevfik Güngör, Milliyet'te Güngör Uras imzasıyla ekonomi yazıları, Milliyet Cumartesi'de ise Ali Rıza Kardüz adıyla yemek yazıları yazıyor, CNBC-e televizyonunda program yapıyor. Bilgisi, kıvrak kalemi ve ironik üslubuyla ekonomik kavram ve uygulamaların geniş yığınlar tarafından anlaşılmasına çabalıyor. "önemli olan yazılanın okunması, anlaşılmasıdır. Ben roman, hikAye değil, ekonomi yazıyorum. Yazdıklarımın anlaşılır olması gerekiyor. Konuya yabancı olanların yazıyı sıkılmadan okuyabilmelerini temin etmek, konuya ilgi duymalarını sağlamak gerekiyor. Arada sırada olayları hafife almak, okuyucunun tanıdığı kişileri, yazının içine oturtmak ilgi çekiyor. Nasıl ki 'Saf ve Bakir Anadolu çocuğu' olarak kendi üzerimden, başkalarının sorunlarını anlatıyorsam, aynı şekilde halkımızın çoğunluğunun temsilcisi olan Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam ve İşçi Memed üzerinden de halkın sorunlarını tartışmaya açıyor, halka bilgi veriyorum." Haşim Akman'ın kaleminden
Bir Alex Değilim
Hızı hiç kesilmeden devam eden, her kitabı merakla beklenen Dizüstü Edebiyat serimizin son kitabı, Bir Alex Değilim; gülmeyi, eğlenmeyi seven okurlara yeni nesil mizahın en iyi örneklerinden birini sunuyor. Yine çok eğleneceğiz, yine bir akşamda bitireceğiz.
"1.87 boy, 50 cm en, çaprazlama 1.96. Gözlerim kahve, göbeğim bombe, baldırım flörtöz."
Bu kitabın kahramanı, "kolay kolay dünyaya gelmez" dediklerimizden. Deli deli güldürenlerden, yerli yersiz ağlatanlardan. Bu kitabın sayfaları boyunca hayranı olacağınız İstiklal Akarsu, Facebook'ta 3 sene boyunca yalnızca akrabalarına ve ilkokul arkadaşlarına şakalar yazdıktan sonra bir arkadaşının "oğlum Twitter'a gelsene ne işin var Facebook'ta, burası tam sana göre!" demesiyle 2009'da Twitter'a üye oldu. Burada yazdıklarıyla kısa zamanda 60.000'e yakın insana ulaşma şansını yakaladı. Akabinde bir de blog'um olsun dedi, açtığı blog'da 140 karakter sınırlaması olmaksızın yazdı da yazdı, okundu da okundu. Şimdi Bir Alex Değilim ile karşımızda.