Kubbealtı Sohbetleri"
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'nın organize ettiği "Kubbealtı Sohbetleri" programında Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Saray Nakkaşı Kara Memi'nin Muhibbi Divanı süslemesini anlattı.
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'nın organize ettiği "Kubbealtı Sohbetleri" programında Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Saray Nakkaşı Kara Memi'nin Muhibbi Divanı süslemesini anlattı.
Çemberlitaş Köprülü Medresesi'nde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Atasoy, "Kara Memi tarafından süslenen Muhibbi Divanı'nın (Kanuni'nin şiir kitabı) her sayfasının süslemesi tektir, bir başka sayfada tekrarlanmamıştır. Burada ilk defa bu kadar yaygın olarak natüralist görünüşlü çiçekler var. O dönemin bütün çiçek kültürünü orada görmek mümkün." dedi.
Muhibbi Divanı'nında yazılan şiirleri edebiyatçılara sorduğunda çok büyük olmamakla birlikte iyi şiirlerin bulunduğunu öğrendiğini söyleyen Atasoy, "Kara Memi, 1540 -1566 tarihleri arasında Saray Nakkaşhanesi'de çalıştı. 1557 ile 1566 yılları arasında Ser Nakkaşı olarak çalıştı. Bu dönemde Kur'anı Kerim süslemesi yaptı. Hattat Ahmed Karahisari Kur'anı süslemesi var. Londra'da bazı süsleme sayfaları da bulunuyor. Muhibbi Divanı süslemeleriyle ilgilendi. Hamburg'da bir müzede bulunan eseri var ve bu eseri erken dönem eseridir. Süleymaniye'de bir eseri var. İstanbul Üniversitesi eseri ise şaheser olarak adlandırılabilir." şeklinde konuştu.
Kara Memi'nin eserleriyle gençliğinden bu yana ilgilendiğini ifade eden Atasoy, şunları söyledi:
"Kara Memi'nin eserleri o kadar zengin ki bütün eserlerine bir sayfadan diğerine aynı tehzibin olup olmadığına bakıyordum ancak süslemesi tekrarlanan hiçbir sayfa göremedim. 470 sayfada birbirinden farklı süslemeler yapmak kolay kolay mümkün değildir. Muhibbi Divanı'nındaki tehzipte bin 555 koltuk olduğunu tespit ettim. Bu çok büyük bir sayı. Bunları motiflerine göre ayırdığımda yine hiç tekrarı olmadığını gördüm. Bunu tespit etmek uzun yıllar alan bir çalışmayla mümkün oldu."
Kara Memi'nin Osmanlı sanatında olan çiçek üslubunun yaratıcısı olduğunu belirten Atasoy, her dönemde çiçek süslemesinin var olduğunu ancak bu çiçeklerin belirli bir çiçeğe benzemediğini, Kara Memi'de ise çiçeklerin tanınabildiğini kaydetti.
Atasoy, Osmanlı dönemi çiçek motiflerinin yapıldığı sanat eserlerinde birçok özelliği Muhibbi Divanı'nda bulması nedeniyle Kara Memi'nin bu noktada yol açıcı biri olduğunu sözlerine ekledi.