Makyaj ve Kostüm Sanatına Saygı Ödülleri" Verildi

İstanbul Gelişim Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından makyaj ve kostüm alanında meslek hizmet ödülleri verildi.

"Makyaj ve Kostüm Sanatına Saygı Ödülü" töreni, Türker İnanoğlu Vakfı (TÜRVAK) Sinema ve Tiyatro Müzesinde gerçekleştirildi.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Müzeyyen Sevtap Aytuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, profesyonel makyaj ve kostüm sanatında yıllardır hizmet vermiş sanatçıların tanınırlığını sağlamak istediklerini söyledi.

Aytuğ, 30 yıldır bu alanda hizmet veren kişileri bir araya getirdiklerini belirterek, "Karakter yaratımında makyajla kostüm olmazsa oyuncunun gerçek anlamda performansını göstermesi mümkün değildir. Makyaj ve kostüm son derece önemli ancak bu makyajı ve kostümü yapan sanatçılar genellikle isimleri çok bilinmeyen, öne çıkmayan kişiler. Halbuki bir oyuncunun bütün fiziksel görünümünü sağlayan onlar." dedi.

Makyaj ve kostüm tasarımcılarının her alanda donanımlı olması gerektiğine işaret eden Aytuğ, şöyle konuştu:

"Sanat tarihinden dermatolojiye, resim, ışık, kamera bilgisinden adli tıp bilgisine hemen hemen her konuyu iyi bilmek zorundadırlar. Böylelikle sanatçının olması gerektiği gibi gözükmesini sağlayabilirler. Makyaj ve kostüm sanatının bir başka özelliği, onları diğer zanaatlardan ayıran özellik, gerçek anlamda oyuncuya psikolojik destek vermek. Yani oyuncuya bu kadar yakın çalışan, hakikaten oyuncuya dokunabilen, onunla bu kadar yakın temasta çalışan bir başka meslek dalı yok. O yüzden de çok önemli fakat bilinmiyorlar."

"Bu işin en zor zamanında yola çıkmıştık"

Etkinlikte ödül alan makyaj sanatçısı Selma Yavuz da makyajın kendisi için bir tutku olduğuna değinerek, makyaj konusunda öğretmenin yanı sıra öğrenmeye devam ettiğini dile getirdi.

Yavuz, makyajın gereken değeri görmesi gerektiği temennisinde bulunarak, şunları kaydetti:

"Bizler bu işin en zor zamanında yola çıkmıştık. Şimdi biraz daha iyi bir alan. Biz 30 yılı geride bıraktık. Mesleğimiz bizlere çok şey kattığı gibi, bizden çok şeyi de götürdü. Kendimi bu sektörde emekli olmaya hazır görmüyorum. Hala yola devam ediyorum. 'Kahpe Bizans' filmi benim için bir dönüm noktası oldu. Orada çok daha güzel ustalarla birlikte çalıştım. Bunların yanı sıra 'Avrupa Yakası', 'Böyle mi Olacaktı', 'Çiçek Taksi' gibi birçok projede çalıştım. Şimdi de alanımda eğitmen olarak devam ediyorum."

"Seyircinin beni alkışlamadığı olmadı"

Kostüm tasarımı sanatçısı Hikmet Türkan Kafadar ise mesleğe 1965 yılında Şehir Tiyatrolarında başladığını aktardı.

Türkan, 1967 yılında Şehir Operası'nda kadroya alındığına dikkati çekerek, "Toplamda 10 opera, 418 tiyatro oyunu tasarımını yaptım. 1965-1966 yıllarında aynı zamanda sinema çalışmalarına başladım. O kadar çok büyük ustayla çalıştım ki saymakla bitmiyor. Muhsin Ertuğrul, Orhan Aksoy, Halit Refiğ, Agah Hün, Sami Hün hocalarımdan sadece birkaçı." ifadelerini kullandı.

Kafadar, yurt dışında da çalışmalar yaptığına vurgu yaparak, "Profesyonel sanat yönetmenliğini yabancılardan, onlarla yaptığımız çalışmalardan öğrendim. Biz severek çalıştık. Bu bir aşk. Aşk hissediyorsanız sanat yönetmenisiniz. 'Sanat yönetmeni kimdir, ne yapar?' diye sorarsanız, bir filmi üç yönetmen yönetir. Bunlar yönetmen, görüntü yönetmeni ve sanat yönetmeni. Bu üçü eğer iyi bir anlaşma sağlarsa, güzel bir renk oluşturdularsa, işlerini doğru yapıyorsa çok güzel şeyler çıkıyor ortaya. Şükürler olsun 400'den fazla oyunun hiçbir tanesinde seyircinin beni alkışlamadığı olmadı." diye konuştu.

Törende Yavuz ve Kafadar'ın yanı sıra Prof. Dr. Yumuşhan Günay, Prof. Bengi Bugay, Suzan Kardeş, Yaşar Şengül, Mira Civelek, Hale Erel, Ruhşan İmen, Derya Ergün, Saim Dere, Şanda Zıpçı, Neriman Kardeş, Cemal Gonca, Talip Er, Ayten Yeşil, Zübeyde Erden, Ertan Karamehmetoğlu, Neriman Eröz, Nazan Arslan, Oya Tolga, Feyza Zeybek, Corci, Ayşe Aydon ve Emine Sürmeli ödül aldı.