Haberler

Kusturica'dan Şok Eden Sözler

Kusturica'dan Şok Eden Sözler
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kusturica, Altın Portakal'ın Jüri Üyeliğinden Çekildi "Bu Ülkenin Kültür Bakanını Düşman Görüyorum" Dedi.

BOŞNAK asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica, tepkiler üzerine Antalya Altın Portakal Film Festivali jüri üyeliğinden çekildiğini açıkladı.

Emir Kusturica, "Bu barbarca bir skandal ve çok büyük bir ilkellik. Bu ülkenin Kültür Bakanını bir düşman olarak gördüğümü belirtmek istiyorum. Çünkü o bunu hak ediyor. Bir ülkenin kültür bakanı böyle açıklama yaparsa sokaktaki herhangi bir vatandaş da beni kurşunlayabilir" dedi. Kusturica, Semih Kaplanoğlu´nu ise "Soykırımlara bu kadar duyarlıysa Birinci Dünya Savaşı´nda Ermenilere karşı uygulanan soykırıma neden sessiz kalıyor" sözleriyle eleştirdi.

Altın Portakal´a davet edilmesiyle ilgili tartışmaların hedefinde olan ve protesto gösterileriyle karşılanan dünyaca ünlü Sırp yönetmen Emir Kusturica, Hillside Su Otel´de düzenlediği basın toplantısında Altın Portakal Uluslararası Film Jürisi Başkanlığı´ndan ayrıldığını açıkladı. Toplantıda Altın Portakal´a katılmasına yönelik eleştirileri ve protestoları değerlendiren Kusturica, "Kariyerime başladığımdan beri benim anti-emperyalist bir yapım var. Bütün çalışmalarımı ve anlayışımı bunun üzerine kurdum. Bana bu noktadan gelen saldırıları anlamsız buluyorum. O zaman söylemek doğru olur ki benim uğruna savaştığım şey birleşik Yugoslavya´ydı. Yugoslavya´nın neden yok olduğuna dair iki versiyon var. Birinci versiyon benim de suçlanmama neden olan sebeplerden birisi Yugoslavya´yı Miloşeviç´in parçaladığıdır. Bu anlamsız bir versiyondur. Miloşeviç, Yugoslavya´nın parçalanmaması için uğraştı. Bana göre Yugoslavya Berlin duvarının yıkılmasından sonra parçalandı. Amerika´nın ve Avrupalıların balkanları yeniden şekillendirme istediği yüzünden yıkıldı" dedi.

KÜLTÜR BAKANINI DÜŞMAN GÖRÜYORUM

Bu politik olayların bir yönetmenin suçlanmasına kadar ileri gittiğini kaydeden Emir Kusturica şunları söyledi:

"Benim ülkeme dair vizyonum öznel ve kişisel bir vizyondur. Ben herhangi bir politik partinin üyesi değilim. ve benim cümlelerim tamamen inançlarımdan kaynaklanır. Bazen doğru bazen yanlış. Ben her zaman bunların doğru olduğuna inanırım ama doğru olmayabilir. Bu festivalde hayatımda hiç başıma gelmeyen bir şey başıma geldi. Ben bu konuda kendimi savunmak bile istemiyorum ama bazı şeyleri açığa kavuşturmak lazım. Belediye başkanına sıcak ilgisi nedeniyle teşekkür etmek istiyorum. Ama bu ülkenin kültür bakanını bir düşman olarak gördüğümü belirtmek istiyorum. Çünkü o bunu hak ediyor. Hayatını insanlığa pencereler açmak için harcamış bir insan için, böyle bir suçlama olamaz. Bu insan herhangi bir suçu destekliyor olamaz."

BURSA´DA AKP´Lİ BAŞKAN KUCAKLIYORDU

Birkaç ay önce Bursa´da da konser verdiğini hatırlatan ünlü yönetmen sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Birkaç ay önce Bursa´da konser verdik ve çaldım. Kültür Bakanıyla aynı partiden olan belediye başkanı bizi öpüp kucaklıyordu. Elinden gelen en iyi ağırlamayı yapıyordu. Çok güzel bir konser verdik. Çok değişik türde seyirci toplulukları vardı. Başörtülü kadınlar el çırpıyordu. Bu benim için çok büyük bir mutluluktu. Benim anneannem de başörtülüydü. Hayal ettim; hayatta olsaydı onlarla dans ediyor olacaktı. 1.5 ay sonra bir kültür bakanıyla karşılaşıyorum, Ben geldiğim için festivale katılmayacağını açıklıyor."

ERMENİ SOYKIRIMINA NEDEN DUYARSIZ

Dünyaca ünlü yönetmen, "Emir Kusturica varsa ben yokum" diyen Altın Ayı ödüllü "Bal" filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu´nu da çok sert sözlerle eleştirdi. Kusturica, "Bundan daha kötüsü bir film yönetmeni festivale katılmak istemediğini söylüyor. Soykırımlara bu kadar duyarlıysa neden Birinci Dünya Savaşı´nda Ermenilere uygulanan soykırım hakkında konuşmuyor. Böylece insanlara karşı işlenen suçlara karşı duyarlılığını bütünlemiş olur. Benim üyesi olduğum Sırbistan´ın Bosna´da işlemiş olduğu insanlık suçlarına karşı her zaman tavrımı aldım, tavır koydum. Benim ulusum da işlenen cinayetlere karşı tavır aldı. Aynı zamanda Bosna´da çok sayıda Sırp öldü. Siz ne kadar insan kalıp eski suçlara karşı tavır alsanız da suçun cinayetin politik vizyonuna uyamıyorsunuz. ve sonra da bu anlamsız suçlamalara muhatap oluyorsunuz. Bu da Kültür Bakanı´nın yerine getirdiği eylem oluyor. Ben bin yıl yaşayacak olsam ya da iki binyıl, bu iki bin yıl soykırımlara karşı çıkarım. Ama ne yazık ki gelişmeler soykırımlar üzerine kurulu. Irak´ta 4 yıl önce ne oluyordu. Blair ve Bush Irak´ta ne yaptılar. Bana tavır alan bu yönetmen, neden açıkça Blair´e karıı aynı tavrı göstermiyor" diye konuştu.

SORUMLU KÜLTÜR BAKANI

Hayatı boyunca asla insanlık adına işlenmiş bir suça ortak olmadığını belirten Kusturica, şöyle dedi:

"Bana gelen suçlama da kendini ´soykırıma karşı tavır almadı´ suçlamasıdır. İnsan Hakları Mahkemesi, Bosna´da Müslümanlara karşı suç işlendiği sonucuna vardı. Soykırımın linguistik tanımı bu sonuçla tanımlanmamıştı. Hukuksal olarak bakarsak orada insanlığa karşı işlenen suçlardan kendimi uzak tuttum ve tavır aldım. Şimdi bu algı değişmeye başladı. Şuanda her yerde arka arkaya soykırımlar görüyoruz. Ben bunların hiçbirisinin parçası değilim. Nihai olarak özellikle Bosna´da katliama uğrayan Müslümanlar için duyduğum üzüntüyü bir kez daha ifade ediyorum. Sonuç olarak belirtmek isterim ki Kültür Bakanı bugün sinema öğrencilerinin benden ders alamamasının sorumlusu olacaktır. Öğrencilere 50 badyguard eşliğinde bir şey anlatamazsınız. Belki o bakan veya o yönetmen bunu yapabilir. Beni çağıran kişiye çok teşekkür etmek istiyorum. Sırp dilinde 30 bin Türk kelimesi var. Birçok insanın kullandığı kelimeden daha fazla. Ortak yaşadığımız tarihin birçok lehçesinden haberdarım. Türkiye

Hollanda´ya veya başka bir Avrupa ülkesine karşı oynadığı zaman benim Türkiye´yi tutacağımdan emin olabilirsiniz."Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Emir Kusturica'nın 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin jüri üyeliğinden istifa etmesi ve Antalya'dan ayrılma kararını üzüntüyle karşıladığını belirterek, ''Bu, sanata siyasetin müdahalesidir'' dedi.

BAKAN GÜNAY: ABARTILI ÇEVİRİLER YAPILMIŞ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Emir Kusturica'nın Türkiye'den ayrılmasına ilişkin, ''Galiba kendisine haksız, abartılı çeviriler yapılmış. Anladığım kadarıyla, bu yüzden buradan ayrılırken talihsiz açıklamalar yapmış. Ülkemizden ayrıldıktan sonra bir sanatçı arkadaşımızın arkasından konuşmak istemem. Keşke böyle bir tartışma olmasaydı. Keşke sadece filmlerini görseydik. Siyasi düşüncelerle ilgili bir tartışmaya Türkiye'de meydan verilmeseydi. Bu tür tartışmaların Antalya Film Festivali'ni gölgelememesini diliyorum'' dedi.

AKAYDIN: BU SİYASETİN SANATA MÜDAHALESİDİR

Mustafa Akaydın, Emir Kusturica'ya yönelik eleştiriler ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğul Günay'ın yaklaşımı nedeniyle kendisiyle dün akşam görüşüp üzüntüsünü bildirdiğini söyledi.

Akaydın, ''Türkiye adına kendisinden özür diledim. Bu görüşlerin, Antalya halkının duygu ve davranışlarını yansıtmadığını, bu tür davranışları kınadığımı kendisine bildirdim'' dedi.

Emir Kusturica'nın savaşta aldığı tavrın kendisini ilgilendirmediğini, bu tavrın Kusturica'yı bağladığını ifade eden Akaydın, ''Beni, Kusturica'nın kültürel ve sanatsal kişiliği ilgilendiriyor'' diye konuştu.

Bir çifte standartla karşı karşıya olduklarını ileri süren Akaydın, ''Emir Kusturica'nın, Bursa'da tepki almayıp Antalya'da tepki alması garip. Burada siyasi kışkırtıcılık var'' dedi.

Uygarlığın beşiği Antalya'ya bunun yakışmadığını kaydeden Akaydın, şöyle devam etti:

''Maalesef kültürün başında olan Bakana bunu yakıştıramadım. Bu, bir kültürsüzlük göstergesidir. Kültür ve Turizm Bakanına bu yakışmaz. Kültür ve Turizm Bakanının üstünden kültürsüz bir makam tarafından bu hareket teşvik edildi. Bu, sanata siyasetin müdahalesidir. Bu bize yakışmadı. Yapılan iş kültür adına, sanat adına ayıptır. Böyle bir ayıbı kültürden, sanattan sorumlu kişilerin yaşatması daha da ayıptır. Bu festival Antalya'ya, Antalya halkına mal olmuş etkinliktir. Dünyada bunu yapanlar, kendi ayıbıyla tarihe geçmiştir, Kültür ve Turizm Bakanı da kendi ayıbıyla tarihe geçmiştir.''

Kusturica'nın, aldığı kararla Antalya'yı protesto etmediğini dile getiren Akaydın, sanatçının kaldığı Hillside Otel'e gidip kendisini ikna etmeye çalışacağını ifade etti.

"KUSTURİCA DEFOL"

Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu, tepkiler üzerine çekildiğini açıklamadan önce, sabah saatlerinde Sırp yönetmen Emir Kusturica'nın Altın Portakal Film Festivali'nde uluslararası jürinin başkanı olmasını protesto için Antalya Büyükşehir Belediyesi önüne siyah çelenk bıraktı.

Ellerinde 'Kusturica defol', 'Hepimiz Boşnakız' dövizleri ile dikkat çeken grup adına konuşan Başkan Cemal Şener, "Emir Kusturica'nın sanatçı kimliği, bizi ilgilendiren kimliği değildir. Bizleri ilgilendiren bu tutarsız, kişiliksiz, katilleri ve tecavüzcüleri destekleyen vatan haininin ülkemizde itibar görmesidir" diye konuştu.

Bir grup dernek üyesi, ellerinde Türk ve Bosna bayrakları ve dövizlerle Atatürk Caddesi'nden Büyükşehir Belediyesi'ne doğru yürüdü. Grubu, Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Çevik Kuvvet Şubesi polisleri ile belediyenin özel güvenlikçileri uzaktan takip etti. Türkiye- Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Cemal Şener ve dernek üyeleri, 47'nci Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Emir Kusturica'nın jüri üyesi olmasını kabullenemediklerini açıkladı.

Yaklaşık 60 kişilik grup, Kusturica aleyhine sloganlar attı. Dövizlerde, 'Kusturica defol', 'Tecavüz destekçisi Kusturica'yı ülkemizde istemiyoruz', 'Hepimiz Boşnakız', 'Hoca Altın Portakal kirlendi' yazıları dikkat çekti. Gruptakiler arasında, dün gece Cam Piramit'teki festival açılış töreninde Emir Kusturica'yı protesto eden Büyükşehir Belediye Meclis üyesi MHP'li Mustafa Reşat Oktay da yer aldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi önüne siyah çelenk bırakan grup adına açıklama yapan federasyon başkanı Cemal Şener, "Bosna Savaşı sırasında kurulan tecavüz evlerinde binlerce Boşnak kadının ırzına geçirilirken, Boşnak kadınlarına hitaben 'Meseleyi lüzumundan fazla abartıyorsunuz' diyen Kusturica'yı Antalya'da istemiyoruz. 10 bin Müslüman erkeğin şehit edildiği Srebrenica katliamının kurbanlarını anmak üzere o tarihten beri düzenlenen hiçbir törene katılmamıştı. Buna karşı aşırı milliyetçi Sırp komutanı Miloseviç ile çok yakın dost olmuştur" diye konuştu.

Şener, böyle bir insanın jüri üyesi olarak onore edilemeyeceğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kişisel olarak insanlar, adını, dinini değişterebilir, biz buna saygılıyız. Bizler sanatı ve sanatçıyı destekleyen bir topluluğuz. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı'nın da sanatını desteklediği Emir Kusturica'nın sanatçı kimliği bizi ilgilendiren kimliği değildir. Bizleri ilgilendiren bu tutarsız, kişiliksiz, katilleri ve tecavüzcüleri destekleyen vatan haininin ülkemizde itibar görmesidir."

SANATÇILARDAN ANITA ÇELENK

47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında saat 09.30 sıralarında Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu. ile başladı. Törene, sinemanın duayenleri Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Şemsi İnkaya, Şerif Sezer, Menderes Samancılar, Coşkun Gögen, Sümer Tilmaç ve Emel Çölgeçen katıldı. Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) Başkan Vekili Arif Bulut, törendeki konuşmasında, Atatürk'ün sanata ve sanatçıya verdiği önemi vurgulayan sözlerini anımsattı.

ASKERLERDEN SANATÇILARA İLGİ

Tören saatinin Topçular'daki askeri birlikte bedelli askerlik yapanların izin gününe rastlamasından dolayı sivil giyimli askerler de sanatçılara büyük ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ile tören son buldu. Sanatçılar daha sonra Andızlı Mezarlığı'na giderek, Avni Tolunay, Behlül Dal ve Hayati Hamzaoğlu'nun mezarlarını ziyaret etti.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat
title
Close