Mann'dan Mitolojik Bir Hint Fantezisi
Alman edebiyatına yön vermiş en önemli yazarlardan biri olan Thomas Mann'ın uzun öyküsü Değişen Kafalar, yeni çevirisiyle raflardaki yerini alıyor.
Mann okurlarını şaşırtacak bir içeriğe sahip olan bu eser, mitolojik bir Hindistan fantezisi üstüne kurulmuş.
"Nanda, sen suyun yüzüne çıkan ve çiçeklerini göğe doğru açan lotus çiçekleri gibi gülme ve ağlama denizinin, o korkunç okyanusun yüzeyine çıkmak isteyenlerden değilsin. Çünkü sen birbirine geçmiş bir yaşam biçimi içinde etkili olan cisimlerin ve maskelerin kaynaştığı derinliklerde kendini gayet mutlu hissediyorsun ve bu yüzden senin yüzüne bakıp mutlu olduğunu görmek insanı rahatlatıyor. Ama şimdi Nirvana ile ilgilenmeyi, onun yadsılayıcılığı üzerine düşünmeyi aklına koymuşsun ve onun kulak kabartmaya değmediğini, insanı ağlatacak gülünçlükte ya da buraya çok uygun düşen bir sözcükle söyleyecek olursak, acıklı olmadığını söylüyorsun, ama senin bu mutlu ruh haline insanın acıyası geliyor…"
Thomas Mann'ın Birinci Dünya Savaşı ardından yazdığı ilk öykü olan 'Değişen Kafalar' Mann okurlarını şaşırtacak bir içeriğe sahip: Farklı sınıflardan gelmelerine rağmen eşine az rastlanır türden, köklü bir dostluğa sahip olan Şrimadan ve Nanda ayrılmaz ikilidir. Günün birinde hayatlarına güzel Sita girer ve çok geçmeden Şrimadan ona aşık olur. Şrimadan ve Sita'nın evliliği bu ilişkiyi kutsarken üçü birlikte bir yolculuğa çıkmaya karar verirler. Ancak bu yolculuk üç kişilik bir aşk çıkmazına gebedir. Şrimadan ve Nanda, içinden çıkamadıkları bu kaosa, kafalarını gövdelerinden ayırarak son verirler. Acılı Şima'yı gören Ana Tanrıça, hak edilen yazgının bu olmadığına karar verince Şima'ya yeni bir başlangıç şansı verir ve kafaları ait olduğu bedenlere yerleştirmesini ister. Şima, yanlış kafayı yanlış bedene yerleştirince işler olduğundan da kötü bir hale gelecektir.
Mitolojik bir Hint fantezisi üstüne kurulan bu eser, yeni çevirisiyle raflardaki yerini alıyor. Thomas Mann'ın Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yazıp yayımladığı ilk öykü olan 'Değişen Kafalar', yazarın en çok önemsediği yapıtlarından biri…
THOMAS MANN
THOMAS MANN, 1875'te Almanya'da doğdu. 1898'de yayımladığı ve Der kleine Herr Friedemann (Küçük Friedemann) adı altında topladığı ilk öykülerinde, daha çok Schopenhauer ve Nietzsche ile Wagner'in etkisi altında kalarak sanatçının yaratma sorununa odaklanmıştı. Bu ilk öyküleri, 1901'de yayımlanmasının ardından Mann'ı üne kavuşturan Buddenbrooklar, Bir Ailenin Çöküşü adlı toplumsal roman izledi. 1903'te Tonio Kröger, 1912'de Venedik'te Ölüm yayımlandı. Daha sonra Büyülü Dağ'ı yazan Mann, Hitler iktidara gelince Almanya'dan ayrıldı. 1936'da ABD vatandaşlığına geçti ve Almanya'nın karanlık tablosunu çizdiği Joseph und seine Brüder (Yusuf ve Kardeşleri) dörtlemesini yayımladı (1933-1942). Dörtlemenin ardından yazmaya koyulduğu Doktor Faustus'ta ise besteci Andreas Leverkühn'ün yaşamöyküsünün ışığında, Alman kültürünün barbarlığa yenik düşmesini anlattı. 1929'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Mann, 1955'te Zürich'te öldü.